Giriş

Orjinalini görmek için tıklayınız : 2015-16 Süper Lig 12. hafta / Trabzonspor - Gençlerbirliği



Abreg Çelem
18-Nov-2015, 19:06
2015-16 Süper Lig 12. hafta maçı

TRABZONSPOR - GENÇLERBİRLİĞİ

22 Kasım 2015 Pazar, 16:30
Trabzon Avni Aker Stadı

Necdet Özkazancı
18-Nov-2015, 19:52
Deplasmandaki ilk galibiyetimizi alacakmışız gibi bir his var içimde... Koskoca bir ilk yarıyı deplasman galibiyeti olmadan kapatmayız her halde... :)

Haydi Gençler!

Abreg Çelem
18-Nov-2015, 20:01
Hakikaten yahu, deplasman galibiyetimiz yok bizim di mi.. Siftahı yaparız artık bu hafta.
Bu arada Trabzonspor'un seyircisiz oynama cezası olduğunu da hatırlatalım.

Arda_Kucukahmetler
18-Nov-2015, 20:26
Ne güzel ne güzel.. özlemişiz forumları. Açanın eline sağlık. :-)

Ben bu maçı alırız diyorum. El Kabir oynamıyor çünkü. O oynamaz ise "şahsi oyun" da biter ver ileride örgütlenip golleri yaparız. :-)
Çok yetenekli olsa da kendine oynayan oyuncudan takıma çoğu zaman hayır gelmiyor. Son maçlarda puanları El Kabir'in bencilliği ile kaybettik desek yeridir.
Hoca kulağını çekmeli.
Trabzonspor zor rakip değil... Şans da yardım ederse 3 puan neden olmasın.

Gökhan_Yüksel
18-Nov-2015, 21:33
Trabzonspor'da karışıklık devam ediyor. Bugün antremanda Aykut Marin'e tokat atmış. Mental olarak iyi bir durumda değil Trabzon

Mehmet Ali Çetinkaya
18-Nov-2015, 21:53
Trabzonspor'da karışıklık devam ediyor. Bugün antremanda Aykut Marin'e tokat atmış. Mental olarak iyi bir durumda değil Trabzon

Aykut deyince aklıma şu geldi: http://i.hurimg.com/i/hurriyet/75/620x350/56417f9e67b0a9406cf78011.jpg

"Trabzonsporlu futbolcu Aykut Demir, İsmailağa cemaatine girdi. Cemaat mensuplarının giydiği cübbe, sarık ve şalvarı giyip poz veren Aykut, daha önce de meskun mahalde silahla ateş açma, doktor dövme gibi olaylarla gündeme gelmişti.

Son dönemin en çok konuşulan kulübü Trabzonspor, yine futbol dışı bir olayla gündeme geldi...
Bordo mavili takımın defans oyuncusu Aykut Demir, İsmailağa tarikatına girdi. İsmailağa cemaatine mensup kişilerin giydiği cübbe, şalvar ve sarıkla fotoğraf çektiren Aykut'un bu görüntüsü sosyal medyada büyük ilgi çekti. Aykut Demir'in geçtiğimiz cumartesi İstanbul'da oynanan Medipol Başakşehir maçından önce İsmailağa cemaatinin şeyhi Mahmut Efendi'yi ziyaret ettiği öğrenildi."

Kaynak: http://www.hurriyet.com.tr/trabzonsporlu-aykut-demirden-olay-fotograf-40012107

umityasar
18-Nov-2015, 22:19
Trabzon a karşı her zaman şansımız tutar. Yine tutacak.

serkan_gungordu
19-Nov-2015, 00:44
şahsen tribünü kapatılmamış ve yipratilmis hocası gonderilmemis bir Trabzonspor ile oynamamizi tercih ederdim, ancak bize kısmet olmadı. Sadi Tekelioğlu yeni hocaları ve antrenorluk kariyerine Gençlerbirliği'nde başlamış bir teknik adam. Umarim basarili olur ama gecis donemi hocasi olacagini, en gec devre arasinda gorevi birakacwgini dusunuyoum.

Rakibimiz çok istekli olacak, umarım bizim bebeler de son haftalardaki 30 dakikalık iyi oyunu 90 dakikaya yaymayı beceriler...

Erdem Ceydilek
19-Nov-2015, 09:04
Aykut dün de Marin'in gırtlağına yapışmış. Bu adamın Deniz Naki ile aynı dönemde takımda bulunmamış olması büyük şans bizler için.

Maçı Beer Bus'ta izleriz herhalde. Pazar dört buçuk güzel saat. Şöyle geniş katılımlı, karşı darbenin yollarını tartışacağımız bir toplantı halinde maçı izleyelim. :)

Mustafa Ates
19-Nov-2015, 10:00
Kim ne derse desin, kolay maç değil.
en başta şehirin kendi kasvetli havası adamı bozuyor.
Ancak yine de deplasmanda alınacak 3 puan için en uygun maçlardan biri.
Biraz akıl, biraz nizam, yani sakin ve şuurlu oyun 3 puanı getirecektir.

