2013 - 14 / Süper Lig 24. hafta / Gençlerbirliği - Sivasspor

[Abreg Çelem]

2013/2014
Süper Lig 24. Hafta Maçı

GENÇLERBİRLİĞİ - SİVASSPOR

9 Mart 2014 Pazar, 13:30
19 Mayıs Stadı

[Ozan_Güler]

Ürkek başlayıp biraz özgüven kazanınca şuursuzca hücum yaparkene kontra gol yiyoruz.
İlk golü biz atmalıyız. Aksi durumda her rakibe karşı efsane geri dönüşler yapılmazki.
Kaybedersek her şey bitmese de işimiz mucizelere kalır.
Burhan'a dikkat!

[umityasar]

Hakemler kimmiş?
Artık sadece hakem hakkında konuşuyor ya bizim yönetim,
ondan soruyorum!

[Necdet Özkazancı]

Önümüzde, ligdeki kaderimizi etkileyecek çok önemli 6 maç var. Üç maç kendi sahamızda, üç maç da deplasmanda... Kendi sahamızda oynayacağımız üç maç çok kritik. Bunlardan ilki Sivasspor ile oynayacağımız maç... Bu maçı kazanırsak düşme hattı ile aramızdaki puan farkını biraz açarız ya da en azından koruruz.

Kendi sahamızda oynayacağımız Elazığspor ve Kayseri Erciyesspor maçları ise kesinlikle kazanmamız gereken, berabere kaldığımız ya da yenildiğimiz takdirde ligde sıkıntıya gireceğimiz maçlar... Bu 6 haftalık periyotta deplasmanda oynayacağımız Kasımpaşa, Eskişehirspor ve Trabzonspor maçlarından da toplayabileceğimiz kadar puan toplamalıyız.

Kısacası işi sıkı tutmamız lazım... Teknik heyet ve futbolcular sahada, biz taraftarlar da tribünde üstümüze düşeni, elimizden geleni en iyi şekilde yapmalıyız.

[serkan_gungordu]

yönetim istifa! yönetim istifa etmeli, gençlerbirliği gibi köklü bir camiayı bu hale getirenler, bunun cezasını da lanetlenerek ödemeli.

ancak öyle bir noktadayız ki, ligde alınacak her bir puanın önemi çok büyük. her bir puan alınana kadar tek düşüncemiz sahaya çıkan futbolcuları desteklemek ve galibiyete odaklamak olmalı. ne zaman ki bu takım ligde kalmayı (ya da düşmeyi) garantiler, o zaman yönetimi ve gençlerbirliği'nin bugüne gelmesine neden olanları, gençlerbirliği'nin bugününü karartan, yarınlarını da ipotek altına alanları tribünlerden lanetlemek boynumuzun borcu olsun.

pazar günü tribündeki herkes bu maçın önemini bilerek gelsin. ve lütfen, herkes gelsin!

[Abreg Çelem]

Maçın hakemleri açıklandı:

TOLGA ÖZKALFA(Hakem)
SERKAN AKARCA(1. Yardımcı Hakem)
ALİ SAYGIN ÖGEL(2. Yardımcı Hakem)
GÖKHAN MEMİŞOĞLU(Dördüncü Hakem)
FERHAN KESTANLIOĞLU(5. Hakem)
ALİ ZAĞLI(6. Hakem)


Bu arada, bizde Ante Kulusic sarı kart, Sivasspor'da Da Costa Trindade kırmızı kart cezalısı...

[cengizirken]

Bu maç daha fazla önem kazandı.Konya beraberliği fener yenilgisi sonrası. Desteklememiz lazım. Trabzon maçı gibi olması lazım.

[Atila_Cinar]

Ne zaman ne yapacağı belli olmayan bir takımımız var. Belki de, birçok başka makul nedenle birlikte, bunun için de seviyoruz biz bu takımı.
Yarın 19 Mayıs'da olmalıyız ve ne olursa olsun takımımızı sonuna kadar desteklemeliyiz. Umarım kazanacağız.

[Nevzat_Akcaoglu]

İlk yari inanılmaz bir skorla 1-0 mağlubun.10 kisi kaldılar. Kadir atıldı kaleci Korcan sayesinde 3 gol en azından kaçtı.Kaysei de Antep'te galip.Sivas acmış kalesini gel gol t diyor inanılmaz bir sekilde atamıyoruz.İkinci yari biraz futbol biliyorsam mac en az 3-1 biter .zec Tomic stancu... Haaaaaaaaaaaydi Geeeeenccccleeerrrr....

