2. Sayfa - Toplam 2 Sayfa var BirinciBirinci 12
Gösterilen sonuçlar: 26 ile 28 ve 28

Konu: 2015-16 Süper Lig 29. hafta / Gençlerbirliği - Trabzonspor

  1. #26
    12. Galibiyet

    Alıştı(rıldı)ğımız üzere, 2015-2016 sezonunda da kulüp yönetimi ve takımın sportif başarısı konusunda aynı oyun sahnelendi. Sezona neden alındığı bilinmeyen transferlerle başladık, takım başarısızlık sonuç aldıkça teknik direktör değiştirdik ve dibe vurduktan sonra birkaç kilit transfer yapıp “kümede kalma” başarısını yakaladık! Uzun lafın kısası bomboş bir sezonu daha arkamızda bıraktık.

    Neyse ki böyle hedefsiz maçlarda yardımıma gencler.org için yaptığım maç istatistikleri yetişti de, karşılaşmaların en azından benim için bir amacı oldu. Dünkü Trabzon maçı da bunlardan biriydi.

    2003 yılında, topladığım istatistikleri ilk kez siteye yerleştirirken gözüme çarpan en ilginç bilgilerden birisi; lig tarihi boyunca en az yendiğimiz iki takımdı. Bunlardan biri o günlere kadar sadece 5 kez yenebildiğimiz Beşiktaş ve diğeri sadece 6 kez yenebildiğimiz Trabzonspor’du. Bu yüzden Gençlerbirliği’nin, durumu ne olursa olsun, bu iki takıma karşı oynadığı maçları daha büyük bir dikkatle takip etmeye başladım.

    Stadyuma doğru yol alırken Gençlerbirliği’nin ilk 11’ini gördüğümüz an “eyvah!” dedik. Çünkü sakat ve cezalı oyuncular nedeniyle alıştığımız kadrodan sadece 6 futbolcu ilk 11’de sahaya sürülüyordu. Kalede Hopf yerine güven vermeyen Ferhat’ın yer alması, defansın ortasındaki en iyi ve kilit adamlarımız Ante ve Ahmet Çalık’ın olmaması ve sağdan yaptığı bindirmelerle gol yolunda önemli olan Ahmet Oğuz ile “joker eleman” olarak çok önemli işlere imzasını atan Selçuk Şahin’in takım da olmaması bizim için büyük handikaptı.

    Fakat daha maçın 2. dakikasında İrfan’ın ortaladığı topa, Mersin maçında da kritik hamleler yapan, Politevich’in kafasıyla bulduğumuz gol oyunun seyrini tamamıyla değiştirmeye yetti. Kötü bir sezon geçiren Trabzonspor bu golden sonra adeta tüm inancını kaybederken, Alkaraların gol iştahı kabarıyordu. Bu iştahın ilk meyvesini 27’de Angolalının yerden ceza alanına ortaladığı topa Stancu’nun dokunuşuyla yedik.

    Kırmızı-Siyahlılar ikinci yarıya da aynı iştahla başladılar ve buldukları birçok pozisyondan yararlanamasalar da, Landel’in düşürülmesiyle kazanılan penaltıyı gole çevirerek farkı üçe çıkarttılar. Bu golden sonra Muhammet Demir’in kişisel becerisiyle takımına kazandırdığı tek gol dışında rakibine hiç pozisyon vermeyen ve birçok gol kaçıran Gençlerliler sahadan haklı bir galibiyetle ayrıldılar ve lig tablosunda 9. sıraya yerleştiler.

    Trabzonspor’a karşı ligde kazandığımız 12. galibiyet, artık Bordo-Mavileri “zor yendiğimiz takımlar listesi”nden çıkartmamız için bir gösterge oldu. Darısı, ligde sadece 7 kez yenebildiğimiz Beşiktaş’ın başına!

  2. #27
    Hafta sonunu da maçsız geçirmiş olmanın verdiği iştahla Stada gittiğimizde bizim gibi heveslilerin sayısının pek de fazla olmadığını görünce biraz şaşırdım.
    Ne de olsa ''Koskoca'' Trabzon maçıydı.
    Koskoca Trabzondan geriye sadece sakalları koskoca birkaç adam kalmış. Hakemin eyyamcılığı olmasa Trabzon yine 9 kişi kalıp ağlayacaktı.
    Bu maç belki de bu sezon kazandığımız en rahat maçtı. Trabzon aşırı isteksiz iken bizimkiler aşırı istekli başladı. Daha az forma alanlar daha bir istekle oynadı. Dikkat ettim, yediğimiz golde en çok Politevich üzülmüş. Takım olarak çok iyi savunma yaptık. Topu kaptırınca hemen savunma düzeni almamız bence Üzülmez'in takıma kazandırdığı en belirgin özelliktir. Landel cılız mılız ama sivrisinek gibi ısırmasa da vınlıyor ve bir şekilde rakibin oyununu bozuyor. Oynadıkça paslardaki isabet oranı da artacaktır. Youla'dan sonra Djalma hız tutkumuzu tatmin etmeye başladı.
    Not: Şu El-Kabir 1-2 gol atsaydı seneye Trabzon'a gitmişti ama elimizde kalacak gibi duruyor.

  3. #28
    Galibiyet iyi ama rakip adı Trabzonspor olsa da Ankara'da izlediğim takımlar arasında en kötüsüydü. Hakan Aslantaş beni hiç tatmin etmedi onu vurgulamak istiyorum. Belki çok göze çarpmadı ama defansta çok geçildi, hız eksiği vardı. Oğuz geri donmeli.
    Bu galibiyetler güzel ama Cavcav dedenin guven vermeyen yapısından ötürü yine transfer meselelerini bahane ederek sözleşme uzatmama ihtimalini kara kara düşünmekten nedense galibiyetlerin tadını bir türlü çıkaramıyorum. Bir süper güç olsa da bize gelecrkte bu işin olduğunu cam kuresinde gösterse keşke

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •