Konu: 2016-17 Süper Lig 12. Hafta / Gençlerbirliği - Trabzonspor

2016-17 Süper Lig 12. Hafta Maçı

GENÇLERBİRLİĞİ	TRABZONSPOR

27 Kasım 2016 Pazar, 16:00
19 Mayıs Stadı

Trabzonun çalkantılı bir zamanına denk geldik. Gerçi son yıllarda hep öyleler. Geçen hafta Kayseri maçını kazandık. Uzun zamandır şans bulamayan Matei golle başladı diyelim. Geçen hafta takım gol atınca geriye yaslanmadı, bu ciddi bir artı.

İlk golü biz atmalıyız. Böyle olursa Trabzon iyice panikleyecektir. Şu basit pas hatalarını artık yapmayalım.

Yahu ne mücadele etti bizim çocuklar! Özat'ı, şunu bunu hepsini unutturdular. Çok iyilerdi. Hepsine de helal olsun!

Hatalar Silsilesinde 1 Puan

Trabzonspor maçı için tribündeki yerlerimizi aldıktan sonra çiçeği burnundaki teknik direktörümüz Ümit Özat’ın sahaya forvetsiz bir 11 sürdüğünü öğrenip şaşkına döndük. Stancu’nun sakat olduğunu biliyorduk ama onun yerine Trabzonspor defansını “savaşçılığı” ile zorlayacak ve hava topları indirebilecek olan Vedat Muriqi’nin en ileride olacağına kesin gözüyle bakıyorduk ama Özat bizi yanılttı.

Oldukça sancılı bir dönemden geçen ve ilk dakikalardan itibaren oldukça formsuz görünen Bordo-Mavililere karşı forvetsiz başlamak ve en ileriye İrfan Can’ın geçmesi rakip için büyük bir avantajdı. Çünkü Uğur’un kırmızı kart gördüğü 32. dakikaya kadar Gençlerbirliği sadece orta saha mücadelesi sergiledi.

10 kişi kaldıktan sonra Özat, Issah yerine Rantie’yi oyuna aldı ve Uğur’un sol bekteki yerine Aydın’ı çekti. Fakat ileriye alınacak doğru kişi Rantie değil, rakip savunmayı korkutacak, top tutacak ve pozisyon yaratacak Muriqi idi.

Özat, ikinci yarı (maçtan sonra kendisinin de söylediği gibi) sahanın en iyisi İrfan’ı çıkartıp yerine Matei’yi aldı. Böylece Aydın’ın en geride olması (ki buna rağmen 2 ya da 3 kez uzun soluklu koşular yaparak pozisyon yaratmaya çalıştı) ve İrfan’ın çıkışıyla Gençlerbirliği oyunu değiştirebilecek teknik oyuncudan eksik olarak sahada yer almaya başladı. Oysa İrfan’ın yerine oyundan, tüm maç boyunca pas hatası yapan, Khalili çıkmalıydı.

Bu anlarda, 10 kişi olmanın da etkisiyle Alkaralar kendi sahalarına sıkışmış bir şekilde mücadele etmeye, kapabildikleri toplarla da kontra yapmaya çalışıyorlardı. Bunlardan birinde Aydın ceza alanına kadar top sürüp içeriye çevirdi ve Ranti dar alanda topa yetişip vuruşunu yaptı ama kaleci Onur çok iyi kapattı ve gole izin vermedi.

Trabzonspor, bir kişi fazla oynadığı 58 dakika boyunca net bir pozisyona girmedi. Sadece 2 tane güzel şut çıkarttı ki her ikisini de Hopf çıkartmayı başardı.

Özat, 89’da sonradan oyuna dahil ettiği Matei’yi aldı ve yerine Vedat Muriqi’yi sahaya sürdü. Muriqi oyuna girer girmez orta sahadan aldığı topla iki Trabzonspor’lu oyuncunun baskısına rağmen ceza alanına doğru giderken faulle durduruldu ve takımına duran top kazandırdı. Birkaç dakika sonra Serdar’ın köşe vuruşundan ortaladığı topu kafasıyla en arkadaki Ahmet Çalık’ın önüne düşürdü ama Onur Ahmet’in önünü çok iyi kapatıp gole izin vermedi.