Aykut'a gelince;
Bize ilk geldiğinde de bi Komando havaları vardı bu çocukta.
Bir uyum problemi var bence, Avrupa'dan gelip buraya yerleşen kişilerde sıkça görülen cinsten.

serkan_gungordu
19-Nov-2015, 13:33
Macanıları sitesindeki bir Trabzonspor - Gençlerbirliği maçı anısı :) tarafımdan yazılmıştır.

http://www.macanilari.com/getir.php?fid=199719982403&cmd=esnek_arama&cmd_deger=MF8tXzBfLV8wXy1fR2Vuw6dsZXJiaXJsacSfaV8t XzBfLV9UcmFiem9uc3Bvcl8tXzBfLV8wXy1fMF8tXzBfLV8wXy 1fMF8tXzBfLV8wXy1fMF8tXzBfLV8wXy1feW9rXy1fMF8tXzBf LV95b2tfLV8wXy1fMF8tXzBfLV8wXy1fMF8tXzBfLV8wXy1fRX JrZWs=&sayfa=2

"1997-98 sezonu iyi hatırlanmaz gençlerbirlikliler için… benim yaşımda olanlar ilk kez düşme tehlikesini aklıselim olarak bu sezonda yaşamışlardır. takım bir türlü dikiş tutturamamış, ankara’da oynanan son maçta da inanılmaz bir vanspor mağlubiyeti alınmıştır. ilk kez o maçta gençlerbirliği tribünlerinden “yönetim istifa” sesleri duyulmuş, gençlerbirliği’nin efsane başkanına taraftarın ilk çıkışı bu olmuştur.

kasvetli 97-98 sezonunun, beraberlikler silsilesi ile geçen ikinci yarısının tek güzel günü bugündür gençlerbirlikliler için… maça girişmeden önce tomasz ve bogdani’den de bahsetmek gerekir. macar tomasz ile arnavut bogdani ikinci yarıda getirilmiş, çok ümit bağlanmıştır. fakat ikisi de verimli olamamıştır. tomazs zamanla yedekler arasına düşen “yaratıcı orta saha”, bogdani ise “bitirici” santrafordur. bu kötü sezondan sonra ikisi de gönderilir. tomasz’ın yaşı vardır zaten, nereye gider ne yapar bilmiyorum. bogdani gençtir ama gerçekten çok beceriksizdir. öyle ki, kaçırdığı inanılmaz pozisyonlar ve ağırlığı yüzünden kestiği idris gümüşdere’yi aratır. bu yararsız forvet, yıllar sonra siena’da italya seri a gol kralı olarak karşımıza çıkacaktır. kendini geliştirmiş, müthiş bir adam olmuştur.

neyse efendim, biz maç gününe gidelim. her gençlerbirlikli gibi radyo başına dönüşümlü maçları dinlemek üzere oturmuş, mikrofonlar trabzon’a gittikçe, her trabzon deplasmanında olduğu gibi trabzonspor’un gol haberleriyle yıkılmıştık. ilk yarı iki sıfıra bağlanmış, mal kuzeye kaymıştı. biz gariban gençlerbirlikliler biliriz ki, trabzonspor deplasmanından değil 3 puan; 1 puan almak dahi büyük iştir. o nedenle radyo başına büyük umutlarla değil de, “neden olmasın”larla, “şansımızı deneyelim”lerle oturmuşuzdur zaten… mikrofonun sesi kesilip de, “trabzondayız” anonsu geldikçe içimizi heyecandan çok korku kaplar zaten. korktuğumuz da 2 defa başımıza gelmiştir. ikinci yarıyı dinlemenin ne anlamı olabilir ki artık? devre arasında radyo başından kalkmıştım zaten. bir süre sonra tv’den altyazı ile 3-1 olduğunu gördüm. golümüzü kim atmış merakı ile radyonun başına gittiğimde ise 3-3 olduğunu anlatıyordu spiker… “gençlerbirliği mehmet ile üst üste golleri buldu ve avni aker deplasmanında beraberliği yakaladı” aman tanrım! bu bir şaka olmalı…

maçı böyle bitirmek, imkansız deplasmandan 1 puan almak işime gelmiyordu artık. madem bu kadar geriden geldik, öne de geçebilirdik. derken tomasz, “ne zaman girmişti oyuna?” bu sorunun cevabını boşverip, avni aker’de 4-3 öne geçmenin mutluluğunu yaşıyordum. hadi itiraf edelim, her sapıtmış taraftarın bir radyo kapatma geyiği vardır. son dakikada trabzonspor atağı tehlikeli boyutlara ulaşınca, radyoyu kapattığımı ve geri kalanını dinlemeyip, maç bittikten sonra teleteksten sonuca bakmaya karar verdiğimi itiraf etmeliyim. (kalp dayanmadı!!!) teleteksten bakmanın da bir adabı vardır. ekranda skorların çıktığı kısım elle kapatılır, önce rakibin sayısına bakılır. trabzonspor 4 (eyvah golü yemişiz! yenemedik)diye düşünürken, gençlerbirliği 5… o anki mutluluk tarif edilemez. o taraftar hali de bir komiktir. bağıran, çağıran, zıplayan… o zamanlar evde internet yoktu ve 5. golü kimin attığını öğrenmek bir hayli zamanımı aldı. “neden kapatırsın radyoyu e salak herif!” diye söylen dur evin içinde… :) tomasz atmış, koçum benim!!! tüm kötü performansına rağmen, bu maç sayesinde hep iyi hatırlanacak.