[Nevzat_Akcaoglu]

Hakem penaltı yarattı .Stancu 1-1 9 kisi kaldılar.. 3-1 bekliyoruz ..Haaaaaydiii Geeenncleeerrrrr....

[Nevzat_Akcaoglu]

Jimmy nin şahane golüyle 2-1 aldık ama çok zorlandık.Hepimize gecmis olsun.Muthis bir maçtı.

[ilkay izmirli]

Ne olursa olsun alinmasi gereken bir macti sahada yada masada nasil oldugu farketmezdi ve alindi . Sivas mac boyunca gereksiz yere yaslanmasi oyuncularimiza topla oynama firsati verdi hakemin de tff nin diyetini odemesi isimizi kolaylastirdi penalti penalti miydi evet ama bu kadar kolay verirler miydi bise normal zamanda hayir. jimmy nin artik golde yaptigi gibi sutlarda kaleyi tutturmasi sart her takim sivas gibi anormal yaslanmayacak bize karsi. kaldi 12 puan almamiz gereken ins aliriz onlarida herseye ragmen galibiyet guzel ins devami gelir

[Sabrican Sarak]

Almaktan başka seçeneğimizin olmadığı bu maçı alarak küme düşme hattındaki yerimizi koruduk. Gerçi maçtan önce takımın yumurta kapıya dayandığında maç kazandığından da gördüğüm herkese bahsediyordum. Dahlin'in milli takımdaki kötü performansından sonra kaleyi devralan Ferhat da güven vermiyor. Bugün yediği golde müsait pozisyonda yanındaki arkadaşına pas verebilecekken şapkadan gol çıkaran Radkov'un da hatası olsa da, maça etki edecek bir kurtarış yapmadı. Kalemizde hala soru işaretiyle lige devam ederken önümüzdeki maçlara da küme düşecek miyiz, düşmeyecek miyiz heyecanını taşımaya devam ediyoruz. Ne takımız arkadaş...

[Atila_Cinar]

Bir taraftar olarak benim için sezonun en yorucu maçı oldu. Neyseki sonu güzel geldi.
Futbolcuların hırsı gelecek maçlar için beni umutlandırdı. Maç eksiği bir kaleci için en büyük handikap ve ne yazık ki Ferhat'ın bu eksiği kendini gösteriyor. Bu nedenle devre arasındaki kaleci transferi kim bilir belki de en isabetli transferimiz olmuş olacak.
Radkov'un gol olan geri pası çok acemiceydi, ancak oyuna tekrar dönebilmesini de taktir etmek lazım. Uzun süredir oynamayan Tomic ve Nizamettin de fena işler yapmadı. Mervan da kötü değildi, ama son dakikadaki bencilliği için kulağı çekilmeli.
Bu arada, maçın heyecanı ile farketmedik ancak akşam seyredince çok net gördük ki, Kadir Bekmezci üst üste gördüğü iki kartta da haksızlığa uğramış, yanlış görülmüş, yanlış anlaşılmış, yazık olmuş çocuğa.
Sanırım bu sezonun sonuna kadar biz 'bu daha başlangıç' demeye devam edeceğiz.

[Mustafa Ates]

