-
ALKARA
2016-17 Süper Lig 9. Hafta / Gençlerbirliği - Beşiktaş
2016-17 Süper Lig 9. Hafta Maçı
|
|
GENÇLERBİRLİĞİ |
BEŞİKTAŞ |
28 Ekim 2016 Cuma, 20:00
19 Mayıs Stadı
-
ALKARA
geride kalan 3 hafta takımla ilgili yazacak hiçbir şey yoktu. akhisar ve gs maçlarında korkaklığımız yüzünden, rize deplasmanında ise savrukluğumuz nedeniyle sahadan istediğimiz sonucu alamadan ayrıldık. futbol oynama hevesi yalnızca geriye düştüğümüz dakikalarda ortaya çıktı. ibrahim üzülmez'in tamamen beraberlik üzerine kurulu sistemi çöktü. şimdi bu maçta her şeyi tersine dödürmesini beklemek hayal, ayrıca ibo'nun teknik kalitesi ve son maçtan sonra yaptığı açıklamalar da tartışmalı. yani hayatımızdan çalınacak bir iki saate daha hazır olun.
-
Heyecanlı maç olacak.
Artık ünvan, istatistik baskısını da aştık. Hatta orta-üst sıralar kredimizi de tükettik.
Azimle saldırmaktan başka çıkış yolumuz yok. Bildiğim kadarıyla önemli bir sakat&cezalı oyuncumuz da yok. Dolayısıyla sahaya ideal onbirle çıkabiliriz.
Elbette herkesin kafasında bir ideal onbir vardır ancak görüldü ki son iki maçın ilk yarı dizilişlerinde problem var.
Bence sonuca etki edecek bariz 11 farklılığımız da yok. Belki 1-2 isim kişiden kişiye değişir. Sorun oyun kurgumuzda. Mücadele iyi, kumaş iyi sıra sonuçta.
Hocaya gelince, Ne demiş ozan:
....
''Sonu yoktur bu virdimin
Dermanı yoktur derdimin''
....
-
şenol güneş kendine döndü.. geçtiğimiz iki sezonda oynadığı futbol inanılmazdı vede bu güne kadar çalıştırdığı takımların hiçbirinde bu futbolu izleyememiştik.. öyle ya, biliyordu da neden yapmıyordu?. en azından denemezmiydi?.
ne trabzonsporda nede milli takımda barcelonayı bile kıskandıracak ceza alanı içerisinde hızlı kontra paslarla rakibi ters düşürmek görülmemişti. bu kadarını barça yapamıyor mesela..
şimdi normal bir şekilde çok kuvvetli bir istanbul takımı görüntüsü çiziyorlar..
biz ise anlaşılmaz bir biçimde takımın performansının düştüğünü ibrahim üzülmezin değiştiğine, korkmaya başladığına falan yoruyoruz..
değişen bişeylerin olduğu muhakkak ama bu ibrahim üzülmezin oyun anlayışı olabilir mi?. bu kadar kısa zamanda, bu kadar orantısız sapma normal mi?.
değişen hücum ağırlıklı, hücum oynamayı bilen ve seven kadronun takviye edilmesi şöyle dursun, tarumar edilmesi olabilir mi?. sonuçta iyi futbol, iyi futbolcularla oynanır..
yapmayın arkadaşlar.. biz bunları anlattık..
biz bunları mercedesle çürük toplama örneğiyle anlattık.. biz bunları duayen örneğiyle anlattık.. biz bunları işportacı örneğiyle anlattık..
emekli gangster çetesinin son işi olduğu örneğiyle anlattık..
geçen sezon düşmesi kesinleşmiş olan kadronun bunu bir daha yapamayacağını, böyle birşeyin eşyanın tabiatına aykırı olduğunu defalarca anlattık..
her oyunda bir kere trilink olur dedik..
o mucizeyi gerçekleştiren kadroya takviye yapılmasını beklerken oda ne?
