Giriş

Orjinalini görmek için tıklayınız : 2013 - 14 / Süper Lig 17. hafta / Gençlerbirliği - Beşiktaş



Abreg Çelem
24-Dec-2013, 09:45
2013/2014
Süper Lig 17. Hafta Maçı

GENÇLERBİRLİĞİ - BEŞİKTAŞ

27 Aralık 2013 Cuma, 20:00
19 Mayıs Stadı

serkan_gungordu
24-Dec-2013, 16:10
Admin, pankartı gönder!

Arda_Kucukahmetler
24-Dec-2013, 21:18
Gs maçında yaşanan rakip taraftar muhabbeti bu maçta da olacak gibi. Doktor bir öğrenci velim bugün ricada bulundu ve cuma günkü maça biletix'den bilet almamı istedi.
Bjk'li oldukları halde bizimle maç izlemelerinde br sakınca olmayacağını söyledi. Liseden arkdaş grubuyla bjk tribününe girecek kızı maça gidiyor diye küçük oğlu ile maça gitmek istemişler.
Fazla fanatik değiller ve ben de kıramayacağım için akşam Konutkent Dost Kitabevi Biletix'den 2 adet maraton bileti aldım.
Çok fanatik ve uyumsuz insanlar değiller .
Fakat bilet alırken ne göreyim... bjk taraftarları bizim tribünlerden bilet alma vaziyetlerindeler.
1-2 tanesini uyardım... bizim tribünden almayın, sizi şikayet edip çıkarttırıyoruz vs diye. "Amaannn abii" vs dediler..
Neyse..
Biz biraz erken gidip güçlü duralım. Ben muhtemelen 1.5 saat önceden maçta olacağım yer tutmak için. Soğuk havayı da unutmadan kuvvetli giyinin. ;-)

Abreg Çelem
25-Dec-2013, 11:21
Admin, pankartı gönder!

The Pangart yolda!

İki aydır pangart nerede diye Serkan'ın başının etini yiyen, ve dolayısıyla Serkan'ın benim başımın etini yemesine neden olan Arın, Özhan ve Gökhan biraderler, paketçik sizin isminize geliyor. Teslim alır almaz "Pangart muhafaza ve müdafaa andı" içmenizi ve cuma günü tellere asmanızı bekliyoruz... Gazanız mübarek olsun!

MehmetGUNER
25-Dec-2013, 15:19
galatasaray maçı için yazdıklarımızlarımız orada duruyor..
rahat ol şifo ve artık tek düze hücum yerine eldeki olanakların en iyi değerlendirildiği maskimum güç ile saldırmak gerektiği gibi bişeydi..
tek ve yegane saldırı silahımız cimmy durmaz'ın solaçıkta, arkadan destekleyen solbekimiz tosiç ile birlikte etkili değil bitirici olarak kullanılması gerekiyordu.. çünkü bizim gibi çapsız ve takatsiz kadroların yaptığı yapacağı tek hamle budur.. tüm gücünü tek bir noktada birleştirip maç boyunca bir veya iki kere çakmak..
lütfen antalyaspora attığımız ve gardını düşüren il gole dikiz.. tosiç ve cimmy'nin muhteşem bir sol kanat organizasyonu ortaya ulaştırılan topumuz ve ceza sahasına kalabalık gelen takımımız..
defalarca izlemek lazım..
bir hoca bunu niye düşünmez?.
bunu bulmak bu kadar mı zor?.

17. haftaya girdiğimizde artık yapılacak şey belli olduğuna göre;
solaçıkta cimmy durmaz, sağaçıkta ise asla sağaçık olmayan zec'in değil tomiç'in yer aldığı, santroforda stancu ile çıktığımız üçlü forvet..
her türlü dizilişte özgür'ün yer aldığı orta sahaya oktay'ın dönüşü şart ki, şart.. oktay'sız olmuyor.. top çıkmıyor çünkü.. top yapamayan bir orta saha.. daha neler göreceğiz..
serkan yanık'ın dönmesiyle en kuvvetli olduğumuz yer geri dörtlümüz zaten.. kalede de arkadaşlarımın neye eleştirdiğini anlamadığım alternatifsiz ramazan'la elimizden gelenin en iyisini sahaya yansıtmak..
hızlı ve çabuk paslaşan, dalga dalga gelen beşiktaş'ın kötü bir gününde olmasını beklemek..

selim_turker
26-Dec-2013, 12:17
ankara soğuğunda bu saate maç koymak zülumdur ya!!

