Konu: 2012-2013 / Süper Lig 27. Hafta / Elazığspor - Gençlerbirliği

Tosiç'in hırsı ve isteği diğer oyuncularımızda olsa çok keyifli seyrederiz maçlarımızı ancak bu şekilde olmaz. Madem defansı geride yapıyoruz o halde akıllı hızlı atak yapalım ama o da yok. Defansta kesilen her top rakibe iade ediliyor. Sanki idman yapılıyor ve kırmızı forma defans beyaz forma hücum yapmakla görevli gibi.
Artun'un kaçırdığı pozisyonu aklım almadı. Ne kadar ciddiyetsiz vuruşlar, hareketler. Hiç hazır değil bence.
Bir yandan bakıyorum, bu kadar geriye çekildiğimiz bir maçta 1 puan iyi diyorum. Diğer yandan da bu kadar acemi bir takıma karşı daha da acemi oluşumuza çok kızıyorum.

Bir takım her hafta acaba bu sefer gölü ne zaman yiyecez diye bekler mi yaa..her seferinde aynı senaryo..tutmuyor işte bu taktik..yiyeceksek oynayarak yiyelim şu gölü..adamlar 8 9 kişi yükleniyor kaptığımız topları değerlendiremiyoruz..

Ayrıca bu Tomic niye alındı..Tomiç-Hurşut kenarda otururken ve oyunda Zec-Jimmy varken kanatta oynaması için Artun'u almak nasıl bir taktik..

Son maçlarda defansımız ve Ramazan'ın iyi performansını şans ile bulduğumuz goller ile süsleyince iyi bir çıkış yakaladık.
Ama sadece şansla olmuyor. Beceri ve kafayı kullanmak da önemli. Petroviç'in Jimmy'e yuvarlayamadığı Artun'un Fleminks'i göremediği pozisyonlar gol olsa
şimdi haftaya iyi başlayan, moralli taraftarlar olacaktık. Takım da 5. sırada yer bulacaktı.

Hoca, ikinci yarıya takımın baskı yiyerek başlamasına yine dakikalarca seyirci kaldı ve değişiklik geç geldi.
Artun gibi genç yeteneklerin kazanılması hepimizin istediği bir şey fakat Artun ne fizik mücadele olarak ne de tecrübe olarak birinci lig maçında takıma direkt etki edecek
bir kapasiteye henüz ulaşmadı. Bu maç oyuna girmesini çok da isabetli bulmadım. Artun, gençlerin arasından en çabuk sıyrılan olabilir ama yine de tecrübesiz. Takıma ısındırılması için daha rahat maçların seçilmesi gerek.

Takım oyun içinde düşmüş olabilir ve fizik mcadelesi iyi bir oyuncuya ihtiyaç duyabiliriz ama sadece fizik mücadele değil, teknik ve tecrübe de takımın o an ihtiyacı olan şey.
Tomiç gibi bir oyuncu kenarda dururken ve maç kritikken Artun müdahalesi iyi olmadı.

Ligin ilk yarısında iyi bir golcü eksiği çekiyorduk. Fleminks ile bunu kapattık ama halen orta sahanın ortasında takımı tecrübe ile teknik olarak çekip çevirecek, inceci
bir adama ihtiyacımız var. İkinci yarılarda sıkça baskı yememiz ve farkı açıp maçı kopratmamamız hep bu orta saha kurgucusu eksikliğinden.
Bir de, Jimmy sağ kanatta iyi değil. Sol kanatta veya ortaya yakın oynadığı anlarda daha yararlı oluyor.

Kanatlardan orta gelmeyince de hali hazırda ortadan besleyemediğimiz ve sadece duvar görevi gören Fleminks de iyice etkisiz kalıyor.
Maçları beraber izlediğimiz amcam her hafta "bu sarı oğlana 10 tane orta yap 2'si 3'ü gol olur" deyip duruyor. Orta sahadan ve geriden atılan toplara
duvar olmak dışında Fleminks'e hazrılanan bir pozisyonumuz var mıydı? Yok...
Zec'ten kanat adamı yaratma projesi yoluna girmeye başladı ama Zec'in kaleciyle karşı karşıya kaldığı zamanları özlemedik mi?