lütfen dikkat: takımın asist ve gol kralı iki oyuncusu kaybediliyor.. bir duayen uyuyor...
arkadaşlar biz bu sporu ne için yapıyoruz?.. gol ve asist nasıl oluyorda bizim için önemli olmuyor..
bu ikisi getirirse stancu yer dedik.. o ikisi olmayınca stancu da aç.. bizde.. forvet sıfıra indi mi? indi..
sıfır forvetle ileri çıkamayan hocanın suçu olduğunu düşünmek; hele hele transferlerin hiçbirinde fikri alınmamış bir hocanın bu kadar değişimini çözememek olamaz..
kaybedilen güç ortada iken, yerine yapılan takviyelerin 3. lig renkli gruplarda bile forma şansı bulamayacağı ortada iken tartışmanın başka zemine kaydırılması daha sağlıklı olur kanaatindeyim..
sorun açık seçik ve net bellidir.. 38 yıldır da belliydi ama son 15 yılda bağırmaya başladı.. kafayı çime gömerek nereye kadar?.
son beş sezondur bizi aldığı yere çok yaklaşmıştık.. ibrahim üzülmezin beklenmedik performansı bunu bir kere erteledi..
başkan onuda gönderecek gibi duruyor.. bunun adını koymakta zorlanıyorum..
-
ALKARA
Beşiktaş'a karşı istatiğimiz çok kötü. bu ligde en fazla yenildiğimiz takım belki de... ligde ankara'da beşiktaş'a karşı sadece 6 kez kazanmışız. bir kez de istanbul'da galibiyetimiz var. kabus gibi... kazandığımız maçlar arasında en unutulmazı, ilk yarı 2-0 geriye düşüp, ikinci yarı dörtlediğimiz 2011'deki maç. onun dışında babangidalı sezonda 2001'de istanbulda, kupada ve ankara'da yenmiştik. bir de 3 sezon önce Zec'in golüyle 1-0 yenmiştik. Takımların durumlarını göz önüne alınca yarın da işimiz çok zor.
mehmet abicim yazdıklarınıza katılmakla beraber, size şunu sormak isterim: geride kalan 8 hafta içinde Gençlerbirliği'nin gerçekten iyi futbol oynadığı yönünde hepimizin hemfikir olduğu üç maçın bazı bölümleri var. biri osmanlıspor önünde 2-0 geriye düştükten sonraki bölüm, galatasaray önünde 1-0 geriye düştükten sonra oyuncu değişiklikleri yaparak çıktığımız ikinci yarı, bir de rizespor deplasmanında 1-0 geride başladığımız ikinci yarının bir kısmı. Bu takım geriye düştüğü maçlarda yaptığı oyuncu tercihleriyle iyi futbol oynamış ama 10 kişi kalmış Karabükspor'a, sıradan zayıf kadrolu Akhisar'a karşı sırf geriye düşmediği için, hiç futbol oynamayı, rakibin üstüne gitmeyi düşünmemiş. Geride kalan 8 haftada, Gaziantepspor maçı haricinde, maç berabere gittiği sürece hiçbir takıma karşı baskı kurmadık, iyi oynamadık ve ofansif yönü ağır basan futbolcuları tercih etmedik. üstelik bunları yapabilme becerimiz (gsye karşı bile yapmışız sonuçta), oyuncu kalitemiz varken. Ben bunu anlamakta güçlük çekiyorum ve bu nedenle ibrahim üzülmez'i eleştiriyorum. Geçen sene 2. yarıda geldiğinde kazanmaya ihtiyacımız vardı ve ibrahim hoca buna göre takım kurarak, kazanmayı isteyerek oynadı ve takımı üst sıralara taşıdı. Bu sene sanki kazanmaya ihtiyacı yokmuş, beraberlik yetiyormuş gibi bir motivasyonla takımı sahaya sürüyor ve bu beni çok rahatsız ediyor. Ha ayrıca kadro kalitemiz ve çeşitliliğimiz bence hiç de fena dğeil, hatta 1-2 sezon öncesine göre çok iyi. ama sen doğru kadro ile mi maça başlıyorsun, soru bu...