MehmetGUNER
26-Dec-2013, 16:41
bir aşağıdaki maç yorumunda "serkan yanık'ın dönmesiyle zaten en kuvvetli olduğumuz geri dörtlümüzde ....... " gibi bir şey söylemişiz.. öyle bişey yok.. muş..
maalesef serkan yanık bu hafta da dönemiyormuş.. bu durumda arkada sorun yaşayacağımız ihtimali kuvvetleniyor..

diğer takımlara karşı çok rahat çıkan ve arkasındaki açık bıraktığı alanı savunmakta zorlanmadığımız tosiç'in de çıkışlarının bu maçta sorun yaratacağını hesabedersek;
en kuvvetli olduğumuz arka alanda bile son haftalarda yine eski formunu yakalayan ve dalgalar halinde gelen beşiktaş karşısında sorun yaşayacağımız ortada..
neden olduğu hala anlaşılamayan ama sadece bize özgü olduğunu düşündüğüm "kötü bir günlerinde olmalarını" dilemekten, yeniden yakaladıkları formlarını -nasıl olacaksa- sahaya yansıtamamalarını dilemekten başka bir seçeneğimiz yok..

mehmet galip
26-Dec-2013, 17:53
bence hoca fuat hoca gibi sıkıcı defans oynatmıyor.
sadece haddimizi bilerek oynuyoruz.
son derece temkinli ve ani atakları bekleyerek sabırlı.
ben beğeniyorum aslında taktiğimizi.
erken gol yemezsek beşiktaşı da avlayabiliriz bu taktikle.

Adem Erkoçak
26-Dec-2013, 18:22
bizim öngörülerimiz kadar, hocanın öngörüleri de önemli tabi: http://www.ntvspor.net/video-galeri/ankarada-bize-karsi-favori-yok

ARIN_ALTAY
27-Dec-2013, 13:46
The Pangart yolda!

İki aydır pangart nerede diye Serkan'ın başının etini yiyen, ve dolayısıyla Serkan'ın benim başımın etini yemesine neden olan Arın, Özhan ve Gökhan biraderler, paketçik sizin isminize geliyor. Teslim alır almaz "Pangart muhafaza ve müdafaa andı" içmenizi ve cuma günü tellere asmanızı bekliyoruz... Gazanız mübarek olsun!

the pangart taşıyıcılığı-asıcılığı bizim işimiz, artık çok sıkıntılı bir zamana denk gelmediği sürece her maç asacağız.çok da güzel olacak :)

umityasar
27-Dec-2013, 15:02
the pangart taşıyıcılığı-asıcılığı bizim işimiz, artık çok sıkıntılı bir zamana denk gelmediği sürece her maç asacağız.çok da güzel olacak :)

Dahili ve harici müsabaka alanlarında başarılarınız devamını diliyorum.

MehmetGUNER
27-Dec-2013, 16:37
hocamızın oyun anlayışını bende beğeniyorum. zaten şu ortamda beğenmiyorum diyenin gözü kör olur..
ama bir konuda eleştirmem lazım; ki oda takımımızın şu anda bulunduğu sıralamada daha rahat tutunabilmesi ve rahat oynaması için..

söyleye söyleye cimmy'i solaçığa kaydırdık bakın neler oldu.
o halde şu su götürmez konuda da anlaşıyor olmamız lazımdır ki; bunu görebilmek için hoca moca olmaya gerek yok.. ermin zec'in topa gidişine baksan, bırak onu yolda yürüyüşüne baksan onun bir açık oyuncusu olmadığını anlarsın.
yarım adama bile ihtiyacımız olduğu şu günlerde ne adam eksiltebilen, nede topla dripling yapabilen bu oyuncumuzu sağaçıkta oynatıp da; hem bu oyuncumuzdan yararlanamamak hemde takımı 10 kişi bırakmak olmuyor işte.. şu ortamda akıllı bir hocanın yapacağı iş değil bu.. bu kadarda akıldışılık olmaz..
zec topla buluştuğu anda önünü açıp, köşeleri görebilen bir oyuncumuz. bu özellikleri ile tam bir santrofor ama dedik ya topla buluşturabilirsen.. onu kanatta oynatmak tam bir futbolcu katli.. hocam sen katletmekle değil, yaşatmakla mükellefsin..
kaldıki zec'den daha çok yararlı olacak kanat oynayabilecek oyuncularımız var.. tomiç gibi mervan gibi ayağına top yakışan oyuncularımız varken zec'den kanatta ısrar etmenin, kendi kendimizle mücadele etmenin bir alemi olmadığı gerçektir..

bir başka gerçek de; bu şekilde bir dizilişe gidildiğinde orta sahanın top tekniği yüksek, dinamik oyunculardan kurulu olması gerekir ki; oktay gibi özgür gibi nizamettin gibi doğa gibi bu bölgede de yeterli sayıda yetenekli ayağımız var..
beşiktaş gibi takımlara karşı oynarken sadece çalışkan olmak, mücadeleci olmak, inatçı olmak yetmez..