98 yılında yaşanan bu olayın 10 sene sonrası da var. 2008 yılında bahçelievler halı sahasının kenarında benim gibi gençlerbirlikli 3-4 arkadaş ile beraber, oyun saatimizin gelmesini bekliyoruz. o sırada eski bir trabzonsporlu kaleci nihat da orada. tabi gençlerbirliği – trabzonspor muhabbeti dönüyor, aynen aşağıdaki gibi..

nihat : siz gençlerlisiniz demek, ben trabzonspor’dayken biz çok yendik sizi, sürekli yeniyorduk hatta. hatırlıyor musunuz?

ben : evet ya… hele vugrinec’in frikikten atıp bizi liderlikten ettiği maç unutulmaz. ne üzülmüştüm. gerçi benim için unutulmaz bir maç daha vardır, 5-4 yenmiştik sizi avni aker’de… hatırlar mısın? sahi kalede sen mi vardın?

nihat : yooo, hiç bilmiyorum. ben yoktum, hatırlamıyorum öyle bir maç; muhtemelen benden önce… (yüzünde inceden bir sırıtış)

ah be fil hafızam, nihat'ın kalede olduğunu hatırlayamadım işte, inandım kalede olmadığına... "

Abreg Çelem
19-Nov-2015, 14:40
Çok büyük ihtimalle seyircisiz oynama cezası Trabzonspor tarafı için. Yani diğer maçlarda olduğu gibi, Gençlerbirliği taraftarı girebilecek diye biliyorum. Eğer durum böyleyse ve Samsun aktarmalı Trabzon deplasmanı yapmayı düşünen varsa haber versin bana... Çok acayip deplasman organizasyonu yaparım valla!

uralnadir
19-Nov-2015, 14:47
Aykut deyince aklıma şu geldi: http://i.hurimg.com/i/hurriyet/75/620x350/56417f9e67b0a9406cf78011.jpg

"Trabzonsporlu futbolcu Aykut Demir, İsmailağa cemaatine girdi. Cemaat mensuplarının giydiği cübbe, sarık ve şalvarı giyip poz veren Aykut, daha önce de meskun mahalde silahla ateş açma, doktor dövme gibi olaylarla gündeme gelmişti.

Son dönemin en çok konuşulan kulübü Trabzonspor, yine futbol dışı bir olayla gündeme geldi...
Bordo mavili takımın defans oyuncusu Aykut Demir, İsmailağa tarikatına girdi. İsmailağa cemaatine mensup kişilerin giydiği cübbe, şalvar ve sarıkla fotoğraf çektiren Aykut'un bu görüntüsü sosyal medyada büyük ilgi çekti. Aykut Demir'in geçtiğimiz cumartesi İstanbul'da oynanan Medipol Başakşehir maçından önce İsmailağa cemaatinin şeyhi Mahmut Efendi'yi ziyaret ettiği öğrenildi."

Kaynak: http://www.hurriyet.com.tr/trabzonsporlu-aykut-demirden-olay-fotograf-40012107

Ben Aykut'u bizde oynarken de sev(e)memiştim. Böylesi bir karakterin gideceği yer burası. Emre gibi düşünün. Kontrolsüz bir öfke var ve bunu yönetebilecek yeterli bilişsel kapasite yok kimi oyuncularda. Yani öfkeyi sadece sahada ve olumlu tutma becerisi yok. Öfkelerini kontrollü ve olumlu kullanamıyorlar.

mehmet galip
19-Nov-2015, 18:30
ici her karisan kulup bizi yenip duze cikiyor.
bu konuda ilac gibiyiz.
insallah bu sefer oyle olmaz.

mehmet ozdilekin destekcisiyim.
mersin macindaki puan kaybinin tek sorumlusunun da ozdilek oldugunu dusunuyorum diger taraftan.
bu mac kadroyu en ideal 11den kurmasini ve sahada hicbir futbolcuya fazladan sure vermemesini bekliyorum.

Erdem Ceydilek
20-Nov-2015, 08:49
Aykut geçen de Marin'in boğazına yapışmış antrenmanda. Ben maçta Stancu ve İrfan'dan birer gol bekliyorum.

cengizirken
21-Nov-2015, 11:19
Djalma Campos da olmayacak. El Kabir den sonra. Guido bir türlü form tutmadı. İrfancan da formsuz. Özdilek e güvenemiyorum. Yanlış bir dizilişle maça çıkabilir. Temennim galip gelmemiz.