-
Acaba Ahmet Çalık sağ bek oynayabilir mi? Aslında onu sağ beke kaydırıp Palitsevich ve Ante ikilisini stoper yapsak.
Böyle bir fantezi geçiyor aklımdan. Geçen maçtaki Ahmet Oğuz performansından sonra...
-
Umutlu olmak istiyorum artık.
Bir iş toplantısı nedeniyle Ankara'ya gelemiyorum.
Üstelik TV izleme şansım da olmayacak.
Niye yalan söyleyeyim iyi şeyler hissedemiyorum.
Telefonumu da kapalı tutacağım.
Gece yarısı eve geldiğimde sonucu öğrenmiş olurum kısmetse.
Takımımıza ve tribünde renklerimizi temsil edecek tüm Gençler'li kardeşlerime başarılar dilerim.
-
Beşiktaş formda. Abubakar'ın tam form tuttuğu zamana denk geldik. Atiba ve Oğuzhan olmayacakmış. Dikkatli oynamalı ve basit hata yapmamalıyız. Gs maçında golü pas hatasından yemiştik. Benim de pek ümidim yok. Hatta İbrahim Üzülmez'in son maçı olabilir diye de düşünüyorum.
Beşiktaş biletleri tükenmiş.
-
Maçın favorisi Gençlerbirliği. Geçen sene ilk onbirde oynayan oyunculardan sadece Djalma gitti.Yerine sakatlığı tamamen düzelen Serdar Gürler oynuyor. G.Saray ve Rize maçlarında yarımşar düzime gol kaçırdık. Bunlardan ikişer tanesi girseydi şimdi ilk 3 hesabı yapıyor olacaktık. Ahmet Oğız bu maçta hatasını telafi edecek. Bir gol Stancu' dan, bir gol stoperlerimizden bir gol de Muriç'ten bekliyor ve en az 3 olur diyorum.
-
sevgili arkadaşlarım hiç lafı eğmeye bükmeye gerek görmeden şu konuya bir açıklık getirmek istiyorum. bizim kadro kalitemiz son derece düşük ve derinlik ise konuşmaya bile gerek yok..
ilk 11'i derme çatma olduktan sonra, yedektekilerin derinliği, sığlığı konuşulabilir mi?. tamamına yakını elek altı, ucuz futbolcular..
elle tutulur tek oyuncumuz ahmet çalık.. eh hadi neyse irfan can birazcıkta..
topu topu 1.5 oyuncumuzla yedekleri bile süper ligin en iyilerinden oluşan, gerçektende en kaliteli futbolu oynayan bir ekiple oynamaya çıkacağız..
tabiki bizde yenmek istiyoruz, tabiki böyle bir ekibi devirmek futbol gündemine bomba gibi düşer.. böyle birşeyi biz neden istemeyelim?. dimi ama?.
hah işte bunu isteyen djalma ve el kabiri kadroda tutar, yetinmez takviye yapar.. topu ileri taşıyan ve orada tutabilen, takımın asist ve gol kralları olan bu oyuncular sıradan oyuncular değil ki.. bu oyun ne için oynanıyor?. gol, asist, pas niye önemli olmuyor şimdi?. vallaa anlamakta zorlanıyorum..
top ileride tutulamayınca ne olur?. bunu mu konuşacağız şimdi?.
serdar gürler veya aydın karabulut.. koca sezon boyunca toplasan 4 maç oynarlar veya oda yok..
bu takımı kim kurduysa, bu transferleri kim yaptıysa bunun müsebbibi odur..
takımın hücum gücünü sıfıra indirip, hadi ibo gene yapda görelim olmaz işte..
bana deseniz ki: bu takımı küme düşür.. giden iki kişiye ek olarak ahmet çalık'ı da satardım tamam işte..
bizim başka kimimiz var?.