Ozan_Güler
27-Dec-2013, 23:56
hocamızın oyun anlayışını bende beğeniyorum. zaten şu ortamda beğenmiyorum diyenin gözü kör olur..

Yukarıda yer alan yorum sana mı ait Mehmet'im Güner'im.
Ay inanmıyorum!

8 maçta 4 puan toplayabilmiştik ve düşmemek için İlk yarı sonunda 15 puana razıydık.
Ama iyi toparlandık ve 21 puan topladık. Büyük başarı.

Atila_Cinar
28-Dec-2013, 00:03
Hoca'nın Galatasaray maçında olduğu gibi, bu maçta da rakibe göre düzen kurması bir kez daha iyi sonuç verdi denebilir.
Yeni kalecinin gelecek olması Ramazan'ı olumlu yönde etkilemiş bence. Pozisyonlarda kendinden emindi, yalnız iki kez topu çok kötü kullandı, kafası biraz karışık olabilir. Maçtan sonra kutlamaya gelmemesi gözden kaçmadı.
Defansta Ahmet ve Ante çok iyi idi. Ahmet yavaştan Aykut'un boşluğunu doldururken, Ante geçen yıllardaki, gösterişsiz ama faydalı ve özverili kişiliğine dönüyor. Serkan'ın döneceği, Ferhat ve Uğur'un da hazır olduğu düşünüldüğünde ikinci yarıda defans problemimiz minimuma inecektir.
Bu maçta Gosso zaman zaman yüreğimizi ağzımıza getirse de kendisini zevkle izledik, çok top kesti, ayrıca golde de asisti yaptı.
Orta sahada Doğa çok çalıştı, kendini vererek oynadı. Takımın iyi olmayanı ise Petro idi. Stancu'nun 'olmayan golü' ise unutulmayacak.
Bu maç neredeyse iki gol ve iki asistle Zec'in dönüş maçı olacaktı ve Zec aylardır beklediğimiz patlamayı da neredeyse yapacaktı, hepimiz rahatlayacaktık. Bu olmadı ama Zec oyunuyla, golüyle, gol sonrası coşkusuyla 'benden umudu kesmeyin' diyor.
İlk yarının son maçında, iyi bir oyunla galip gelmek güzeldi.
Güzel akşamın tek çirkinliği ise, maç çıkışında polisin taraftarı coplamasıydı.

Aksit Ozkural
28-Dec-2013, 01:09
Sevgili Mehmet Güner'in dediği gibi oldu.
Ermin santrfor oynadı ve golünü attı.
Jimmy de açıkta iyi iş çıkardı.

Seneye Mehmet Güner ile 5 yıllık teknik direktörlük anlaşması yapmayı öneriyorum.
Artık sırtımız yere gelmez.

Sabrican Sarak
28-Dec-2013, 02:35
Artık yeni transfer edilen İsveçli kalecinin onda yarattığı rekabet hislerinden midir bilinmez, bu maç her şeyini ortaya koyan Ramazan neredeyse sıfır hatayla oynayarak bu sezon neredeydin dedirtti adeta... aman nazar değmesin diyesim geliyor ama Ramazan'a geri pas olarak dönemktense topu saklayıp çalıma girmeyi tercih eden futbolcularımızı gözardı etmediğim dolayı diyemiyorum...

Ahmet ve Kulusic yine harikalar yaratıp takıma güven verdiler. Ahmet'in gözü kara bir biçimde her kafa topuna atlaması beni oldukça gaza getiriyor. Hakkındaki tek korkum, 3 düdüklerin gözüne batıp bir şekilde transfer olması. Çünkü, malum, 3 düdüklerden biri oyuncumuza kanca taktığında geri dönüşü olmuyor. Tosic ise hala sakatlıktan önceki performansına dönemedi. Zec'in harika golü ve bir o kadar da harika gol girişimleri de takdire şayandı. Jimmy ise yine 3 düdüklerle yaptığımız maçlarda yapacağını yaptı ve maksimum çalımla bu takımlara kendini göstermek için elinden geleni yaptı ama sonradan aklı biraz başına geldi de, sırf çalım yerine pas vermeyi de düşünmeye başladı yoksa Fuat Çapa'nın onu bir Fenerbahçe maçında oyuna sokup sonra çıkarmasına yol açan davranışları yine baş gösterecekti. (bkz. http://www.mackolik.com/Match/Default.aspx?id=998181) Doğa için ilk başlarda yaşı başını almış, bedava çerezden kulübe transfer edilmiş imajı yarattığını düşünsem de, bu sezon yavaşça yükselen performans grafiğini hayretle takip ediyorum. Bu maçta da hırsı, cesareti ve mücadelesiyle takdirimi kazandı. Hem defansta hem de hücumda yorulmaksızın mücadele eden ve Gosso gibi yerlere yatıp top kapmak için her şeyini vermesi de çok sevindiriciydi. Tekniği olmasa da adam markajı ve top kapmadaki yeteneğiyle (aslında o yetenek değil de, cesaret de olabilir tam emin olamadım) gelecek maçlar için umut verdi. Bu maçın en büyük artıları artık sene başındaki gibi küme düşme korkusu yaşamayacağımız olması ve neredeyse taşları yerine oturtmuş olmasıdır.