. Dahlin'in milli takımdaki kötü performansından sonra kaleyi devralan Ferhat da güven vermiyor. Bugün yediği golde müsait pozisyonda yanındaki arkadaşına pas verebilecekken şapkadan gol çıkaran Radkov'un da hatası olsa da, maça etki edecek bir kurtarış yapmadı...
Bence Ferhat'a biraz haksızlık ediyoruz. Ferhat bugün hatasız oynadı. Burhan'ın ilk yarıda karşı karşıya kaldığı iki net pozisyonu yerinde çıkışlarla kurtardı. İkinci yarı kendisine top bile gelmedi, ne yapsın çocuk?
Maça gelince;
Kadir sürekli faul yaptığı için ve sürekli konuştuğu için ilk sarı kartı gördü. İkinci kartı ise tamamen hakemin taktiri çünkü hakemi iteklenmeyi kabul edemedi.
1-1 den sonra aslında daha başka kartlar da gelebilirdi ancak hakem 3. kırmızıyı çıkarmak istemedi.
Rakibin 9 kişi kalması bize çok fayda sağlamıyordu çünkü zaten bizi bu hallere getiren sıkıntı bizim etkili pas yapamıyor olmamız. Bu sefer Jimmy -Konya maçında son dakikada kaçırmış olduğu gole rağmen- risk alarak zorladı ve tamamen bireysel başarı ile atılmış bir gole imza attı. Arzulu oynamak bizim tek kurtarıcı silahımız.
Dikkatimi çeken nokta şu oldu: ikinci yarı oyuncular sahaya çıktığında, Radkov ellerini çırparak, kazanma arzusunu belli ediyordu. Hatalı geri pas golune rağmen motivasyonu üst düzey olması sevindirici. Sivas üst sıralarda ve rahat olmasına rağmen, çok sıkı oynadı. Bizde koşarken kendi rüzgarıyla düşen Burhan'ın hırsı herşeyi özetliyordu.
Bizde sıkı oynamaya devam etmeliyiz, darısı Kasımpaşa maçına...

[serkan_gungordu]

1. hakem maçın önüne geçti. maça kart kullanmak istemeyen hakem olarak başladı. ama sivassporlular bütün hücumları faulle kesince kartlar gelmeye başladı. kadir'e sarıyı bir önceki pozisyonda göstermeliydi. faul olmayan pozisyonda kart gösterdi ancak kadir tepkileri yüzünden kırmızıyı hak etti. "bir sarı karta bu kadar ısrarla itiraz etmenin, hakemi üstelik kartın varken bu kadar taciz etmenin ne anlamı var?" diye sorarlar adamı. bu karttan sonra ikinci yarıdaki doğru penaltı ve doğru kırmızı karta rağmen kontrolü kaybetti ve oyunun önüne geçti.

2. maça iyi başladık. önceki maçlara göre çok daha istekliydik. ilk dakikadan itibaren kazanacağımızı hissettirdik. her şey iyi giderken kendi kalemize gol atmamız inanılmazdı. ama golden sonra da (belki biraz da sivasın çekilmesiyle) baskımızı arttırdık. önceki haftalarda oynadığımız 5 maçta girdiğimiz pozisyona bir devrede girdik diyebilirim. korcan gününde olmasa, kadir'in kırmızı kartına kadar 2-3 gol bulabilirdik.

3. ikinci yarıya iyi başlamadık. pozisyon üretmekte zorlanınca özgür-nizamettin değişikliği geldi. bu değişiklikle beraber üretkenliğimiz arttı ve artık boğucu bir baskı kurduk. penaltıya kadarki bölümde gol gelmemesi şansızlık + beceriksizlikti. penaltı doğruydu ve kurduğumuz baskı sonucu geldi. beraberliği bulunca işimiz kolaylaşacak diye düşündüm ama yanıldım.

4. rakip yine kırmızı kart gördü ve 9 kişi kalınca, zaten çirkin başlayan maç iyice çirkinleşti. top bir türlü oyuna giremedi. oyuncu değişiklikleri, kırmızı kart, kaleci sakatlığı derken bir türlü oyun ritmini bulamadık. zaten topun ikinci yarıda oyunda kaldığı süre 15-16 dakikadan fazla değildir. rakip de ceza sahası içinde 9 kişi yerleşince iş kenar ortalara ve uzaktan şutlara kaldı. garip bir şekilde, rakip eksildikçe girdiğimiz pozisyon sayısı düştü. 11 kişiyken çok daha rahat pozisyona giriyorduk, 10 kişi kalınca oyun verimimiz düştü, en son 9 kaldıklarında stres ve baskı nedeniyle daha da zorlanmaya başladık. neyse ki bu anda jimmy sahneye çıktı. haftalardır zararına oynuyordu, bugün kimsenin beklemediği bir anda, çok uzaktan harika bir gol attı.

5. sivasspor hakeme kızmakta haklı. sonuçta kadir'in gördüğü kırmızıya hakem davetiye çıkardı. ancak, sivassporlu futbolcuların tavırları çok fazla oyun içi değildi. ümit kurt ve hakan arslan da kırmızı kartla atılabilirdi. cicinho'nun yaptığını da açıklamak bile mümkün değil. sarı kartın varken gider hakem alkışlarsan, kırmızıyı alırsın. sonra neden allahı gösteriyorsun anlamıyorum. sivasspor hakeme kızmakta haklılar çünkü hakem kötü yönetti ve sivas yenildi. ama sivasspor futbolcularına ve teknik direktörlerine daha fazla kızmalılar.

