Başarı mefhumu ucuza alıp pahalıya satmaktan ibaret olan duayen başkan Cavcav yine harikalar yarattı! Teknik direktöre yüksek ücret vermektense kendi çıkıp takımı yöneteceğini iddia eden başkan, önümüzdeki sezonun kadrosunu oluşturma aşamasında Fuat Çapa’nın elini kolunu bağlayınca sözleşmesinin uzatılması beklenen Fuat Hoca’ya da ayrılık yolu göründü. Hemen ardından yeni teknik direktör adayı olarak şike davasında aklanamayan, mafya bağlantıları ve faşizan tavırları ile bilinen Bülent Uygun gündemimize geldi!
Burada asıl mesele gönderilen ya da getirilen teknik direktörün isminden çok, kulüp yönetiminde sergilenen vizyonsuzluk ve basiretsizliktir... Bir futbol kulübünde kulüp başkanı aynı anda tüm rollere soyunursa bunların hiçbirini beceremez; Gençlerbirliği’nin yıllardır muzdarip olduğu sorun da budur. Bunun en ciddi göstergesi, Cavcav’ın bir yandan övündüğü maddi olanaklara karşın takımın yıllardır liglerde piyon olarak yer alması, hatta bizzat Cavcav’ın da bunu her ortamda açıklamasıdır… Kulüp böyle bir yönetim zihniyeti altında ancak geçici başarılarla avunur… Ve böyle bir ortamda Bülent Uygun’u gündeme getiren kulüp başkanına “Onu getirme” demek bile anlamsız kaçar, çünkü biliyoruz ki bu yönetim Uygun’u getirmese gider Mustafa Kaplan’ı getirir, çünkü yine biliyoruz ki bu yönetimin ufku ancak bu kadardır!
Kenarda Bülent Uygun'un olduğu bir takımda başarıya sevinebileceğimi sanmıyorum. Benim önerim, daha ilk maçından hocayı istifaya davet etmek. Yakışmıyor.
Metin Diyadin ismi de bence iyi olmadı. Seneye kümede kalma mücadelesi içine gireceğimiz neredeyse kesinleşti. Takım son iki yılda tam bir istikrara kavuşmuşken olacak şey değil....
Forum Bilgilendirme Mesajı
Aşağıda belirtilmiş Hatalardan biri oluştu