Böylece maç golsüz beraberlikle tamamlandı. Oysa Özat, maça başlarken Khalili ya da Issah yerine sahaya Vedat Muriqi’yi sürse, kendine güvensiz Bordo-Mavililere karşı maç başlar başlamaz uygulanacak baskı ve akabinde atılacak bir golle maç baştan bitirilebilirdi. Yazık oldu!

Mehmet Ali maçı çok güzel özetlemiş aynen katılıyorum. Orta sahasında Mehmet Ekici ve Okay'dan yoksun bir Trabzon'da gol pozisyonu üretecek tek oyuncu Yusuf kalıyor ki o da tek başına etkili olamadı. 9 kişi de oynasak sonuç değişmezdi.

Geçen hafta çok beğendiğim Kamal Issah çok kötü yerlerde pas hataları yaptı. Oyundan alınmasaydı takımı yakacaktı. Tam iyi bir orta saha oyuncu kazandık diye sevinirken bu istikrarsızlığı beni üzdü.

Rantie çok etkili olmadı ama kupa maçına göre daha istekli ve güçlüydü. Onbire onbir oynadığımız bi maçta değerlendirmek lazım. Aydın'ın 90 dakikayı hem de bek olarak çıkarabilmesine sevindim. anlaşılan Ümit Özat onu sürekli 90 dakika oynatacak. Belki sürekli 90 dakika oynarsa maç kondisyonu olumlu yönde gelişir.

Kırmızı kart haklıydı ama Fırat Aydınus ilk yarıda ikili mücadelelerde yanlı davrandı. İkinci yarı Trabzon'un iki sarı kartını pas geçti, biri sonradan kırmızı oluyordu. Mecburen iki maçta Halil İbrahim oynayacak ve muhtemelen formayı bir daha Uğur'a vermeyecek.

Aslında Özat çok şanslı bir hoca. Sezon başından beri çok formsuz olan, ancak geçmiş kariyerinden ötürü vazgeçilemeyen Stancu'nun maç öncesi sakatlanması Özat'ı doğru adam olan Vedat Muriqi'yi oynatmaya zorladı. Ancak Özat, maçın başında santroforsuz başlayarak, sonradan da Rante'yi oyuna alarak bu İlahi yardımı geri çevirdi. Artık bir sonraki maçta bu yanlışından döneceğini sanıyorum.

Takımın mücadelesi, özellikle 10 kişi kaldıktan sonra ve özellikle son dakikalarda ortaya koyduğu istek takdir edilecek nitelikte idi.
Sık faul yapması ve dengesiz oyunu nedeniyle maç boyu eleştirdiğimiz Ahmet Oğuz'un son dakikalarda rakipleriyle boğuşması, Aydın'ın sol bekteki akıllı oyunu, İrfan'ın oyunda olduğu sürece Trabzon savunması ile kedi-fare oyunu maçı bizim açımızdan izlenir kıldı.
Ümit Özat'ın sürpriz oyuncu değişiklikleri futbol bilgisinden mi kaynaklanıyor yoksa ''delikanlı''lığından mı emin değilim. Haftalar ilerledikçe 1-2 yenilgi sonrası bu kadar cesur hareket edebilecek mi, göreceğiz.
Issah'ın bu hafta kötü olmasının sebebi Selçuk ile aynı özelliklere sahip olmasından ve dolayısı ile çok iyi anlaşamıyor olmasından kaynaklı olabilir. Bana göre şimdilik sadece Selçuk'un iyi bir yedeği konumunda. ZT Kupasında oynarsa durumu daha iyi anlayabiliriz.
Trabzon gerçekten kötü bir takım. Maçın başında 1 Gol bulsa idik, 3-0 kazanacağımız bir maçtı, 2 puana yazık oldu..