-
Çizgili formamızı boş yere sevmediğim ortaya çıktı. Gözüme estetik gelişinin yanında şans da getiriyor Mutlak yenilecegiz gözüyle baktığım için izlemedigim maçta puan aldık.
Özetten izlediğim kadarıyla bir şey merak ediyorum: Palitsevich'in maç boyu performansının nasıl olduğunu? Çünkü yediğimiz golde de, son dakikada ismi lazım değil rakibin Cenk Tosun beceriksizligiyle kaçırdığı net pozisyonda da fahiş hataları var. Belki de Kulusicli tandeme geri donmeliyiz.Bir de hocamız değişiklikleri tatmin edici derecede yapabildi mi bu sefer? Duyduğum o ki yine 90+3 de değişiklik yapmış.
Khalili'nin kaçırdığı pozisyonla alakalı olarak; kadro yapımızda orta sahada 10 numara oynayabilecek sadece iki oyuncumuzun mevcut olduğu ortaya çıktı: Irfan ve Matei. O pozisyonu izlerken ahlar vahlar eşliğinde "keşke irfan olsaydı top ayağına gelen" dedim. Matei'nin bir an önce iyileşmesi lazım. Görünen köy o ki, bu takimda irfanla başlıyorsan yerine oyuncu değiştirdiğinde hamle oyuncusu Matei'dir. Matei ile başladığında da Irfan.
Ligin en iyi takımından şu halimiz ve şu ahval ve şerait içinde 1 puan yine de hayırlıdır deyip, önümüzdeki fikstür rahatlığında artık takımdan olumlu top oynama hırsını benimseyerek 3 puanları toplamasını umuyorum.
-
-
İstanbul'da gemi ve Yat inşaatçılar derneğinin ödül gecesinde konuk idim.
Dolayısı ile maçı izleyemedim.
Bununla beraber, İstanbul'daki Gençler taraftarlarının kurduğu whats up gurubundan sürekli gelen bilgilerle devamlı olarak maçı izledim.
Golü attığımızı sevgili Kubilay kardeşimin ( goooooooolllll ) şeklindeki yorumundan anladım.
Bir yandan yüksek volümlü müzik bir yandan içimden kabaran coşku......
Aklım hep maçta, telefondan gelen haberlerde oldu.
Sonra beraberlik ve bitmeyen dakikalar. Yorum da gelmez oldu.
Dayanamayıp kuzenimi aradım ve maçın 1-1 bittiğini öğrendim.
Hayırlısı olsun.
Konu Aksit Ozkural tarafından (29-Oct-2016 Saat 20:35 ) değiştirilmiştir.
-
Bana göre sezonun ilk mağlubiyetini aldık. Daha önce yenildiğimiz G.Saray ve Rize maçlarında oyun olarak galip gelmiştik. Berabere kaldığımız Osmanlı, Konya, Akhisar maçlarında da oyunda üstünlük sağlamıştık. Beşiktaş maçında ilk yarı üstün olmamıza ve maçı koparacak pozisyonlar bulmamıza rağmen ikinci yarıda rakibin oyununu karşısında teslim bayrağını çekmiş bir görüntü çizdik. Futbol ne kadar enteresan bir oyun ki, saysız gol pozisyonu kaçırdığımız G.Saray ve Rize maçlarını kaybedip, rakibin bizi topla dövdüğü ikinci yarıda az daha maçı kazanıyorduk. Maçın en rahat gol pozisyonunu 90. dakikada Khalili kaçırmasaydı oluyordu. Hatta ıskalasa arkasında İrfan ve Landel gibi ayağı daha düzgün iki oyuncumuz kesin golü yapardı.