[Necdet Özkazancı]

Saçma bir geri pas ve kendi kalemize attığımız golle yenik duruma düştüğümüz, iyi oynadığımız anlarda da topun bizi hiç sevmediği maçta Sivassporlu futbolcuların -futbol adına- hatalı davranışları ve hakemin de hoşgörüsüz kararlarıyla zor da olsa galip gelmeyi başardık; biraz olsun rahat bir nefes aldık. Bu maçı da kaybetseydik bir daha toparlanmamız çok zor olurdu. Alttaki takımlar da kazanınca artık önümüzdeki Kasımpaşa (D1), Elazığspor (İ3), Eskişehirspor (D1), Trabzonspor (D1) ve Erciyesspor (İ3) maçları çok önemli hale geldi. Üç deplasmandan en az 3 puan çıkartırsak ve kendi sahamızda oynayacağımız -aynı zamanda rakiplerimiz olan- Elazığspor ve Erciyesspor maçlarından da 6 puan alırsak düzlüğe çıkarız.

"Futbolcuların hatalı davranışları" demişken, şunu söylemekte yarar görüyorum: Hakemi kardırmaya yönelik hareketler, hakemi taciz edecek derecede itirazlar neredeyse sadece bizim ligimizde var ve artık herkes tarafından da kanıksanmış durumda... Adam penaltıya itiraz ediyor; güzel, itirazını yap ama tadında bırak. Ama yok... Hakemi alkışlıyor, "yukarıda Allah var!" diye işaret ediyor. Haklı ya da haksız bir sarı kart görmüş, itirazı bitmek bilmiyor. Gördün işte kartı, itiraz da ettin, durum değişmedi. Git oyununa devam et. Ama yok... Hakemi usandırıncaya kadar itiraza, el kol hareketlerine devam... Kadir'in, sarı kart gördükten sonra, artık arkasını dönüp gitmekte olan hakemin arkasından el kol hareketleriyle itiraza devam edeyim derken hakemin sırtına dokunması kırmızı kart görmesine sebep oldu. Bence amacı kesinlikle hakemi itmek değildi. Ama arkası dönük olan hakem, bunu bir itme olarak algıladı ve anında kırmızıyı çekti. Tüm futbolcularımıza soruyorum, Avrupa Kupası maçlarında çok dikkatli davranırken lig maçlarında neden böyle yapıyorsunuz? Neden hakem için maçı zorlaştırıyorsunuz? İyi niyetli olun, futbol oynamaya çalışın. Sizden başka bir şey isteyen yok ki...

[Ozan_Güler]

Keşke Konyaspor'u yenseydik de Sivasspor ile berabere kalsaydık.
Neyse buna da şükür. Darısı Elazığspor'a.
Tribün(ler) dolu ve coşkuluydu. Takım da istekliyi.
İlk yarıda golü bulamamış olmamız, geri pastan gol yememiz, bunlar her zaman olacak şeyler değil.
Kaleciye geri pası yasaklamak lazım.

[onur_aydogan]

Sahada onbire onbir oynarken daha iyiydik. Yediğimiz gol bana göre maç eksiği ve stresten kaynaklandı. Hakem faul bile olmayan pozisyonda önce sarı, sonra kırmızı kartı çıkararak maçın önüne geçti. Bana göre penaltı da ağır bir karar. Bu kararın sonrasında ikinci kırmızı kart geldi.

İki oyuncu eksik oynayan rakip karşısında koskoca 45 dakika boyunca hiç pozisyon üretemedik. Bana göre rakip 9 kişi kaldıktan sonra hemen stoperlerden biri oyundan alınıp bir hücum oyuncusu oyuna dahil edilmeliydi. Rakip 8 kişi ile kapanırken bizim iki stoper ve iki ön libero orta yuvarlakta oyunu seyrettiğinden aktif alanda sayı üstünlüğünü rakibe kaptırdık. Yapılması gereken çok adamla hücum bölgesine yerleşip ayağa paslarla fazla oyuncu ile oynama avantajını değerlendirmek olmalıydı. Biz uzun Sivas savunmasına havadan ortalar yaparak dakikaları heba ettik. Neyse ki Jimmy'nin yaratıcılığı ile 3 puan almayı başardık.