İki adet tehlikeli golcümüz var ama biz besleyemiyoruz. Kanatlar ve orta saha ne kadar iyi çalışıyor sorgulanmalı. Ve artık şu ters ayaklı kanat adamı fantezimizden vazgeçmeliyiz.
Golcülerimizi "korkuluk" niyetine almadık değil mi? Adamların biraz gol pozisyonuna girmeye hakları var sanırım!

Maçın ilk 20 dakikası ayağa pas yaparak oyunu kendi istediğimiz gibi yönlendirirken duran toptan güzel bir gol bulduk. Golden sonra takım tamamen kimlik değiştirdi. Cesaretlenmek yerine Geri çekilmeye kontra ataklarla kaleye gitmeyi düşündü. İlk yarı bir tane bile kontra hatırlamıyorum, hatırladığım tek şey İlk yarının bana göre Yıldızı olan Özgür'ün ceza sahası önünde rakip takımın ara paslarını kesmesiydi. Fuat çapa oyuna hiç bir müdahale etmedi, biz TV karşısında o da saha kenarında oyunu seyretti. Dakika 70 olmuş karşı takım sürekli kalemize geliyor, golü ha yedik ha yiyecez derken bizimki "bir gol yeriz bir puanı alırız" havalarında. Ayıptır.. Azo-Tomiç değişikliği beklerken Kanattan jimmy alıp ardından da Petroviç'in yerine Doğa Kaya'yı oyuna alınca Klasik Türk sistemi olan ve sözde skoru koruma sistemi olarak da adlandırılan 1-10 dizilimine geçtik ve sonunda beklenen golü yedik.
Fuat çapa'nın teknik olarak çok zayıf kaldı bu maç için. Şuan ki mevcut kadronun Son 7-8 yılda takıma gelmiş en iyi oyuncu topluluğu olduğunu düşünüyorum. Teknik bilgisi daha iyi, futbolcularla ilişkisi en az Fuat Çapa kadar iyi bir teknik adamla bu takım çok ileri gidebir.

celiltoruner demiş ki...

Bir takım her hafta acaba bu sefer gölü ne zaman yiyecez diye bekler mi yaa..her seferinde aynı senaryo..tutmuyor işte bu taktik..yiyeceksek oynayarak yiyelim şu gölü..adamlar 8 9 kişi yükleniyor kaptığımız topları değerlendiremiyoruz..

Ayrıca bu Tomic niye alındı..Tomiç-Hurşut kenarda otururken ve oyunda Zec-Jimmy varken kanatta oynaması için Artun'u almak nasıl bir taktik..

son dediklerine aynen katılıyorum insan bu takımın ne zaman gol yiyeceğini bekliyor tamam defansdan iyi top çıkartıyoruz ama bitiricilik iyi değil arkadaş..Artunun kaçırdığı pozisyonu gördünüz rezalet derhal Fuat hocanın gitmesi lazım Eskişehir de işler kötü Cavcav'ın Çapayı gönderip Ersun Yanal'ı getirmesi lazım ilk 3'e oynuyacak kapasite de de bir takımımız var bu oyuncuları da oynatacak bir hocaya ?! Fuat çapayla olmaz arkadaş !!

Yine bir deplasman klasiği gösteren takımımız "gol at sonra yat" taktiğinin maalesef 86. dakikada çökmesiyle son dakikalardaki çırpınışının meyvesini alamadı. Oyuncu kalitesi olarak üstte olduğumuz maçlarda sırf deplasmandayız diye geri kapanışımızı bir türlü kaldıramıyorum. Elazığ'ı neredeyse her maçta defansta az adam bırakıp hücuma yönelik oynatması da Yılmaz Vural'ın Abdullah Avcı yerine milli takımın başına getirilmesini savunan kişilerin ne kadar haklı olduğunu gösteriyor. Bizden daha iyi oyun kurmalarına karşın yetenek olarak bizim altımızda kaldığı için çok gol kaçıran Elazığsporlular biraz yetenekli olsalardı çok rahat bir galibiyet alabilirlerdi...