Beşiktaş'ın daha önce oynadığımız Osmanlı, Konya, G.Saray takımlarından bir gömlek üstün olduğunu kabul ediyorum ama arada bu kadar güç farkı olduğunu sanmıyorum. Dünkü mahkum oyunumuzun nedeni ikili eşleşmelerdeki dezavantajımızdı. Bizi en fazla zorlayan oyuncu olan Quarejma maçın başında Uğur ile her karşılaşmasında adeta duvara çarptı, topu teslim edip döndü. Şenol Hoca bunu gördü ve Quarejma'yı Ahmet Oğuz'un kanadına çekti. Geçen sene İstanbul'daki maçta olduğu gibi her pozisyonda çalımı bastı. Ahmet Oğuz çok iyi bir bek ama bazı futbolcu bazı futbolcuya ters gelir. Quarejma da ona ters geliyor. İkinci maçta bu eşleşmeden kaçınmalıyız.
Yine Palitseviç'in çok kötü bir gününde oluşu maçın ikinci yarısında çok pozisyon vermemize neden oldu. Palitseviç yetenekli bir stoper. Sakatlığından dolayı maç eksiği vardı. Sezon başında Ahmet Çalık ile çok uyumlu oynuyorlardı. Bana göre Beşiktaş maçı gibi kritik bir maçta savunmanın göbeği ile oynamak hataydı. 3-4 haftadır birlikte oynayan Kulusiç Ahmet ikilisi bu kadar pozisyon vermezdi.
Beşiktaş'ın net gol pozisyonlarının hemen öncesinde oyuncularımıza yapılan bariz faulleri hakem çalmadı ve savunmada az adamla dengesiz yakalandık. Aynı pozisyonlarda aleyhimize faul düdüklerini hep çaldı. Bu ikili mücadelelerdeki hakem kararları bir takımı ileri iterek diğerini savunmaya çekiyor ve en az penaltı, ofsayt kararları kadar maçın sonucuna tesir ediyor.
Orta sahada Landel, Selçuk, İrfan iyi oynadı. İrfan büyük topçu olacaksa ya her maçta Serdar'a attığı gol pası gibi 5 tane pas atacak ya da Landel kadar rakibe baskı yapacak, Selçuk kadar pas arasına girecek.
Serdar muhteşem bir gol attı. Beşiktaşlı yorumcular kaleci hatasına ağlaşadursun, o topu iki rakibinin arasından göğüs ile alıp mermi hızıyla dönüp o vuruşu yapmak için Serdar gibi klas bir oyuncu olmak gerekir. Khalili'ye adeta al da at dediği gol pası da muhteşemdi.
Vedat rakibi iyi yıprattı. Hava toplarında üstünlük kurdu. Beklerimiz sıfıra inip etkili ortalar yapabilseydi kendisinden beklediğim golü de atardı ama sadece şişirme toplar geldi, onları da güzel indirdi. Rakipleri ile boğuştu, top tuttu, topu sürdü. Oynadıkça ligin klas santraforları arasına girecek, en azında Cenk Tosun'dan çok daha iyi olacak.
Aydın hamle oyuncusu olduğunu ve oyuna ikinci yarı alınması gerektiğini bir kez daha gösterdi. İkinci yarıda kayboldu ve hoca değişiklikte çok geç kaldı.
Hopf bu sezon izlediğim kaleciler arasında ligin en iyi kalecisi. Nazar değmesin. Dün maçın adamı Hopf'tu bence.
Son dakikalarda Beşiktaş ceza yayından kullandığımız serbest vuruşta herkes İrfan'dan sol ayağı ile atışı kullanmasını beklerken, diğer köşeyi bomboş bıraktı ve topun başındaki sağ ayaklı Selçuk'tan barajın üstünden kalecinin boş bıraktığı sol köşeye plase yapmasını bekledim. İrfan da iyi vurdu ama rakip o köşeye önlem almıştı. Selçuk vursaydı gol ihtimali çok fazlaydı.