Orta sahanın göbeğinde oynayan oyuncularımızın top kullanma becerisi sınırlı. Tomiç bekleneni veremedi. Nizamettin o bölgeye biraz hareketlilik getirdi. Stancu ve Jimmy'nin bireysel becerisi olmasa gol pozisyonuna bile giremeyeceğiz. Umarım haftaya Gosso ve Petroviç bu soruna çözüm olacak bir performans gösterir.

Zec çok etkisiz. Mervan uzatma dakikalarında gol pasını vermediği pozisyonda oyun bilgisinin ne kadar yetersiz olduğunu bir kez daha gösterdi.

Galibiyet sonrası eleştirinin dozu fazla oldu ama rakiplerimizin kadrosunu bizim kadro ile kıyaslayınca ilerisi için kaygılanıyorum. Koskoca G.Birliği bu halde mi olmalıydı? Stancu'ya bir şey olsa düştüğümüzün resmidir.

[özhan_yüksel]

Onur Abi'nin her cümlesine katılıyorum. Facebook'ta uzun uzun konuştuk ama buraya da bir not düşelim.

Benim ömrü hayatımda gördüğüm en kötü hakem yönetimlerden biriydi. Futbolcular o derece kurnaz ve kötü niyetli ki, daha maçın başında ota boka düdük çalındığını görünce herkes kendini yere atmak için fırsat kollamaya başladı. Kadir'in kırmızı kart gördüğü pozisyonun saçma sapan bir karar olduğu su götürmez. Hakeza penaltıda da Tosiç kendini bırakmak için fırsat kolluyor. Burhan'ın Tosiç'in omzuna aksiyonu engelleyecek şekilde basması durumunda penaltıdan söz edebilirdik; ancak pozisyonu defalarca izledim ve ben sadece temas görüyorum. Burhan'ın eli o teması sağladıktan sonra kilitlenmiyor, salınmaya devam ediyor. Burhan gibi fizik kapasitesi sınırlı bir oyuncu, Tosiç gibi yüksek fizik kapasiteye sahip bir oyuncuyu omzuna basarak durdurabilecek gücü üretebilse o el mutlaka kilitlenir kanaatimce. Ki kendi aramızda dahi bu kadar fikir ayrılığının yaşandığı bir penaltının netliğinden her halükarda söz edemeyiz.

Sivasspor golden sonra 11 kişiyle yarı sahasına gömülüp, Navratil-Ümit stoper ikilisiyle iki önlibero Adem ve Kadir'in arasındaki mesafe git gide kısaltınca bize orta sahada çok rahat hücum organizasyonları başlatabilecek bir alan ve serbestiyet fırsatı verdi. Şu anda felaket halde olan Özgür ve topla ilişkisi belli Doğa'ya biraz baskı yapsalar, kapacakları toplarla Aydın, Burhan, Aatif gibi hızlı oyuncuları başımıza çok ciddi bela açardı. Son 2 haftada 9 gol yemiş bir takım olarak daha kontrollü, daha rolantide bir oyun tutturmak istediler sanırım; fakat takım ofansif futbol oynama mentalitesinde bir takım olunca, en bilmedikleri iş olan savunmayı da iyi kotaramadılar ve biz pek çok pozisyona girdik. Sivasspor bildiği işi yapmayarak kendi kendisini yaktı.

Biz ise Jimmy'nin sorumluluk alması ve -ve nihayet- aldığı sorumluluktan yarar üretebilmesi sayesinde hücumda üretkenlik sağlayabildik. Geldiğinden beri beklenen performansı nihayet sergiledi, izlediğim en iyi Jimmy'di. Zec her zamanki gibi verimsizdi, performansı genel olarak beğenilen Tomiç herhangi bir fayda sağlayacak bir eylemde bulunmadı, Stancu da kalabalık ve gömülü savunma arasında kayboldu. Hakem bize maçın yolunu açmasa, Sivasspor taktiksel anlamda bu denli büyük hatalar yapmasa ve Jimmy de bu denli sıradışı bir performans sergilemese galibiyet yakınımızdan uzağımızdan geçmezdi. Takımın sergilediği futbolu beğenenleri ben gerçekten anlayamıyorum.

