Bugün yine gördük ki takım; Ahmet Çalık, Palitsevich ve Hopf üçlüsünün müthiş direnci ve Selçuk Şahin'in stabil futbolculuğu sayesinde temel olanı ve geçen seneden katteğini tutmayı başarıyor. Fakat temel olanın üstüne koyacak olan şey td performansı ve diğer oyuncuların performansları. Onlar da geliş gidişli olunca bu şekilde muallak sonuçlar almaya devam ediyoruz. Takım iyi gibi ama bir şeyler de eksik gibi.. değişik "kekremsi" bir tadı var.

Az önce MARATON'da Şansal Büyüka da söyledi... "Gençlerbirliği kaç tane transfer yaptı arada yenilerden dişe dokunur adam yok yine aynı kadro ile sahada devam ediyor".

10 futbolcu aynı kalarak her hafta yeni bir oyuncu 11. olarak deneniyor.
Benim bu denemelere bakıp oyuncu seçimi için vardığım sonuç şu...
STANCU yine ileride tek başına bırakılacak ve sağda Serdar solda ise Aydın formayı bulacak.
Aydın ve Serdar, topu ayaklarına her aldıklarında
müsbet kullanan ve oyunu akışkan şekilde devam ettiren oyuncular. Bugün Vedat vardı, şu sıra moda olan değişken 11. oyuncu olarak. Top indirir ve Konya defansını yıpratır diye düşündük ama Stancu'nun solda yine etkisiz kalması ve Vedat'ın takımın akışkanlığına uyum sağlayamaması olarak sonuç alındı. Belki Vedat daha iyi olacak ama dediğim gibi, şu an en akılcı çözüm, ilerisi için Aydın-Stancu-Serdar 3'lüsü... Uğur ve Ahmet Oğuz'un da biraz daha ileriyi müsbet olarak kanatlardan desteklemesi gerek. Daha iyi ve bakarak orta yapmalılar... laf olsun diye oyuncu olmayan bölgeye orta yapmak da nedir?

Ayrıca Khalili acilen takıma ısındırılmalı ve yer bulmalı. O da oyunu bilerek oynayan oyunculardan.
İrfan Can ve Landel'in inişli çıkışlı grafikleri gerçekten risk taşıyor. Bugün ikinci yarı Landel'in yerine Khalili'yi bekledim.
Issah ve Skekiç ile de orta saha doğrulmaz. Belki daha iyi olur belli olmaz ama bugün gördüğüm Issah tam bir saatli bomba. Scekiç belli.
Milinkoviç, Matei ve Rantei ise bir Djalma edecek mi? Belki Rantei desteklenirse iş yapar. Ama onda da İrfan'ın uyarı aldığı top tutma alışkanlığı var gibi.
Bugün bir pozisyonda topu aktarsa belki de pozisyon olacaktı.

Hocaya gelecek olursak da... şu, erken oyuncu değiştirmekten kaçınması ve oyunun bizim tarafa yığıldığı zamanlarda müdahale etmeden bakakalma hastalığından kendisi de kurtulmalı. Daha öncekilerden de böyle son dakikayı bekleyenler olmuştu. Kendi kuyularını kazdılar. Biz ekran başında oyunun gidişatını görüyoruz; oyundan düşenler, yorulmalar vs var, rakip takım oyuncu değiştiriyor ama hoca bakıyor.
Gerekirse devre arasında al veya 60. dk'da al.. 75-80-85 nedir ya hu?

Transferlere dönecek olursak... daha geçen sene 4-5 tane vasat adam alındı. Bu sene biraz ders alınarak transfer yapılmıştır belki demiştik ama dişe dokunur transfer çıkacak mı meraktayız. Hoca şu an çok önemli bir noktada. Biraz akılcı davranır ve şansı da yaver giderse iyi sonuçlar alırız ama takım sürekli bu şekilde sonuçlar alır ise işler "cavcav faktörü" göze alındığında tepetaklak olabilir. Gerçi şu an tam başkanın istediği gibiyiz. Ne yukarı ne aşağı. Beraberliklerden para da geliyor... ama Cavcav bu. Ne yorum yapıp nasıl davranacağı belli olmuyor.