Sonuç olarak iyi bir test maçıydı. Ligin en güçlü takımına karşı oyun olarak hayal kırıklığı yaşadık. Yeni transferlerden ilk onbirde oynayacak bir kanat oyuncusu çıkmayacaksa ara transferde iyi bir kanat oyuncusuna ihtiyacımız olacak. Orta sahanın ortasını hoca 4 oyuncu ile götürüyor. Diğer oyuncular oynatılmayacaksa gönderilmeliler ve Talisca gibi bir transfer yapılmalı.
Yıllar önce F.Bahçe ile önce ligde karşı karşıya geldik. Berbat bir oyunla sahadan farklı mağlup ayrıldık. Samet Hoca "Bugün F.Bahçe bizden iyi oynadı ve maçı kazandı, 3 gün sonra kupa finalinde biz daha iyi oynayacağız ve kupayı alacağız" demişti. Aynen de öyle oldu. Biz de günümüzde olur ve maçın ilk yarısındaki oyunumuzu 90 dakikaya yayabilirsek Beşiktaş'a oyunda üstünlük sağlayabiliriz.
Konu onur_aydogan tarafından (29-Oct-2016 Saat 14:26 ) değiştirilmiştir.
-
Zor maçtı. Ama hiç fena oynamadık. Aksayan yönlerimiz vardı, bunları ilerleyen haftalarda en aza indirmek gerekir. Mesela Gs maçında pas hatamız fazlaydı, bu maçta düşüktü ama bizim oyuncular hatalı pas atmayım diye bazen geç kalıyorlar. Kontraya çıkışlarda dezavantaj bu durum. Mücadele vardıi gayret vardı. Ama 90 dakika olmalı. Kesik kesik değil.
Haftaya Antalya maçı kazanmamız gereken bir maç. Oyuncularımızdan aynı mücadeleyi bekliyoruz.
-
sevgili arkadaşlarım.. biz kötü oynuyoruz demedik; kötüye gidiyoruz dedik..
şu andaki idare eder oyunumuz da İbrahim üzülmezin özverili ve anlaşılmaz ısrarcı, kararlı tutumu sayesindedir..
biz ibrahim üzülmeze bir anadol vermişiz, ondan Ferrarileri geçmesini bekliyoruz..
tamam ibrahim iyi kullanıyor, teknik bir pilot ama bu da anadol.. bu araba kadar gider.. ki; benim için önemli olanda budur.. elinden gelenin tamamını yaptın mı?. sorulması gereken soru bu..
değiştiğini söylediğiniz süreç içerisinde değişen tek şeyin takımımızın kadro yapısı olduğunu görelim lütfen.. iki ayda evrim mi yaşanacak şimdi?..
bu öyle 2 kişi gittiyse noolmuş, 8 kişi geldi ya.. diye açıklanacak bir şey değil.. gidenlere bir duayen dokunuşu olduğu aşikar.. forvet hattı sıfıra düşmüş..
açık seçik "dini imanı para" olan ibrahim üzülmezin bıktırılması, yıldırılması isteniyor.. ki; tek paraya ihtiyacı olmayan hocanında ibrahim olmasına rağmen.. burası garip..
takım için istiyordur; parasız oynayan olmadığı üzere..
kadro kalitemizin yüksek olduğu, hele hele derinliği olduğu ise şehir efsanelerini bile geride bıraktı..
36 yaşındaki adam takımda oynuyor 24 yaşındaki adam kenarda kadro derinliği mi yapıyor..
forma savaşının yapılmadığı bir takımda kadro derinliğinden bahsetmek gülünç oluyor..
Konu MehmetGUNER tarafından (31-Oct-2016 Saat 09:11 ) değiştirilmiştir.
Yetkileriniz
- Konu Acma Yetkiniz Yok
- Cevap Yazma Yetkiniz Yok
- Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
- Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
-
Forum Kuralları
Paylaş