Bir de neredeyse maçın yarısını 9 kişi oynayan bir rakibe karşı -hem de kazanmak zorunda olunan bir mücadelede- taktiksel dizilişini maç boyu revize etmeyen bir teknik direktör var ortada. Rakip tehdit üretmeyi bıraktım, orta sahayı geçmek gibi bir amaç dahi gütmezken Mehmet Özdilek iki stoper ve bir safkan önliberoyla oynamaya devam etti. Mehmet Özdilek'le ilgili en büyük problem bu. Muhtemelen insan yönetimi, iletişim gibi konularda gerçekten uzman; ancak sahaya baktığında gördüğünü anlama konusunda idrak problemleri var.

[celiltoruner]

Bu sezon izlediğim en ilginç maçtı. Geri dönüş, kırmızı kartlar, verilmeyen kartlar, penaltı.. Maçta o kadar çok şey oldu ki hepsini akılda tutmak mümkün değil. Lig Tv’nin de 3-4 dakikaya sığdırdığı özetlerden pozisyonları hatırlamak mümkün olmuyor.

Bugün ideal 11’den 4 hatta 5 farklı oyuncu sahadaydı. (Ferhat – Radkov - Özgür - Tomiç ve oynadığı mevkiden dolayı Jimmy)

Kadroyu ilk gördüğümde Tomic’in oyun kurucu oynayacak olması maç için umudumu arttırmıştı. Ama o bölgede başlayan Jimmy’nin gol dışında çektiği şutların hepsinde topu sağ ayağına çekip vurmasına anlam veremedim. Sürekli hücuma katkı yapan Hakan ve Jimmy’le kanadı daha iyi değerlendirebilirdik. Yine de sürekli söylediğim gibi hücüm gücümüzü arttırmak için takım içinden böyle arayışlarla sonuç alacağız. Şifo’nun neredeyse her maç Jimmy’e 90 dakika nasıl tahammül ettiğine anlam veremesem de beklenmedik anda yarattığı golle neden sahada olması gerektiğini gösterdi.

Dahlin milli maçta sakatlanmıştı ama Gosso neden yoktu anlamadım. (Fb maçındaki agresifliğinin cezasını hakemden çekmese de hocadan çekmiş olabilir.)
İlk gol tamamen iletişimsizlikten kaynaklandı. Nedense bu tip garip goller hep Ferhat’ı buluyor. 2 sezon önce de Ante yaklaşık 50 metreden Ferhat’ı avlamıştı. (Spor Toto Kupası)

Sivas’ın kalecisi ne kadar iyiyse savunması da bir o kadar kötüydü. 45 dakikasını 10, son 30 dakikasını ise 9 kişi oynayan bu savunmaya karşı bile duran top ve uzaktan atılan bir şut dışında gol bulamadık. Bunun istatistiği var mıdır bilmiyorum ama kesinlikle ligde en çok yan pas yapan takım bizizdir. Dikine oynamayı beceremiyoruz.Takımın ne durumda olduğunu ise maçın sonlarında 3’e 1 kaçırdığımız pozisyonlar özetliyor. 2 sezon önceki maç sonu olsaydı bu puanları çok arardık.

Hakeme gelince; bu sezon çok kötü hakem yönetimleri gördük ama oyunun kontrolünü bu kadar kaybeden bir hakeme bu sezon daha önce denk gelmemiştik. Kadir’in gördüğü sarı kart 1-2 dakika önceki yaptığı faule verilmeyen kart olarak kendisine geri döndü. Ardından gördüğü kırmızı tribünden haklı bir kart olarak görülmüştü ama özeti izleyince kararın biraz ağır olduğunu gördüm. İşin ilginç yanı 2 kırmızının dışında hakem ilk yarı olmayan avantajı oynatacam diye rakibin 2 sarı kartını unutması, sürekli taktik faullerle oyuncularımızı patır patır indiren rakip oyuncuların hareketlerini es geçmesi ,Ümit’in sarı kartına rağmen oyuncularımızın boğazına sarıldığı pozisyonlarda kart görmemesi, gol öncesi Ziya’nın Mervan’ın ayağını biçtiği pozisyonda kırmızı en azından sarı kart görmemesi ve ona güvenerek Jimmy’i yerde sürüklemeye kalkması ayrı konu. Oyuncu değişiklikleri sırasında yürüyen oyuncular, sakatlıklar Cicinho’nun karttan sonra 3 dk dışarı çıkmamasına rağmen maçın sadece ‘4’ dk uzamasına girmiyorum bile. Neyse ki galibiyet golünü çoktan atmıştık.