celiltoruner
28-Dec-2013, 04:34
Daha önce Beşiktaş’a karşı 10 lig maçında (1 Malatyaspor – 9 Antalyaspor) galibiyet alamayan Şifo Mehmet bugün oyuncularımızın üstün performansı sayesinde bu şanssızlığını kırdı.

Oyunun ilk bölümleri sakatlıklardan dolayı oldukça temposuz ve sıkıcı başladı. Ama sonra giderek artan baskı golü ve 3’e 1 yakalayıp değerlendiremediğimiz pozisyonu getirdi.

2.yarı da ise Stancu ve Özgür’le belki sezon boyu bir kere öylesine kaçacak pozisyonu aynı maçta ardı ardına değerlendiremedik. Beşiktaş oyunun sonlarına doğru baskıyı arttırsa da neyse ki Almeida’ya uzun top atmaktan başka hücum silahları yoktu. Maçın son bölümünde oyundan kopmamıza ve çoğu oyuncunun yorulmasına rağmen, rakip teknik adam ‘takır takır’ oyuncu değiştirip oyuna müdahale ederken biz neden ilk değişikliği 82.dk da yaptık anlam veremedim.

Gosso geçen sene sakatlıktan kurtulduktan sonra Mersin İdman Yurdu’nda çoğunlukla sağ bekte görev yapmıştı. Bugün de tehlikeli bölgede topla çok oynamasına rağmen iyi oynadı. Ante-Ahmet ve Doğa da kusursuz oynadı. Takıma yeni katılacak yabancı stoper dengeleri bozabilir. Savunmanın göbeğinde bu kadar iyi oynayan ikili ve yedekte de Ferhat gibi bir isim varken bu transfer geç olmadan iptal edilmeli ve ihtiyaca yönelik transfer yapılmalı.

Tosic’in eski formuna dönebilmesi için de devre arası iyi oldu.

Bir de Mervan-Nizamettin ve Tomiç'in aynı anda neden 18'de olmadığı da ayrı bir merak konusu..

MehmetGUNER
28-Dec-2013, 11:40
sevgili akşit abi çok teşekkür ederim. yorumda şöyle bişey demişiz: "zec'in yolda yürüyüşüne baksan ..." gibi..
çünkü zec yaya kaldırımından yürümüyor, yolun ortasından yürüyor..;) ha ne demek bu?. bu onun bir kanat oyuncusu olmadığını gösteriyor demek.. ama buna karşın ortadan girdiğinde, kale sahası ve civarında topla buluşturabilirsen çokda şık vuruşlarla köşeleri görebiliyor.. aynı mevkide oynayan stancu formunda diye bu oyuncumuzu kanatta oynatmak bilemiyorum artık..
ya çift santrofor oynayıp 4-4-2'ye döneceğiz yada stancu ve zec'i birbirinin yedeği olarak değişmeli kullanacağız. bu durumda da tomiç gibi bir yeteneği kadroya dahil etme fırsatı çıkıyor.. üçüncü bir yol yok..

bunun dışında, gosso'dan sağbek?. oluyomuş vallaa..
aşağıda yer alan ikinci maç yorumunda serkan yanık'ın sakatlığını öğrenince biraz karamsarlığa düşmüştüm ama hoca buraya gossoyu iyi monte ederek defansımızdaki bu zaafı ortadan kaldırmış.. oraya monte edilmesi gereken çabuk, inatçı ve sert savunmacı özgür yada son haftalarda gönlümüzü kazanan ferhat görgülü olması gerekirken gosso cuk oturmuş ve özgür'den çokda ihtiyaç duyduğumuz orta sahada yararlanmamızı sağlamış. muhteşem hamle..
böylece beşiktaşın tehlikeli bindirmeleri ve yerli yersiz patlamaları sağlamlaşan defans bloğumuzun içinde eridi.. geriye kaldı puana çok ihtiyacı olduğu için üzerimize şuursuzca gelen beşiktaşın arkada bıraktığı boşlukları değerlendirmek..
bu boşlukları tam üç kere bulduk.. daha fazlada bulduk tabii ama üçünde kaleciyle karşı karşıta kaldık.. 3-0 olabilecek maç sadece bir golde kaldı..

