Forumda bu konuyu görünce dayanamayıp kendimce bir girizgah yapmayı istedim. Ramazan'ın bir adaşı, arabasına binip formasını giymiş, hatta Alkaralar yemeğinde de söylediğim gibi 'tüm oyuncular bir yana O bir yana' biri olarak iki kelam etmek isterim ki; Ramazan'ı yeri geldiğinde en acı eleştirenlerden birisi benim hatta dozunu kaçırdığım zamanlar dahi oldu ama hiçbir zaman onu hakir görücü ithamlarla nitelemedim bunu yapmak için kendimi yormadım.
Bu sezon Diyadin zamanı seyrettiğim maçlarda hep geriye yaslanan ne bileyim hücum yapmasını bil(e)meyen bir takımın kalecisi olarak elinden gelenin en azından birazını yapmıştır. Bir örnek vermek gerekirse 1-0 kaybettiğimiz maçlarda ve Kayserispor ile 1-1 berabere kaldığımız maçta neredeyse hücumda hiç katkı yapamadık. Tamamen bir defansa çekiliş vardı. O dönem sahada olan Stancu sadece 1 gol atabilmişti şimdi ise 7-8 gole ulaştı.
Takımın oynadığı defansif futbolun sonunda yenen golü kaleciye maletmek ne derece doğru? Önümüzdeki Trabzonspor örneğine bakacak olursak maçın daha birinci dakikasına gelmeden talihsiz golle ve abuk subuk bir penaltıyla 2-0 geriden gelerek maçı aldık. Şimdi bu maçı kaybetseydik tamamen Ramazan günah keçisi olacaktı.
Sözün özü: Sinemada yayınlanan bir filmdeki karakter filmin sonunda bunca haksızlığa "Ben miyim ulan günah keçisi" diyerek iyi bir çıkış yapmıştı. Aynı şeyi Başbakanımız Ramazan Köse yapsa ne olur acaba?

Dahlin alındı. Bakalım neler getirip götürecek??