Melih Gökçek konusundaki çıkışını beğendim. Yalnız daha önce kendi özel arsasına alışveriş merkezi ruhsatı almak için, Mehmet Çakır'ı o zamanki Ankaraspor'a peşkeş çekmişti sayın başgan… Melih Gökçek, kendisi ile ortak tezgahladıkları ahlaksızlıkları sürdürmek isteyip yeni önerisini getirince, bu kez pazarlığı beğenmemiş olacak ki, böyle atarlı bir çıkış yapmış. Tüm mevzu bu… E zamanında aynı yatakta yorgan altında güzel işler çevirmiş adam, aynı beklentilere sahip olması gayet doğal ve bir suçlu aranacaksa o da bizim büyük başgan! Sonuçta Ankaranın En Büyük Belediye Başkanı, bu işleri pek sever, bir çağırdığında gittiysen, bundan sonra da hep gitmeni bekler. Bunda şaşıracak bir şey göremiyorum.

İbrahim Üzülmez ile ilgili açıklamaları ise Cavcav gerçeğini bir kez daha çıplak gözle görmemizi sağladı. Bu açıklamaları ile İbrahim Üzülmez'i küçük düşüreceğini sanıyor ama aslından gerçekten küçük düşen bir tek kendisi. En beceriksiz kulüp başkanlarının bile alçalmayacağı kadar alçaldı ve zavallı durumuna düştü. Uzun süredir hakkında edindiğimiz izlenimin ne kadar doğru olduğunu, herkese göstermiş oldu. Kulübün benzinini kullanıyormuş. Ayıptır ya! Gençlerbirliği kulübü teknik direktörü, 1500 TL’lik ev kiralayıp içinde yaşamaya razı oluyorsa, bu kendisinin ancak ne kadar alçak gönüllü olduğu hakkında bir fikir verir bize. Mahmut Hoca usulü başkanlık yapmaya çalışan 1970ler öncesinden kalma bir şahıs olsa da, azıcık kafası çalışıyor olsaydı,hocanın primleri kendisi için değil, futbolcularının mutluluğu için istediğini bilirdi. Ama nato mermer, nato kafa! Ligin ikinci yarısında İbrahim Üzülmez'in takıma eli değmeseydi, küme düşecektik ve bu düşüşün tek sorumlusu bizim öpücük sever büyük büyük başkan ve beraber iş tezgahladığı komisyoncu menajerler olacaktı. (milyon dolarlarca para verip getirdiği ve yine milyonlarca para verip tazminat ödeyerek gönderdiği futbolcu bozuntularını burada anmadan geçmek olmaz). Ben İbrahim Üzülmez olsam bugün kulüpten ayrılırım ve bana neden soranlara söyleyeceğim tek cümle olur: “nedenini bana değil psikiyatristlere sorun” Durum gösteriyor ki, Sayın Başkan hala 1970lerde yaşıyor. Yo hatta 1970lerde değil, Osmanlı döneminde yaşıyor hazretleri. Kongreyi toplayacakmış da, yerine oğlunu getirtecekmiş. Bunca yıllık emeğine saygı duyan Gençlerbirliği taraftarları bile arkasından lanetler okuyor. İlhan Cavcav’ın 82 yaşında geldiği durum budur. Keşke bugünleri görmeseydin de, biz seni iyi bir başkan, kulübünü seven bir insan olarak hatırlasaydık.