İlker_Karabulut
21-Nov-2015, 11:22
MİY maçında takımda en olumlu bulduğum şey Stancu'nun santrafora, El Kebir'in kanada geçmesiydi. Golü buluncaya kadar da bu şekilde çok iyi bir görüntü verdik. Sonra anlamsızca, gol yeme korkusuyla oyunumuz bozuldu. Şu anda en büyük sorunumuz oyunumuzun skora göre çok fazla değişmesi. Bunda Özdilek'in suçu var. "İlk yarının sonuna kadar toplayabildiğimiz kadar puan toplayacağız" gibi saçma sapan bir demeç verdi geçenlerde. Bu "biz düşmemeye oynayan bir takımız" demek. Futbolcu teknik direktöründen bu mesajı alınca maçta öne geçince geriye yaslanıyor tabi.

Engin_Peksen
21-Nov-2015, 12:30
1. Şifo takım ile birlikte bugün Trabzon'a gidiyor. Bu sefer Berat'ı yanına aldı.

2. Sakatların çokluğu canını sıkıyor. Özellikle Campos'un yokluğu canını çok sıkmışa benziyor.

3. Yardımcılarına Tomiç'i bu maç için motive edin deyip duruyor.

4. İlk yarıyı önde kapatırsak ikinci yarı Berat'ı oyuna alıp gol atabileceğini düşünüyor.

5. Landel'e özellikle kontraataklarda topu hızla ileri taşıma talimatı verdi.

6. Trabzonspor karşısında işimiz kolay değil diyor. Korkuyor, titriyor.

serkan_gungordu
21-Nov-2015, 12:30
TRABZONSPOR MAÇI ÖNCESİ GENÇLERBİRLİĞİ DEĞERLENDİRMESİ...

Trabzonspor bu sezon evinde 4 maçı üst üste kazanamadı. Ancak tarihlerinde de 5 maçlık bir seri henüz olmadı.