maksut_uzun
28-Dec-2013, 11:41
Kaleci transferinin boş yere yapıldığını gösterdi Ramazan. Neyse en azından yeni kaleci Ramazan'ın yedeği olur.:)


Bir de Mervan-Nizamettin ve Tomiç'in aynı anda neden 18'de olmadığı da ayrı bir merak konusu..
Mervan, küçük bir sakatlığı olduğu için kadroya alınmamış ve Christmas için ailesinin yanına gitmiş. Oradan direk Antalya kampına geçecekmiş.

selim_turker
28-Dec-2013, 15:26
hasta olduğum için maça gidemedim. güzel oynamışız. stancu'yu da tebrik etmek gerek. zoru başarmış :D

mehmet galip
28-Dec-2013, 22:10
haddimizi bilerek puan aldıımız maçlardan birisi oldu.
herkesin elinden geleni yaptığı bir takımız.
şimdi bende bir tereddüt oluştu.
takım o kadar optimum noktada ki, takviyenin bu dengeyi bozmasından çekinir oldum.
tabii bu takviyeye karşı olduğum anlamında değil ama yapılacak takviyenin takıma uyumu bu sefer çok önemli.

uğur sol açık olarak iyi bir alternatif olacak gibi. çok hızlı iniyor rakip ceza sahasına.

Ozan_Güler
28-Dec-2013, 23:20
...uğur sol açık olarak iyi bir alternatif olacak gibi. çok hızlı iniyor rakip ceza sahasına.
O zaman sağ bek için çare Gosso diyorum.

Necdet Özkazancı
29-Dec-2013, 01:24
Maça giderken Akşit Abi aradı ve kadroyu bildirdi. Gosso'yu sağbek olarak söyleyince şaşırdım. Fakat Gosso sağbekte çok iyi mücadele etti. Teyzeminoğlu'nun dediği gibi "Çare Gosso!" diyebiliriz gibi sanki...

Alt sıralardan kurtulmak ve üst sıralara el atmak için ihtiyacımız olan galibiyeti ve üç puanı aldık. Ayrıca Saatli, Sol Kapalı ve Gecekondu'nun bir bölümünü dolduran Beşiktaş taraftarlarını da sevindirmemiş olduk. Çünkü takımları ister iyi oynasın, isterse kötü oynasın Ankara'da bizi yendikleri zaman sinirlerimizi laçka edecek tarzda acayip bir kutlama yapıyorlar. Sanırım Alen artık yok ama mutlaka onun yerini alan ve galibiyet halinde sahaya inip tribünlere üçlü çektirecek biri vardır herhalde... Aksine polisler bizi de geç çıkarınca biz sevindik ve kutlama yaparak galibiyetin tadını çıkardık. Takımımızı hiçbir futbolcu ayırmadan oyun ve mücadelesinden dolayı kutluyorum. Bizi dün akşam çok sevindirdiler. Haftanın maçları devam ederken güzel bir cumartesi ve pazar günü yaşayacağız. En kötü günümüz böyle olsun. Amin! :)

Ama değinmeden geçemeyeceğim bir konu var: Çeşitli haber sitelerinde Beşiktaş ve Gençlerbirliği taraftarlarının "Her yer Taksim, her yer direniş!" ve "Her yer rüşvet, her yer yolsuzluk!" gibi tezahüratlarla stadı inlettiği yazıyordu. Ben de Facebook'taki haber linklerinden gördüklerime mesaj yazma ihtiyacı hissettim. Kayıtlara geçmesi bakımından burada da bu konuya değinmek istiyorum.

Birlikte tezahürat yap... Ondan sonra Beşiktaşlılar, o çok övdüğümüz Çarşılılar Gençlerbirliği taraftarına "Hepiniz o... çocuğusunuz!" diye bağırsınlar. Soruyorum, bu mudur güzel taraftarlık? Böyle küfürlerle, hakaretlerle nereye gidecek Türk futbolu ve taraftarlığı? Hiç kimse kusura bakmasın, böyle rezilce, küfürbaz tezahüratlar üreten ve tribünde binlerce kişiyle haykıran bir taraftar güruhunun hiçbir davranışını samimi bulmam. Bu arada iğne kendimize, acımazsa çuvaldız başkasına örneği, bizim Gençlerbirliği taraftarlarına da bir sitemim var: Defalarca söyledik, yazdık. Söyleye söyleye dilimizde tüy bitti. Yaza yaza bıktık. Bırakın artık şu çirkin, rezil "Koyduk mu?!" küfrünü. O kadar enerjiyi takımı desteklemek için harcayın! Bu vesileyle tüm taraftar gruplarına sesleniyorum: Önce centilmen olun ve Türk taraftar kültüründen küfür, hakaret ve zaman zaman gördüğümüz şiddeti ortadan kaldırın!