maç öncesi kadroya baktığımda "hah" dedim.. işte bu.. özatın kafa çalıştı.
santraforsuz, savunma ağırlıklı korkan kadro.. trabzonspora karşı yapabileceğimiz yegane iş buydu..
bazı arkadaşlarım 10 kişi kalmamızı büyük bir talihsizlik olarak görüyorlar ama öyle değil..

allah yüzümüze baktı da; hakem sarı kartlık bir pozisyonda uğur çiftçiyi oyundan attı.
zaten ileri gitmemek için çıkmıştık sahaya, buda bizim tamamen geri çekilmemizi ve zaten en kuvvetli yerimiz olan defansın önünde set gibi dikilmemizi sağladı.
bunu yapmak için ha 10 kişi olmuşsun ha 11 kişi.. hatta 12 kişi olsan ne? zaten yapacağın buydu ve sen onu yaptın.
sonuçta 1 puan için çıkmıştık sahaya onuda çok rahat aldık..

ersun yanal adından ötürü oyunu ileride oynuyor. ama kapalı defansları açamıyor.. daha doğrusu uefanın sopası ense kökünde yapılan, tamamı 5 milyonu geçmeyen 7-8 futbolcu bozmasıyla bu kadar..
kapalı defansları açabilecek, bizimki gibi oturmuş savunmaları dalgalandıracak oyuncularda var, gitsin onları alsın diyeceğiz ama.. onların da tanesi 15 milyon..

işte bende tam bunu söylüyorum. o oyuncuları Trabzon alamaz ama bizim almamız lazım. malum sebeplerden bizde almayız..
bizim paramız var almıyoruz.. trabzonun parası yok, aldığı da bu..
çarp birbirine; ancak ve ancak her ikisinede 1 puan çıkar..
her iki takımada 1 puan fazla bile hiç seslerini çıkarmasınlar..

şaka bir yana, sezon başından beri ligin en az yiyen takımı olduk
ne yiyoruz ne atıyoruz, hayatımızdan çalınan iki saatlerin toplamısın gençlerbirliği

fakirin tavuğu tek tek yumurtlarmış; da sevgili serkancım..
bizimki niye tek tek yumurtlar hala anlamış değilim.

şaka gene bi tarafa kalsın, topiği açılmamış olsa bile hafta sonu oynayacağımız lig maçını muhakkak ama muhakkak almamız lazım.
takibeden haftalardaki maçlarımıza da bakarsak; alamazsak eğer başka şeyler konuşmak zorunda kalırız..

Tarihe not düşmeli
"kötü tezahürat" tan ceza aldığımız maçtır.
"GENÇLERBİRLİĞİ Kulübünün, 27.11.2016 tarihinde oynanan GENÇLERBİRLİĞİ - TRABZONSPOR A.Ş. Spor Toto Süper Lig Turgay Şeren Sezonu müsabakasında, taraftarlarının neden olduğu çirkin ve kötü tezahürat nedeniyle ve bu eylemin aynı sezon içinde ev sahibi kulüp olduğu müsabakada ilk kez gerçekleştirilmesinden dolayı İHTAR CEZASI ile cezalandırılmasına, FDT'nin 53/3. Maddesi uyarınca çirkin ve kötü tezahüratta bulunan MARATON D bloka giriş yapan seyircilerin elektronik bilet kapsamındaki kartlarının bloke edilmesi suretiyle bir sonraki ev sahibi müsabakaya girişlerinin engellenmesine

Kaynak: http://www.tff.org/default.aspx?pageID=246&ftxtID=26305

Şöyle denebilir:
Passolig yokken 1923 ten bugüne "0" (sıfır) ceza almış olan taraftar
Passolig varken ceza alıyor.
Passolig tribündeki "şiddeti" azaltmıyor ARTTIRIYOR.

Mantık yürütünce bu çıkıyor.
Benim günahım yok.