4 haftadır yenilmemesine rağmen bir galibiyet serisi tutturamayan Gençlerbirliği, bu hafta deplasmanda Trabzonspor ile önemli bir karşılaşmaya çıkacak.
Alt sıralardan bir an önce kurtulmak isteyen Gençlerbirliği, geçtiğimiz hafta teknik direktör değişikliğine giden, kongre hazırlıkları yapan Trabzonspor’dan deplasmanda ilk galibiyetini almak istiyor. Ama hem takımın durumu hem de istatistikleri işinin hiç kolay olmadığını gösteriyor.
Ahmet Yılmaz Çalık ve Stancu’nun milli maçtan moralli dönmesine rağmen Mersin İdmanyurdu maçında ilk kez “Ben buradayım” diyen Djalma’nın sakat olarak Beştepe’ye gelmesi beklenen kadro yapısını değiştireceğe benziyor.
2 gündür Guido’nun da bel spazmından dolayı antrenmanlara çıkamamış olması Teknik Direktör Mehmet Özdilek’in işini oldukça zorlaştırıyor.
Geçen sezon kritik maçlarda oynadığı oyun ve attığı goller ile “Tomiç aslında iyi futbolcuymuş ama hocaları oynatmıyor” söylemi Gençlerbirliği’nde halen geçerli. Bu sezon sadece Kayserispor maçında ilk 11’de sahaya çıkan Tomiç’in Djalma ve Guido’nun sakatlığı nedeni ile ilk 11’de başlaması muhtemel. Kendine güvenen taraftara da haksız olmadıklarını göstermek için iyi bir fırsat.
STANCU ASIL GÖREV YERİNE DÖNÜYOR
Sakatlıktan çıktıktan sonra Mehmet Özdilek’in sol kanatta değerlendirdiği Stancu’nun bu maçta asıl görev yeri olan forvette görev almasına kesin gözü ile bakılıyor. Kanatta bir türlü kendini gösteremeyen Stancu için büyük şans gibi görülse de golcü oyuncuya topu buluşturması gereken bölgelerde bir türlü sorun aşılamıyor. Takımın en golcü oyuncusu olmasına rağmen bencilliği ve geçen sene gösterdiği üreticilikten oldukça uzak bir görüntü vermesi nedeni ile eleştirilmeye başlanan El Kabir’in cezalı olması Transfermark verilerine göre takımın en değerli oyuncusu olan Stancu’nun “Benim asıl yerim burası ve bu takımın golcüsü benim” demesi için iyi bir fırsat.
Oynadığı maçlarda iyi mi kötü mü olduğu bir türlü anlaşılamayan Landel, geçen seneki görüntüsünden uzak bir İrfan, kendi evinde kazanmak isteyen rakipler karşısında hızlı hücumlar ile takımın 3 puan almasını henüz sağlayamadı. Doğa – Skulason ikisinin birbirine alışması ardından ilk 18’e giremeyen Dimitriadis, sakatlıklar nedeni ile bu hafta ilk 11’de olmasa bile yedek kulübesinde olması muhtemel.
Mersin İdmanyurdu maçına yedek forvetsiz çıkan, Osmanlıspor ve Torku Konyaspor maçına Berat’ı 18’e almayıp kulübeye Atabey’i çeken Özdilek’in hazırlık karşılaşmasında attığı harika gol sonrası Berat’ı mı yoksa Atabey’i mi kulübeye alacağı yoksa yine yedek forvetsiz mi sahaya çıkacağı henüz bilinmiyor.
Takımda alternatifsiz olarak görülen Ahmet Oğuz’un sarı kart cezası nedeni ile Torku Konyaspor maçında Uğur’a şans veren Mehmet Özdilek, Karabükspor ile oynanan hazırlık karşılaşmasının ilk yarısında Çağrı’yı sahaya sürdü. Çağrı bu şansını iyi kullanmışa benziyor. Önümüzdeki günlerde Özdilek’in acil durumlar için bu alternatifi değerlendirebileceğini düşünmek hatalı olmaz. Sol bek’de ise Halil İbrahim’in de takım ile birlikte çalışmalara başlaması ikinci yarıda rekabeti kızışacağının göstergesi gibi.
TAHMİNİ İLK 11
Tahminlerimize göre Mehmet Özdilek sahaya Hopf, Ahmet Oğuz, Ahmet Çalık, Kulusiç, Lato, Skulason, Doğa, Landel, Tomiç, İrfan, Stancu ilk 11’i ile çıkacak.
Bu dizilimde sol kanatta İrfan’ın forvet arkasında ise Landel’in oynaması muhtemel gibi görünüyor. Berat’ı forvette, Stancu’yu tekrar kanatta, İrfan’ı da forvet arkasında oynatabilir. Ancak böyle radikal bir hamleyi Trabzonspor maçında beklemek hayalden öteye gitmez.
İSTATİSTİKLER
Son 5 maçında 1 kere yenilen Gençlerbirliği ile son 5 maçında 1 galibiyet alabilen Trabzonspor tarihinde 75 kez karşılaşmış. Bu maçlarda 43 galibiyet ile Trabzonspor’un ezici bir üstünlüğü var. Gençlerbirliği sahadan sadece 13 kez galibiyetle ayrılmış, 19 kez de 1 puanı hanesine yazdırmayı başarmış. Trabzon’da oynanan maçlarda ise durum daha trajikomik. 48 yıllık rekabette Trabzon’da oynanan 37 karşılaşmada Gençlerbirliği’nin galibiyet sayısı sadece 4. Buna karşılık Trabzonspor 26 kez sahadan 3 puanı alan takım olmuş. 7 maç ise beraberlik ile sonuçlanmış.
İki ekip arasında Trabzonda oynanan en son karşılaşma hemen hemen aynı tarihlerde oynandığını ve ev sahibi ekibin Cardozo’nun hattrick yaptığı karşılaşmayı 4-1 kazandığını hatırlatmakta fayda var. Aynı Cardozo bu sezon da oyuna sonradan girerek en çok gol atan oyuncu konumunda.
Trabzonspor bu sezon evinde 4 maçı üst üste kazanamadı. Ancak tarihlerinde de 5 maçlık bir seri henüz yok. Gençlerbirliği deplasmanda kazanarak Trabzonspor evinde ilk kez 5 maç üst üste yenilmesini sağlayan takım olabilir.
İstatistikler fikir verir ancak futbolu sahadakiler oynar. Gençlerbirliği hem yönetimsel hem de teknik boyutta kriz ortamındaki Trabzonspor’u deplasmanda yenerek hem ilk dış saha galibiyetini kazanabilir hem de iyice yaklaştığı alt sıralardan uzaklaşarak rahat bir nefes alabilir.

serkan_gungordu
21-Nov-2015, 12:39
MİY maçında takımda en olumlu bulduğum şey Stancu'nun santrafora, El Kebir'in kanada geçmesiydi. Golü buluncaya kadar da bu şekilde çok iyi bir görüntü verdik. Sonra anlamsızca, gol yeme korkusuyla oyunumuz bozuldu. Şu anda en büyük sorunumuz oyunumuzun skora göre çok fazla değişmesi. Bunda Özdilek'in suçu var. "İlk yarının sonuna kadar toplayabildiğimiz kadar puan toplayacağız" gibi saçma sapan bir demeç verdi geçenlerde. Bu "biz düşmemeye oynayan bir takımız" demek. Futbolcu teknik direktöründen bu mesajı alınca maçta öne geçince geriye yaslanıyor tabi.

zaten geçen sene stancu'nun sakatlığından beri süregelen anlamsız bir dizilişi devam ettirerek hata yaptı mehmet özdilek.

stancu çok yararlı bir adam ama sol çizgide oynayabileceği hangi zekanın, aklın ve mantığın ürünü bilemiyorum.

