Giriş

Orjinalini görmek için tıklayınız : Böyle bir taraftarlıkta yokum!



Necdet Özkazancı
13-Apr-2013, 15:40
Son zamanlarda Gençlerbirliği taraftarı arkadaşların çoğunluğunda gözlemlediğim olumsuzluklara ilişkin görüş ve düşüncelerimi içeren bu yazıyı biraz önce blogumda da paylaştım. Burada metnin tamamını paylaşamadım. Çünkü 10.000 karakter olması gerekiyormuş. Benim yazı ise 16.000 karakterden oluşuyormuş.

"Böyle bir taraftarlıkta yokum!"

Link: http://basithikayeler.blogspot.com/

Atila_Cinar
13-Apr-2013, 22:31
Necdet bey, futbol ve taraftarlık ile ilgili görüşlerinize, son zamanlarda olan biten, konuşulan ve yazılanlarla ilgili tespitlerinize tamamen katılıyorum. Kaleminize sağlık, birçoğumuzun düşünce ve duygusuna tercüman oldunuz.
Kişisel kararınıza ise saygı duymaktan öte bir şey yapamam. Kuşkusuz tüm tutkuların bir gün sonu geliyor, taraftarlıkların da bir son günü olmalı.
Çok olmadı sizinle tanışalı ama en azından Cebeci Stadı'nda aynı kesekağıdından çekirdek çitlemişliğimiz var. O çekirdeklerin hatırına, bu zamanlarda sıkça tekrarlamaya çalıştığım bir sözü burada da etmeden geçmeyeceğim: Umudu kesme yurdundan...
Selam ve saygılarımla.

Ozan_Güler
14-Apr-2013, 00:18
Gardaşım özlemişiz senin yazılarını. Epeydir böyle uzun yazmıyordun.
Keşke bu olumsuzluklar yaşanmasa da Maraton için verilen 10 yıllık emekler boşa gitmese.
Emeği geçen tüm Gençlerbirliği taraftarlarına görev düşüyor.

Abreg Çelem
14-Apr-2013, 14:00
Abi belki de bu sorunlar, tahammülsüzlükler, sabırsızlıklar, "kelle isterük"cü zihniyet bir anda ortaya çıkmadı... Biz bu sitede en basit düşüncemizi bile giriş-gelişme-sonuç şeklinde ifade edeceğiz diye kendimizi zorluyoruz, hatta sırf sitenin bu -belki de gereğinden fazla- ağır, vakur ortamı yüzünden yeni gelen bir çok kişi foruma katılmaya çekiniyor. Dolayısıyla "aptal fuat çek git artık ayağna vuruym! #$+&&!!!" zihniyetiyle hiçbir şekilde yüzyüze gelmiyorduk. Ama yüzyüze gelmemiş olmamız o zihniyetin bu tribünde hiç olmadığı anlamına gelmez. Ve bu insanlar facebook gibi rahatlıkla atıp tutabilecekleri ortamı bulunca birçoğumuzu rahatsız edecek şekilde içlerindeki "gençlerbirlikli görünümlü istanbul-tipi taraftar"ı kusmaya başladılar... Biraz da organize olma konusunda yine sosyal medyanın getirdiği kolaylıkları da kullanarak aynı edepsizliği tribüne de yansıttılar. Bunu bu şekilde anlatıyorum ama tabii ki süreç bu kadar da basit değil, daha neler var neler... Dediğin gibi, iki gün önce abartılı şekilde Fuat Hoca'ya methiyeler düzen tipler ne değişti de bugün yine abartılı şekilde Fuat Hoca'yı linç kampanyası başlattı? Hatta aynı kişiler üç gün sonra ortada elle tutulur bir başarı olmasa dahi yine abartılı şekilde Fuat Hoca'yı savunmaya başlarsa hiç şaşırmam! Sonuçta iş herzaman savunduğumuz noktaya geliyor: Taraftarlık denen şey kişilerin değil bir kulübün taraftarlığıdır. Bu işin içine kapalı kapılar ardında yürütülen pazarlıklar, kişiye/gruba özel kıyaklar, kişisel ilişkiler girdi mi işin şekli değişir, kişi farkında olmadan...

Not: Necdet Abi, tüm bunları "sen yine taraftar olarak kal" demek için yazmadım, zira bizzat ben kendim de taraftarlığımla ilgili ciddi kararlar vereceğim yakında... Hem kızgınlıkla yanlış şeyler söylemiş olmamak için, hem de iki hafta sonraki Trabzon deplasmanıyla ilgili sözler verdiğim için biraz bekliyorum... Hatta şimdi aklıma geldi bak, belki de bir Kuzeyli için en güzel jübile olur Trabzon deplasmanı... :)

ZiyaAdnan
14-Apr-2013, 21:41
Necdet abi,

Eski bir Ankaragüçlü olarak, bu başkalaştırılmış taraftarlık meselesini yakından gözlemlemiş, zaman içinde bu nedenle artık Ankaragücü maçlarına gitmeyi bırakmış sıradan bir futbolsever olarak yazdıklarına tamamen katılıyorum. Ancak şöyle de bir gerçek var, hayatın içinde ne varsa futbolda ve tribünde de o var. Günümüzde taraftarlık anlayışı da çevremizde gördüğümüz herşey kadar yozlaşmış, o denli farklılaştırılmış, başkalaşmış.