Bütün bunlar kötüye özenmekle oluyor. Bizim genç taraftarlar biraz da iyiye özenseler... Bir de tek kelimelik bu küfür o kadar tahrik edici ki rakip taraftarı da durup dururken karşılık vermeye itiyor. Dolayısıyla küfürü bitirelim derken daha da yaygınlaşıyor. Oysa her yerde söylüyoruz, yazıyoruz, gururla anlatıyoruz: "İşte Gençlerbirliği taraftarı şöyle centilmendir, böyle iyidir. Küfür ve hakaret etmez, şiddete, ranta bulaşmaz." Toplumdaki ve futbol alemindeki görüntümüz de böyle... Deplasmana gittiğimiz her yerde saygı görüyoruz, sempatiyle karşılanıyoruz, serbestçe geziyoruz. Bizim kimseyle, hiçbir takımla bir sorunumuz yok. Gol atarsın sevinirsin, gol yersin üzülürsün, yenersin, yenilirsin, şampiyon olursun, küme düşersin. Futbolda bunların hepsi var. Ama ne olursa olsun bunlardan daha da önemli bir şey var ki o da şu: Futbol dostluk, arkadaşlık, kardeşliktir. Bunu hiç unutmamak gerek...

onur_aydogan
29-Dec-2013, 08:19
5 galibiyet, 2 beraberlik, 2 yenilgi. Hem de fikstürün zor olduğu bir dönemde. Tebrikler Mehmet Hocam. Sezon başında aynı istatistiği tuttursaydık şu anda ligde 2. sıradaydık.

Topun hamallığını Beşiktaş'a yaptırıp, hiç ciddi pozisyon vermeden, atarak, kaçırarak rahat bir galibiyet aldık. Koskoca Beşiktaş daha maçın sonuna 30 dakika varken doldur boşalt yapmaktan başka bir hücum opsiyonu bulamadı. Mehmet hoca hemen 3. stoperi oyuna alarak bu girişime de fırsat vermedi.

Topu kapınca hiç zaman kaybetmeden rakip kaleye inen, ne yaptığını bilen, iyi basan, iyi pas yapan bir G. Birliği izledik. Oyuncularımızın tümü iyi oynadı ama başta Kulusiç olmak üzere Jimmy ve Ramazan takımın en iyileri oldular.

Bundan sonra küme düşme adayları arasında yer almayız. Umarım bu galibiyetler en başta santrafor mevkii olmak üzere eksik bölgelere takviye yapılmasına mani olmaz.

Ozan_Güler
29-Dec-2013, 12:34
... Umarım bu galibiyetler en başta santrafor mevkii olmak üzere eksik bölgelere takviye yapılmasına mani olmaz.

En güçlü olduğumuz mevkilere transfer yaparsak şaşırır mısın Onur?

onur_aydogan
29-Dec-2013, 14:12
En güçlü olduğumuz mevkilere transfer yaparsak şaşırır mısın Onur?
Hiç şaşırmam Ozan Abi. Hatta böyle bir hareket bekliyorum.

Necdet Özkazancı
29-Dec-2013, 20:17
Arkadaşımız Özhan Yüksel'in Klasspor'daki yazısı... Bence keyifle ve çok rahat okunan nefis bir analiz olmuş.

http://www.klasspor.com/tr/yazilar/925-Ozhan_Yuksel-Gozler_Yollarda.html

Yazıda yer alan "Metin Diyadin döneminde çıkılan 8 maçta Gençlerbirliği %51.87'lik bir topla oynama ortalaması yakalarken, Mehmet Özdilek'in takımı 8 maçta -Gaziantepspor maçının istatistiklerine ne yazık ki ulaşamadım- %46.12'lik bir oranla topla oynadı. Arada %5.75 gibi ciddi bir fark var." değerlendirmesine ilişkin olarak ben de şöyle bir soruyla katkıda bulunmak isterim: Metin Diyadin ve Mehmet Özdilek dönemleri karşılaştırıldığında ortaya çıkan ortalama topla oynama oranındaki %5,75'lik fark Trabzonspor, Galatasaray ve Beşiktaş ile Ankara'da, bu maçların öncesinde ve sonrasında da deplasmanda oynamış olmamızdan kaynaklanıyor olabilir mi? Çünkü bu üç takımla yaptığımız bizim için zorluk derecesi çok yüksek olan maçlarda topla oynama oranımız ciddi anlamda düşüyor. Tabii kendi sahamızdaki bu maçların öncesinde ve sonrasında da deplasmanda oynadığımız için topla oynama oranımız doğal olarak yine düşük çıkıyor. Dolayısıyla bu da son dokuz haftalık genel ortalamayı düşürüyor gibi sanki...