buna karşılık el kabir, iki kanatta da oynar. ve aslında zaten çizgide oynaması lazım, çünkü sprinter bir adam ve yüzü rakip kaleye dönük oynamayı seviyor. mehmet özdilek aslında doğru yapmaktan öte, içinde bulunduğu yanlıştan kurtulmayı başarmış. yeni bir hoca olsa neyse de, daha önce stancu ile çalışmış olan biri olarak bu hatayı yapmış olması affedilemez.

djalma'nın sakatlığı takım oyunu adına büyük bir şans. irfan ortada haftalardır dökülüyor. yetenek olarak tamam ama mental olarak o bölgenin adamı olmaya henüz hazır olmadığını gösterdi. bence asıl şifo'nun sınavı irfan'ı bu maçta sol çizgiye çekip çekmesi olacak. kesinlikle sol çizgide oynatmalı, mersin maçında ortada faciaydı ama sola geçtikten sonra verimli oldu.

böyle bir kadro çıkmayacağını biliyroum ama aklımdaki kadro şu:

kalede hopf

savunma ahmet - kulusic - ahmet - latovlevici

önlerinde skulason - landel ofansif orta saha dimitraidis

sağda el kabir - solda irfan - ortada stancu

Erdem Ceydilek
21-Nov-2015, 14:15
yarın hava 18 derece. maç saati çok uygun. 16:30. şöyle kalabalık olalım beer bus'ta.

Atila_Cinar
21-Nov-2015, 18:30
Üzgünüm El Kabir sarı kart cezalısı.

serkan_gungordu
21-Nov-2015, 23:59
Üzgünüm El Kabir sarı kart cezalısı.

Doğru ya :)

Arda_Kucukahmetler
22-Nov-2015, 11:48
Bu maçta El Kabir yok... Bari Guido olsun diyorduk o da sakatmış.
Hocanın Guido gibi bir yeteneği harcamasını çok olumsuz bulanlardanım.

Ama adamım Tomiç oynayacak anlaşılan. El Kabir çok yetenekli bir oyuncu ama kendine oynadığı zamanlarda takıma zarar veriyor. Şahsi oynayan bir
El Kabir yerine ileride yardımlaşan oyunculardan kurulu bir takımı tercih ederim. Hele de Stancu asıl yeri olan forvette oynuyorsa.
Hoca haftalarımızı yedi forvette El Kabir kanatta da Stancu'yu kullanacağım diye.
Tomiç'i forvet arkası veya sağ kanat Landel'i orta sahanın ortası oynatırsa takım ileriye daha hızlı çıkabilir. İrfan Can'ın da gününde olması ile bu tablo iyice şenlenebilir.
Hocaların bazen bazı oyunculara takılmasını ve varyasyonlamayı az yapmasını yadırgıyorum.
Hoca, eldeki kadronun ümüğünü sıkarcasına kullanabilmeli.
Mehmet hoca geldiğinden beri hem ligle uğraşıyor hem de sezon öncesi hazırlık kampı yaparcasına takımı yeniden yapılandırıyor, iyi iş çıkarttı ama
oyuncu tercihlerinde biraz daha çeşitlilik kullanması, değişiklikleri erken ve yerinde yapması ile 3-5 puan fazla alabilirdik.
Neyse, bugünkü maçtan ümitliyim...

umityasar
22-Nov-2015, 18:06
Dakika 70 rakip 3 oyuncu değişikliğini de yapmış
Tüm takım Özdilek ile Trabzon ataklarını izliyoruz!

ilkay izmirli
22-Nov-2015, 18:34
Yine ayni senaryo su ligde herkese defans yapiyoruz kimi yenmek icin oynayacagiz acaba. Onurun eline top degmedi. Cok rahat 3 puan alabilecegimiz maci 0 puanla tamamladik yine hakemde de birsey yok bakalim suc kimde. Mikrofon sende sifo.

Gurcan Akgoz
22-Nov-2015, 19:35
İnanın bana, maçı izlediğim yerin sahibi devre arasında Fiorentina-Empoli maçını açtı, Gençlerbirliği tuttuğum takım olmasına rağmen içimden "keşke kanalı değiştirmese"dedim. İtalya liginden bir maçın 15 dakikası bizim maçın 90 dakikasından daha yeğdi. Maçla ilişkin aktarmak istediğim bir anektod: İlk yarıda bir pozisyonda İrfan, kontra atağa kalkmışız ve 3 oyuncu derin koşu yaptığı halde geri döndü. Bunu yapan irfan... Maçın özetinin yorumu budur herhalde

Ahmet_Ay
22-Nov-2015, 19:36
Öncelikle tekrardan tüm herkese merhaba....

Maçı beer busta izledik. Takım isteksizdi. İrfan bir pozisyonda pas vermeyip, bencilce davrandı. El Kabir olmayınca ileride top tutan adamımız yoktu. Beceriksizce şutlar çektik 11 şut 0 isabet gibi bir istatistik. Trabzon'da iyi değildi, ama oyuncu değişikliklerini zamanında yaptılar. İrfan çıkıp, Doğa girince geriye yaslanacağımız anlaşıldı. Akhisar maçında olduğu gibi uzatmalarda golü yedik ve kaybettik. Yazık ki ne yazık....

uralnadir
22-Nov-2015, 21:11
Kaleyi bulan sutumuz yok. Daha ne diyeyim.