Bir takım düşün, sahasında çıkan kavgalar nedeniyle ceza alıyor, ve taraftar bilidiğini okuyarak kavgaya devam ediyor, sanki kulübüne ceza verdırmek hoşuna gidiyormuşcasına. En doğrusu senin son cümlen, ben de böyle bir taraftarlıkta yokum...

serkan_gungordu
15-Apr-2013, 00:17
benim için taraftarlık bugüne kadar eğlenceli bir aktivite oldu. tribüne her defasında heyecanla gittim. bizim takım genelde kötü dönemler geciriyor bilirsiniz. en son ne zaman bir maça "kesin kazanırız" diyerek gittiğimi hatırlamıyorum. ama takımın başarısı(zlığı), benim maça gitme keyfimi hiç değiştirmedi. üstelik artık keyif alamadığım son iki sezon, önceki sezonlara bakıldığında başarılı bile sayılırız. beni tribüne bağlayan en önemli şey, gençlerbirliği tribününün sunduğu keyifle maç izleme ortamıydı. yani maç keyifli olmasa bile (ki çoğu maçta keyifli olmadı :D) o tribünde olmak, o tribündeki duyguyu, sevinci, öfkeyi ya da üzüntüyü sevdiğim insanlarla yaşamak, hadi maç çıkışı genelde kederden bazen sevinçten demlenmek benim için vazgeçilmez bir hafta sonu eğlencesiydi. maratona geçtiğimiz 10 yıldan beridir de, toplasanız askerde olduğum 6 ay haric 10-15 maçtan fazla kaçırmamışımdır. ama tribün öyle bir hal aldı ki, sinirimi bozacak o kadar çok şey oluyor ki, artık maça neden gittiğimi sorgular oldum. yani gidişat ortada, her geçen hafta futbol sevmeyen taraftar kılıklı herifler tribünde yeni bir ilke imza atıyor. ilk başta kendi aralarında tekme tokat kavga ettiler, sonra oyuncu yuhaladılar, arada küfürlü tezahürat yükseldi, sonra rakibe sardılar, döndüler kendi taraftarlarına dayılandılar. her geçen gün sınırlarını zorlayıp yeni bir ilke imza atıyorlar. bu duruma daha fazla tahammülüm kalmadı. zaten polisler, rakip taraftarlar, medya ve kulüp yönetiminin yaptıkları yeterince asabımı bozuyordu, yeni bir stres kaynağı ile karşılaşmayı hiç istemiyorum. gerek yok

Ahmet_Ay
15-Apr-2013, 13:28
Abi eline sağlık. Sezon başında benimde sinir olup bu siteye yazdıklarım oldu. Klasik deyimimizle taraftar sayımız niceliksel olarak arttı, ama doğru orantılı olarak niteliksel artış gösteremedik. Ankaragücünün de düşmesiyle bizim takıma kayan kitle ya da 3 İstanbulludan bize kayan kitle gelirken eski alışkanlıklarını da yanında getirmek istedi, tüm olay bu. Bunun için tribünümüzü kimseye bırakmayalım. Gerek siteye ana sayfadan, sosyal medyadan çağrı yaparak konuya dikkat çekmek ya da kulüp yetkililerine sıkıntıları ileterek konuyu güncel tutmak lazım.

Necdet Özkazancı
18-Apr-2013, 22:37
Forumda açtığım konunun da başlığı olan, "Böyle bir taraftarlıkta yokum!" başlıklı yazıyı anlamsız bulduğum için "Basit Hikayeler" blogumdan sildim ve Facebook'taki paylaşımları da kaldırdım. Onun için artık yazıya ulaşılması mümkün değil. Sadece şu kadarını söyleyeyim, başlıkta da belirtildiği gibi: "Böyle bir taraftarlıkta yokum!"

Mustafa Kaplan ile ilgili başlığa yazdığım mesajda da belirttiğim gibi, bundan sonra bu tür paylaşımlarda bulunmayacağım. Çünkü değmez; kendimizi yıpratmaktan başka bir anlamı yok. Bu hafta oynayacağımız Fenerbahçe maçında da genel olarak tribünümüze bir bakacağım; bundan sonra profesyonel bir takımın taraftarı olarak maçlara gidip gitmemeye de ona göre karar vereceğim. Ama Fenerbahçe maçı benim profesyonel bir takımın taraftarı olarak izleyeceğim son maç olacak gibi bir his var içimde...