serkan_gungordu
30-Dec-2013, 00:16
ben de özhan'ın analizlerine katılıyorum. böyle matematiksel hesaplara çok girmeden şunu söyleyebilirim, bence ortada teknik taktik ötesinde başka bir şeyler var. mehmet özdilek puan olarak takımı iyi bir yere getirmiş olsa da, takım oyunu olarak gerilediğimiz kesin! topu rakibe veren, etkili olabilecek hücum organizasyonlarına bulaşmayıp, bir iki yetenekli adamın "eline bakan" bir takım görüntüsündeyiz. ancak takım oyunu ve futbol kalitesi olarak gerilemiş olsak da, bireysel olarak futbolcuların mehmet özdilek'in gelişiyle beraber daha fedakarca ve cesaretli oynadığını düşünüyorum.

tahminim şudur ki: mehmet özdilek iyi bir insan yöneticisi... geldiği ilk günden, hatta gelmeden önceki açıklamaları bunu gösteriyor. futbolcuları şu ana kadar iyi motive ettiği bir gerçek yalnız saha içi organizasyon kısmında büyük eksikleri var.

metin diyadin ise iyi bir futbol adamı olmasına rağmen, bence futbolcular tarafından çok saygı görmüyordu. futbol gibi insan ilişkilerinin ön planda olduğu bir oyunda iyi bir yere gelmek istiyorsanız, futbolcularla aranızda güçlü bir bağ kurmak zorundasınız. şu ana kadar özdilek - diyadin arasındaki fark bu... ancak yine tekrar ediyorum, mehmet özdilek'in ne oynattığını hala pek anlamıyorum. takım kazanıyor ama "bugün oyun için ne yaptık?" sorusunun cevabı yok

onur_aydogan
30-Dec-2013, 11:21
Özhan bu analizleri çok iyi yapıyor, zevkle okuyorum.

Mehmet Hoca'nın elindeki kadro "baskın hücum" yapmaya uygun. Set oyununda gol atabilmek için hava hakimiyeti olan golcü lazım. Ne Zec, ne Stancu bu özelliğe sahip değil.

Orta sahada top tekniği yüksek, adam eksiltebilen, gol pası atabilen, etkili şut çekebilen oyuncular lazım. Özgür, Gosso, Doğa'da bu özellikler yok. Belki biraz Petroviç.

Kanatlarda adam eksilten açıklar olması lazım. Sağda Serkan Kurtuluş ve Jimmy tamam ama solda Tosiç tek kalıyor.

Öte yandan Gosso, Doğa, Özgür rakibi yıldıran, top kapma yeteneği yüksek oyuncular. Petroviç ağır olmasına rağmen hızlı düşünen ve uygulayan teknik bir oyuncu. Kapılan toplar Jimmy, Stancu, Tosiç gibi süratli oyunculara aktarılınca rakip savunmanın yerleşmesine zaman tanımadan etkili ataklar yapıyoruz. Mehmet Hoca'nın topla az oynayıp puanların çoğunu almasının ardında bu gerçek var.

Mehmet Hoca'dan beklentimiz devre arasına kadar 3 galibiyet 3 beraberlik alarak kümede kalma umudunu sezonun ikinci yarısına taşımasıydı. Bunu fazlasıyla başardı. Kadroya yapılacak bir iki takviye ile set hücumunu da başarı ile uygulayacağına inanıyorum.

Mustafa Ates
30-Dec-2013, 15:22
Gosso'nun hakkı Gosso'ya...
Gosso'nun nezdinde bu başarı rakibe göz açtırmayan ve bir topun önüne üç kişi ile atlayabilen bir takımın başarısıdır.
Oyunun defans yönünü kusursuz oynadık, taktik anlamda da sonucun alındığı bir maç oldu.
Ve elbetteki bu başarının düzenleyicisi Mehmet Hocadır.
Beşiktaş'a net pozisyon vermeden maçı tamamlamak büyük başarıdır.
Kaliteye gelince;
Yüksek top tutma yüzdesi ile oynamak -bu ekolün 1 numarası olan Barcelona sempatizanı olmama rağmen-bana göre kalite ile direkt ilgili değildir. Üstelik bahsettiğimiz oranlar 45/55 gibi oranlar ise kritik seviyede değildir çünkü her maçın gelişimine bağlı olarak bu oranlar da değişebilir.
Evet, herşey eldeki malzeme ile ilgili. Demek ki biz şu yapı ve konumumuzla yüksek bir yüzdeyi yakalayamıyoruz. Topa en iyi sahip olmamız gereken maç 2-0 dan sonra Antalya maçı idi, 2-0'ı bulunca panikledik.
30 pas sonucu gol atmamız, Jimmy'nin veya Stancu'nun 3 kişiyi çalımlayıp gol atmasından daha zor bir iş.
Çok pas yapmak için çok iyi oturmuş ve biraz da ezbere oynayan bir kadroya ihtiyaç var. Bizim çocuklar daha sezonun başında birbirini gördüler ve devre arasına gelmemize rağmen statik bir kadromuz bile yok.
Kaliteye gelince; Akhisar maçı hariç ilk sekiz maçta kaliteyi hissetmedim. Bal yapmayan arı gibi topu eveleyip geveleyip, rakibin bulduğu bir gole teslim oluyorduk.
Bence artık kadronun tek sorunu istikrar sorunudur. 1-2 iyi ve yerinde oyuncuya evet. Yavaş yavaş takım olma yolunda ilerliyoruz. Sırf transfer yapma hevesiyle alınacak gereksiz oyuncular, yeni yeni kıvamına gelmeye başlayan takımımıza fayda yerine zarar verebilir..