Adem Erkoçak
22-Nov-2015, 21:22
gençlerbirliği taraftarı olmanın en kötü yanı, gençlerbirliği maçlarını izlemek. :)

Erdem Ceydilek
22-Nov-2015, 21:39
Maç o kadar sıkıcıydı ki ilk yarıda Beer Bus'ta toplanan 25 civarı alkara, 20. dakikadan itibaren maçı bırakıp hunharca kazıkazan kazımaya başladı. toplamda 100'den fazla kazıkazan kazındıktan sonra skorboarda bakan alkaralar, maçın henüz 30. dakikasına gelindiğini görüp karalar bağladılar. allahtan devre arası eibar-sevilla maçına bağlandık da biraz aksiyon ve kısıtlı zamanda bir de gol gördük.

maça 1 puan için çıktığımız belliydi. trabzonun hamlelerine mehmet hoca acemice karşılık verince böyle bir şans golü yeme ihtimalimizi arttırdı. nitekim de yedik. çok takmayalım kafaya. yaşamadığımız şeyler değil neticede tüm bu sıkıcılıklar. önümüze bakalım.

devre arasından bir kare:

365

maksut_uzun
22-Nov-2015, 23:33
Erdem'e katılıyorum, sonuç önemli değil.

Ancak İrfan'da mental anlamda büyük düşüş var. Geçen sene ayağında top tutmayan, sürekli takımı besleyen İrfan gitmiş; yerine topu ayağına yapıştıran, bencil bir İrfan gelmiş. Takımdaki hocalar ya da arkadaşları bu çocuğa "hacı sen napıyorsun, kendine gel" demiyor mu? Yoksa çocuk kendine yazık edecek.

Ekin Emek Berber
23-Nov-2015, 00:16
Landel de çok örselendi bugün..

Necdet Özkazancı
23-Nov-2015, 00:29
Yenilgiden çok şöyle paslı ve heyecanlı bir takım oyunu oynayamamak canımı sıkıyor. İrfan ve Landel özellikle gol bölgelerinde kolayı yapmak ve üretken olmak, Stancu'yu gereğince beslemeye çalışmak yerine bencilce davrandılar. Landel'in ceza sahasında aldığı bir pası yeniden penaltı noktasının hizasında uygun durumdaki arkadaşına çıkarması daha kolayken bencilce davranıp çaprazdan kaleye şut çekerek auta atması bizi bir golden etti. İkisinin de artık yeteneklerini takım için kullanmaları lazım. Böyle olmaz.

mehmet galip
23-Nov-2015, 09:09
Djalma Campos da olmayacak. El Kabir den sonra. Guido bir türlü form tutmadı. İrfancan da formsuz. Özdilek e güvenemiyorum. Yanlış bir dizilişle maça çıkabilir. Temennim galip gelmemiz.

abi 2. özdilek dönemi ilkiyle çok alakasız gidiyor.

daha hocanın doğru 11le başladığı bir maç göremedim ben.

hücum adına üretkenliğimiz sıfır. elinde ülkenin en iyi forvetlerinden ikisi var (stancu-el kebir) ve sen hiçbir maç onları besleyecek bir sistem oturtamıyorsun. geçen yıl mervan a bile gol attıran uğura forma göstermiyorsun.

hoca bindiği dalı kesiyor.

ben bu ülkede hocalara olan inancımı kaybetmeye başladım. takımlartıyla yeterince ilgilendiklerini ve takımlarını tanıdıklarını söylemek zor.

Arda_Kucukahmetler
23-Nov-2015, 09:12
Mehmet hoca için iki sezon öncesi ile bu sezon arasında cidden sıkıntı farkı büyük. İki sezon önce sayısal olarak belki bu kadar geniş bir kadro yoktu ama futbolculuk
kalitesi olarak daha üst seviye bir kadro vardı ve biraz motivasyon ve doğru yönlendirme ile lige göre nispeten mütevazi bir düzeyde olsalar da yine de bariz bir
ivme ile ligi bitirmiştik.
Başarısızlığın nedenleri gayet çeşitli.
Birincisi sezon başındaki hoca seçimi ve ondan da önce yapılmış yabancı transferlerin vasatlığı!
Hiç bir teknik direktör kendi hazırlamadığı kadro ile çalışmak istemez. Baxter da Özdilek de bu şekilde bir durumla karşılaştı.
Mustafa Kaplan'ın bulup getirdiği söylenen 150-200 bine oynayacak yabancılar takıma doluştu.
Atta'yı, Spelmann'ı , Panos'u gören var mı?
Olaf bile şu haliyle giden Gosso kadar oyuna direnç veya teknik kapasite koyamıyorken 11'de yer buluyor.
Hocanın "mutlaka alınsın" dediği Campos'u bile tartışıyoruz, "yararı var mı?" diye...

