• Ümit Özat'a Mektup

    Sayın Ümit Özat; göreve geldiğinizde, sizden önceki teknik direktörümüzün “transferlerimizin takım seviyesinin altında kaldığı, bu nedenle de gol yollarında etkili olamadığımız” şikâyetlerine gönderme yaparcasına, “takımın transfere ihtiyacı olmadığını, bu kadro ile hedefin ilk beş olduğunu” bıçkın bir delikanlı gibi yaptığınız açıklamalarınızda ifade ettiniz. Ancak aradan üç ay bile geçmemişken görüyoruz ki, o bıçkın delikanlı ortadan kaybolmuş, yerine başarısızlığı bir iki futbolcunun üzerine yıkmaya çalışan, yani futbolcusunun arkasına saklanan, basın mensuplarının sorduğu soruları azarlayıcı bir dille yanıtlayan bir adam gelmiş, biz bu adamı tanıyoruz: Ümit Özat’ın gerçek yüzü!

    Geldiğiniz gün bu kulüp ligin en az pozisyon veren takımıydı. Göreve geldiğinizden çok kısa bir süre geçmiş olmasına rağmen, bugün itibarıyla ligde hücum yapma konusunda büyük sıkıntılar yaşayan Kasımpaşa, Kayserispor ve Alanyaspor gibi takımlardan 3’er gol yiyen, yediğinden fazlasını yemeyi hak eden bir takım haline getirdiniz. Elimizdeki stoperleri bir yana koyup, anlam veremediğiniz denemeler yaptınız.

    Sayın Özat, saklandığınız futbolcunun arkasından çıkın ve bunun sorumluluğunu alın!

    Geldiğiniz gün yaptığınız ilk açıklamada merhum Başkanımız İlhan Cavcav’ın duymak istediklerini söylediniz. Patrondan çok patroncu oldunuz. Kadronun yeterli olduğunu, transferlerin çok iyi olduğunu söylediniz. Patronu mutlu etmek için gözümüzün içine baka baka yalan söylediniz! Bu takımın önemli oyuncularının 2-3 lig maçının galibiyeti ile kazanılacak paralar karşılığında satılmasına engel olmadınız, patronun istediği adamı oynamayı tercih ettiniz. Takımın dengesinin bozulmasına bizzat siz sebep oldunuz.

    Sayın Özat, saklandığınız futbolcunun arkasından çıkın ve bunun sorumluluğunu alın!

    İlhan Cavcav, 40 yıllık başkanlığı döneminde, ne yanlış yaparlarsa yapsınlar, hiçbir futbolcusu hakkında sizin şu üç maçlık performansları ardından söylediğiniz sözleri söylemedi. Aslında bunu en iyi siz bilirsiniz. Futbolculuğunuz döneminde, 2000-2001 sezonunun ilk haftalarında, sizin deyiminizle 1923’te kurulmuş bu takımın kaptanlık bandı kolunuzdayken, önce saha içinde taraftara, sonra da yönetime posta koyup kulüpten ayrılmak için elinizden geleni yaptığınız. O günlerde merhum İlhan Cavcav sizinle ilgili de kötü konuşmamış, Bursaspor’a transfer olmanıza engel olmamıştı. Bugün yaptığınız ile bu futbolcuların zihninde ve kalbinde bu kulübe karşı derin yaralar açtınız. İyi teknik adamlar futbolcularını halkın önüne atmazlar, gördükleri yanlışlarını futbolcularına anlatırlar. Siz bu konuda da hem camianın utanç kaynağı oldunuz hem de önümüzdeki muhtemel zor günlerde bu futbolculardan verim almamızı çok zorlaştırdınız.

    Sayın Özat, saklandığınız futbolcunun arkasından çıkın ve bunun sorumluluğunu da alın!

    Futbolculuğunuz döneminizde Gençlerbirliği ile aidiyet duygusunu hiç kurmadığınızı yakından biliyoruz. Fenerbahçe’ye transfer olduğunuzda da altyapısından yetiştiğiniz ve sizi geldiğiniz noktaya getiren Gençlerbirliği için tek kelime konuşmadığınızı; ama Fenerbahçe’deki ilk yıllarınızda yalnızca bir yıl formasını giydiğiniz Bursaspor’u temsil eden 16 numarayı giydiğinizi çok iyi hatırlıyoruz. Bugün de kendinizi Fenerbahçeli hissettiğinizi rahatlıkla her yerde söylüyorsunuz. Son transfer döneminde çok büyük hata yaptınız. Hayatınız boyunca aidiyet hissi kuramadığınız Gençlerbirliği camiası ve taraftarı ile en güçlü bağı kuran futbolcuların satılmasına göz yumduğunuz yetmediği gibi; hepimiz için çok büyük önemi olan evladımız, yedi yıldır oynadığı her maçta varını yoğunu ortaya koyan Ante Kulusic’in de kulüpten ayrılmasına sebep oldunuz. Sayın Özat, çok yanlış bir cerrahi operasyon sonucu, sizin için bir değeri olmadığını bildiğimiz; ama bizim için hayati öneme sahip, kulübün aidiyet damarını, Ante Kulusic’i bu kulübün dışında bırakarak kestiniz. Bugün sahada mücadele etmedikleri yönünde şikâyetçi olduğunuz, kadroya almadığınız futbolcular siz gelene dek bütün varlıklarını ortaya koyarak mücadele ediyordu. Acaba takımın içinin boşaltılmasına göz yummanız bu oyuncuların psikolojik olarak etkilemiş olabilir mi?

    Ey Özat, saklandığınız futbolcunun arkasından çıkın ve bunun sorumluluğunu da alın!

    Daha fazla zarar vermeden derhal istifa edin ki en azından bir kez olsun yaptığınız doğruyu alkışlayalım.

    1923’ten beri var olan Gençlerbirliği’nin teknik direktörlüğüne yakışmıyorsunuz ve lütfen bir an önce istifa edin!
    Yorum Yorum Ekle