çok şanssız başladığımız maçın tamamında oyunu domine ettik. Rakibin kalecisinin yarattığı fark olmasa ilk yarıda maçı koparmıştık zaten. Topçuların gösterdiği mental direnç önemliydi bence. rakibin tek planı vardı, o da topu mümkün olan en hızlı şekilde bizim kaleye yakın bölgeye göndermek, bu da çoğu zaman kalecinin degajlarıyla oldu, ardından da biz defanstan çıkmaya çalışırken özellikle selçuk ve irfan'a basarak top kazanmak. yani topu ilerde tutalım, fizik gücümüzle ve gençler defansının hatasıyla gol buluruz havasındaydılar maç boyu.

hücum bölgesinde topa sahip olma ve pas olarak önemli işler yaptık ama stancu'nun hücuma çıkışlarda kanat bölgesine yaklaşması ile gol bölgesinde yetersiz kaldık. ortalar hep rakibe gitti. sadece serdar'ın vurup kalecinin direk dibinden vurduğu bir pozisyonda etkili olabildik bu şekilde.

hakem çok kötüydü. oynatmadığı avantajlar, soğuttuğu oyun dakikaları, osmanlı yedek kulübesini ve özellikle ender yurtgüven'e karşı yumuşak kalması, ve elbette maç sonundaki skandal karar. atağımız olgunlaşmışken, yerde yatan osmanlı oyuncusu için, ki başa darbe falan yoktu, oyunu durdurması...

1 puan güzel mi? 3 puanı alabileceğimizi gördükten sonra yeterli değil tabi. ama rakibin kenardan soktuğu fizik gücü yüksek oyuncularla beraber son bölümdeki baskısını görünce de sevinmiyor değilim. mağlubiyet durumunda o dönüş yolu çok zor olurdu çünkü.