son zamanlarda izlediğim en güzel maçlardan biri oluyor.. du..
cemcan sağbeke çekilince sağbekteki sorun hafiflemiş, orta sahada o mevkinin oyuncularıyla desteklenince geriye kalmıştı forvet hattındaki müzmin sorunumuz.
maç temposu süper olduğu söylenen ligin seviyesinin çok üstündeydi. hele birde gündüz izlediğimiz trabzonspor - antalyaspor maçından sonra takdir edilmeyi hakeden bir mücadele ve tempo vardı. ve çok ilginç bir ayrıntı olarak gördüğüm faul yok denecek kadar azdı.. hemen hemen hiç durmayan maçta pas hatalarıda az olsaydı son derece iyi niyetli takımların görülmeye değer bir mücadelesi olacaktı.. takımın birinin düşme korkusu, diğerinin ise anlaşılamayan erken gol bulma stresine bağlıyorum pas hatalarını..
maçın mükemmelliğine arkadaşlarımın yukarıda bahsettiği sorunlar engel oldu..
yahu her topa kafa vuran santroforumuzun her maçta elleri havadamı kalacak?. adamı sürekli eller havada koşarken anımsıyoruz.. sürekli arkadaşlarından top kaldırmasını talep edip duruyor..
tosiçten başka hiçbir allahın kulunun orta yapmaması nasıl oluyorda görülmüyor?. kenardakiler nereye bakıyor anlaşılmıyor.. sonuçta forvet oyuncuları bir araya gelip bir hücum planı hazırlayacak değil herhalde..
gerçi arkadaşlarımın çoğunluğu işlerin bu şekilde yürüdüğünü zannediyor ama öyle değil.. bu kenar yönetiminin işi.. en azından düşme mücadelesi veren rakibimizin ne yaptığına bakar karar verirler.. aydın karabulut'un, köksal'ın maç boyunca kaç orta attığını gördülermi acaba?. buda ayrı bir topik konusu.. fylemincyx'i elazığsporun santroforuna koy, maçın sonu ne olur bir bak.
ya bu adama orta yapalım, yada beşiktaş istiyormuş onlara verelim.. sonuçta adamın yeteneklerini ve kazanacağı bedelleri engellemeye daha fazla devam etme lüksümüz olamaz..
ters ayaklıların ters kanatta oynatılma sorununu hala çözemedik.. play station oynayan ilkokul bebeleri çözdü biz çözemedik..
en azından tomiç sağ kanatta bu işe uygun bir oyuncumuz olabilir ama biz o kanada bi artun'u aldık, birde hurşut'u.. hem ikisinide körelttik hemde sorun hala mevcut..
sol ayaklı tosiç solbekten çıkarak sol kanattan orta yapıyorsa diğerleri neden yapamıyor?. zaten elinde mevcut olan bir sağbek çözümünü 28 haftada gerçekleştiren bir kenar yönetimimiz, inşallah bu sorunu önümüzdeki iki veya üç sezonda çözerse bu ligin altını üstüne getiririz..
bir tüccara 33 yıldır başkan diye sabreden bir camiada 3 sezonun fazla bir zaman olarak karşılanacağını zannetmiyorum..

Maça iyi başladık sayılır. Kulusiç attı. 1-0 öndeydik. İlk yarıda bu şekilde bitti. Derken ikinci yarı geri çekildik ve kaçınılmaz son 1-1 dakika 86. Artunun o pozisyon hatırımda kaldı. Bazılarınız kızacak ama Lekiç olsa Artun' dan daha iyi gibi. Adam tam toparlanmaya başladı sonra kadro dışı.
Maçta tek sevindiğim nokta Ramazandaki iyileşmenin devam etmesi. Ancak 1-2 dışarı giden topta yine refleks göstermedi.( Bu toplar direğin çok yakınından geçti dikkatimi çekti.) Zec sanırsam forvetti şimdi solda oynuyor, Artun' a zaman var.