Bir tek Hopf ve Ante direkt katkı yapabiliyor diğerleri boş, yenilerden...

Giden Hleb'in yerini ne yazık doldurabilmiş değiliz. Orta saha ciddi anlamda yaratıcı oyuncu sıkıntısı çekiyor. Oyuna ağırlık koyulamıyor tecrübe ile.

Landel ve İrfan bu boşluğu doldurmaya çalışsa da genç oldukları için ve takımda başta El Kabir ve İrfan olmak üzere bir şahsi oyun tutkusu da devam
ettiğinden ileride organize olamayan ve gol atması mucizelere kalmış bir takım seyrediyoruz.

Bir başka sıkıntı da Özdilek gibi tecrübeli bir hocanın oyunu okurken "geniş" davranması ve müdahale ederken ya gecikmesi ya da bir türlü doğru hamleleri yapamaması.
Fuat Çapa örneğini veriyordum. En azından erkenden takıma oyuncu değişikliği yapardı.

90 artıda yapılan oyuncu değişikliği 2-1 gibi skorlarla öndeyken taktik gereği yapılır.

Şu an gözüken o ki, kulüp bir takım tazminatlarla devre arasında Atta, Martin, Panos gibi oyuncularla yolları ayıracak ve iyi paralarla bir kaç Mehmet Özdilek tercihi transfer yapıp ligde kalmaya çalışacak.

Her sene yazıyoruz.. bu derece vasat 5 adam alacağına iyisinden 2 oyuncu al diğerlerini de bizim çocuklar oynasın. Bit pazarına nur yağmış gibi transfer yaparsan sonuç bu olur. Süper Lig zor bir lig ve halı saha kıvamında oynan ligler gibi değil.

Bir maç da rahat rahat izlemek hakkımız değil mi?

serkan_gungordu
23-Nov-2015, 09:15
öyle bir futbol oynanıyor ki sahada, en heyecanlı insanın heyecanını,umudunu bitirir.

ikinci yarıdaki siniklik, yapılamayan oyuncu değişiklikleri affedilemeyecek gibi değil. mehmet özdilke her hafta "benimle olmaz" mesajını daha da yüksek bir sesle bağırıyor.

mersin ve esesten sonra en güçlü küme düşme adayı biziz. üzgünüm ama öyle

Mustafa Ates
23-Nov-2015, 10:49
Korku...
Tek kelime ile korku egemen olmuş bu takıma ve özellikle de Hocaya.
''Beni gönderirler'' korkusu ile hücumu düşünemiyor, hep işi garantiye almanın, 1 puan için oynamanın derdinde.
Evet, elindeki kadro ile belki en fazla bu kadar ofansif bir yapı ile çıkabilirsin sahaya. Ancak oyuncuların kafasına ''1 puan'' düşüncesini yerleştirirsen iş bitmiştir.
Cesareti, sözde büyük takımlara kafa tutması bu takımın en önemli özelliği iken şimdi tam tersi olmuş.
Ne var korkacak, düşeceksek, adam gibi düşelim?

Abreg Çelem
23-Nov-2015, 11:18
Isınma hareketleri bitse de maç başlasa diyordum ki hakem maçın bitiş düdüğünü çaldı.

onur_aydogan
23-Nov-2015, 13:33
Mehmet Ali'nin sitesinde her hafta yazdım, bu yabancılar oynayacağına Atabey ve Taylan oynasa her ikisi de sezona damgasını vurur. Mehmet Hoca beni de her hafta hayal kırıklığına uğratıyor. Bana göre H.İbrahim ve Uğur varken Latovlevici oynamaz. Skulasson vasat bir oyuncu. Djalma bu sezon çok formsuz. Bu oyuncularda ısrar etmek anlamsız.

Ben hiçbir maçta 1 puana razı değilim. 3 puanlı sistemde beraberlik ile mağlubiyetin farkı yok. Mehmet Hoca'nın bu sezon oynattığı kontrollü oyun ve beraberliği muhafaza etme anlayışından çok rahatsızım. Trabzon maçında maçın sonlarına doğru takımı bu kadar geri çekmenin, hücum oyuncularını oyundan alıp savunma oyuncuları sürmenin, vakit geçirmek için oyuncu değişikliği yapmanın kabul edilir bir yanı yok. Trabzon top mu oynadı da bu kadar geri çekildik? Galibiyeti kovalasaydık belki biz bir karambol golü bulup maçı alıp gelecektik.

Bu maçta önceki maçlardan farklı olarak Berat'ın oyununu beğendim. Israr edilecekse bu tip genç oyuncularda ısrar edilmeli.

Mehmet Ali Çetinkaya
23-Nov-2015, 14:46
rakip 3 golcü alıyor oyuna özdilek hızlı bir çıkışla gol pası verebilecek olan tek adam olan irfanı çıkartıp gömülmeyi tercih ediyor. maçtan sonra da, "o top ekici değil de başka bir oyuncuya gelse belki gol olmazdı" diyor. bu cümle bile zaten içler acısı durumu perçinliyor...