Bu hafta Rize’nin Antalya deplasmanında kazanması kötü oldu. Düşme hattında Konya(28) Gençler (28) Elazığ (27) Antalya (25) Rize (25) Erciyes (25) puanda. Bu takımlar arasında kalan 10 maçta Rize 6, Antalya-Erciyes- ve Konya 5, biz ve fikstürünü takip ettiğimiz Elazığ 4 maçını içerde oynayacak. Son 2 sezonda 37 puan yapan takımlar ligde kalmış. Bu sezonda muhtemelen 40 puana ulaşan ligde kalır. Onun için kalan 10 maçtan en kötü ihtimalle alacağımız 3 galibiyet 3 beraberlik bu senede ‘yırtmamızı’ sağlar.

[umityasar]

sivasspor hakeme kızmakta haklılar çünkü hakem kötü yönetti ve sivas yenildi. ama sivasspor futbolcularına ve teknik direktörlerine daha fazla kızmalılar.
Cümleyi geçen haftaya uyarlıyorum.
Gençlerbirliği hakeme kızmakta haklılar çünkü hakem kötü yönetti ve Gençlerbirliği yenildi. ama Gençlerbirliği futbolcularına ve teknik direktörlerine daha fazla kızmalı.

[MehmetGUNER]

eski gençlerbirlikli oyuncular kadir ve burhan ile hakeme teşekkür etmeden bu maçı hakkını vererek yorumlayamayız. çünkü ligde kalacaksak eğer -ki; zor- bu üç puanın önemi herşeyin önüne geçecek.. böylesine kıymetli bir üç puan bu kadar saçma sapan bir maçla kazanılmış olacak..
yahu burhan gibi bitik bir adam sağbek oynuyor, taktik yönünün sıfır olduğunu bildiğimiz şifo memed hala tek hücumcumuz cimmy'i solaçığa çekmiyor.. bu anlaşılamaz işte.. hakem daha ne yapacak, sağbeklerini bile attı. sende oraya tek ayakta kalmış oyuncun cimmy'i çek bitir dimi?. ama dedik ya; sevk ve idarede -nasıl yapıyorsa- oldukça başarılı olan şifo, teknik-taktik ve oyun okumada aynı başarıyı sergileyemiyor..
ama körün taşı yerini buluyor ve 9 kişi kalmış sivassporun solbeki ziya ve diğer kanat oyuncusu tacı atan oyuncumuzun yanında kalıyor. o pozisyonda cimmy topla buluştuğunda, sahada 7 kişilik dizilen sivasspor karşısında istediği boşluğu buluyor ve işi bitiriyor.
roberto carlos'u gözümüzde mi büyütmüşüz ne?. adam değiştirmiyor da, burhanın kondüsyonu bitmiş olduğu halde sağbeke koyuyor. 9 kişiyle ceza sahasına kapaklandığı dakikalarda solbekleri ziya ve diğer kanat oyuncusu gitmiş bizim tac atan oyuncunun ayaklarına bakıyor. çizgiyi geçince itiraz decekler herhal.. eyvallah kendisine sonsuz teşekkürler ama adının başında süper ibaresi olan bir lige bu oyun yakışmıyor arkadaşlar.. bu puanı bilmem ama, bu oyun ligde kalmaz arkadaşlar..

takımımız sertleşme sorunu yaşıyor..
düşme hattındaki diğer takımlar hem devre arası takviyelerinin uyum sorununu aştı, oyun kalitelerini yükselttiler hemde sert futbol oynamaya başladılar..
biz ise az bişey sertlik görsek ayağımızı geri çekiyoruz. zaten bi top oynadığımız yok, birde sertlik karşısında tırsarak biraz zor kalırız buralarda..
pazar günü oynayanan maçın müsabıklarından hangi takımın ligden düşmemek için oynadığını anlayamadık.. iki kırmızı ve bolca sarı kart gören daha rahat durumda olan rakibimiz.. biz ise 9 kişi kalmış bir takımın birde üzerine bu kadar aptallık yapmasını bekliyoruz..
bundan sonra boşa beklemeyelim.. bi daha zor buluruz böyle aptalları..