Kısacası üzgünüz. Sezon sonu 1-2 puan yüzünden bir hedefi kaçırırsak Kasımpaşa deplasman maçı ve bu maçı hatırlayalım.

Maçın tümünü izleyemedim.
Sadece yayıncı kuruluşun lütfettiği kadarı ile özetlere bakabildim.
Ama yukarıdaki mesajlardan da anladığım kadarı ile golü atınca geri yaslanmışız.
Oysa ki genelde bugüne kadar skor ne olursa olsun kendi oyun felsefemize göre oyunu oynardık.
Elazığ'ın neyinden çekindik anlamadım?
Artık geldiğimiz nokta belli: Aşağı taraf ile helalleştik ama yukarıyı yakalama şansımız hala var. Savunma -yapıyor gibi- oynamanın bize ne faydası var? Küme düşmekten mi korkuyoruz?
Not: Ramazan'ı seviniz.

Mehmet Abi aklımdan geçenleri yazmış. Kanatlardan orta yapan bir takımda oynasa yarım sezonda gol krallı olacak kapasitede bir santraforumuz var, maç boyunca bir tek hava topu atamıyoruz adama. Vlenminckx gibi bir santraforun varsa, Tomiç gibi iyi orta yapan bir sağ açığı kenarda oturtup, hiç orta yapamayan, aslında bence hiçbir şey yapamayan Zec'i sağ açık oynatmak affedilmez bir hata.

Vleminckx'i besleyebilmek için sağ bek sağ açık, sol bek sol açık iyi orta yapan adamlardan seçilmeli. Tosiç, Tomiç, Jimmy, Hurşut, Serkan Kurtuluş bu işi yapabilecek oyuncular. Artun ve Zec çift santrafor oynayacaksak sadece göbekte oynar. açık oyuncusu değiller.

Orta sahada çabuk düşünüp, çabuk oynayan bir adamımız olmadığından Elazığ'a kontradan gol atamadık. Fuat Hoca maç içinde oyuna değil skora bakıyor. G.Saray maçında takım tel tel dökülürken seyretti şansı yaver gitti. Elazığ maçında ikinci yarıda oynadığımız kişiliksiz futbola rağmen oyuna müdahale edemedi, bu sefer çekirge sıçrayamadı.

Sezon sonu 1-2 puan yüzünden bir hedefi kaçırırsak Kasımpaşa deplasman maçı ve bu maçı hatırlayalım.

Şimdi bir kez daha kontrol ettim. 15. Hafta 90+2'de yediğimiz golle 2-2 berabere biten Kasımpaşa maçından sonra, rakibimiz 23 puana ve biz 19 puana yükselmişiz. Sonraki 12 maç boyunca biz 19 puan daha almışız ve Kasımpaşa bizden bir fazla (20) puan almış. Aslında performansımız kötü değil, takım ikinci yarıda daha iyi sonuçlar alıyor. Elazığ ve Kasımpaşa maçlarında gol yemeden durabilseydik, şu anda 42 puanla 4. sırada olabilirdik, ama bu haftaki Gaziantep'ten sonraki rakiplerimiz de Sivas, Fenerbahçe, Trabzon, Kasımpaşa, Beşiktaş ve Bursa olunca, Avrupa Ligi için umutlanmaya pek gerek yok sanırım.

Artık gelecek yılın takımına kafa yormak gerekiyor..

kağıt üstünde zor görünen maçlardan daha iyi puanlar toplanacağımıza dair bir inancım var. bu maçlara daha iyi konsantre oluyoruz, ayrıca isimleri ürkütse de, ligdeki takımların hepsinin büyük problemleri var. kalan maçların hepsinden puan alma ihtimalimizi çok yüksek görüyorum.

bizim takım geç dakikalarda gol atmalı.
erken atarsak maçın geri kalanı işkenceye dönüşüyor.
bu görüşüme uyan bir maç oldu.