özhan_yüksel
30-Dec-2013, 23:04
Necdet Abi'nin sorduğu soru, Mehmet Özdilek döneminde düşüş gösteren ortalama topla oynama oranının bu kuvvetli takımlara karşı oynamanın doğal bir sonucu olup olmadığını anlayabilmek açısından kıymetli bir soru. İstatistiğine sahip olduğumuz 8 maçtaki ortalama topla oynama oranımızı teker teker irdelersek bu konuyu çözümlemeye yaklaşmış oluruz.

İlk olarak Necdet Abi'nin belirttiği 3 maçtaki topla oynama oranlarımıza bakalım:

Trabzonspor'a karşı %58
Galatasaray'a karşı %45
Beşiktaş'a karşı %37

Mehmet Özdilek döneminde en düşük topla oynama ortalaması yakaladığımız üç maç ise şu şekilde sıralanıyor:

Eskişehirspor'a karşı %34
Beşiktaş'a karşı %37
Bursaspor'a karşı %43

Bu istatikler ışığında şu yorumu getirebiliriz: Beşiktaş maçı, genel ortalamanın düşük olmasının en büyük sebeplerinden biri olurken, Trabzonspor maçı ise -aynı zamanda Özdilek döneminde topa en fazla sahip olunan maç- ortalamaya pozitif bir katkı yapmıştır. Genel ortalamaya en yakın duran maç olan Galatasaray mücadelesi de, Trabzonspor(%58), Elazığspor(%57) ve Kayseri Erciyesspor(%51) maçlarının ardından topla oynama ortalamasında %45'le en yüksek ortalamayı gördüğümüz maç olmuştur.

Nihayetinde diyeceğim odur ki; evet, Beşiktaş maçı ortalamanın düşmesinin en ciddi iki müsebbibinden biri; fakat Galatasaray maçı ortalamanın düşüklüğünü sınırlı bir şekilde etkileyen, Trabzonspor maçı ise daha da düşük çıkmamasını önleyen bir faktör olarak belirmekte.

ps: Necdet Abi ve Onur Abi; güzel sözleriniz için teşekkür ederim.

Necdet Özkazancı
31-Dec-2013, 01:16
Şimdiye kadar istatistiklere hiç bakmayan ve bu istatistiklerin nasıl tutulduğunu bilmeyen biri olarak bu rakamları görünce bazı şeyleri ilginç buldum. Örneğin Trabzonspor maçındaki %58 oranı, 2-0 yenik durumdan maçı çevirmek için zorunlu olarak daha çok topa sahip olma isteğini; Galatasaray (%45), Beşiktaş (%37), Eskişehirspor (%34) maçlarındaki düşük oranlar da tam tersine yenilgiden kurtulmak için çabalayan ve elinden gelen her şeyi yapmaya çalışan bir rakibe karşı galibiyeti korumak amacıyla topu daha az kullanan, daha az hücum eden ve gol atmak için fırsat kollayan bir oyun anlayışını; Bursaspor maçındaki %43 oranı, deplasmanda oynadığımız bir maçta saha ve seyirci avantajını iyi kullanarak hiç olmazsa bir gol bulup kendi sahasında galip gelmek isteyen Bursaspor gibi güçlü bir takımın atak oyununa karşı kontrataklarla gol arayan kontrollü bir oyun anlayışını; Elazığspor ve Erciyesspor maçlarındaki yüksek oranlar da deplasmanda oynadığımız bu maçlarda yenik duruma düşünce, galibiyeti korumaya çalışan bir rakibe karşı ister istemez daha atak bir oyunu (Elazığspor maçında beraberliği sağladıktan sonra moral kazanıp demoralize olan zayıf rakibimize karşı ikinci golü bulma çabası) tercih eden bir anlayışı gösteriyor gibi geldi bana... :)

Mustafa Ates
31-Dec-2013, 10:26
İşte ilk 8 Maçta Gençlerbirliği'nin topla oynama oranları (Kaynak: Lig TV, Video lig)
Ç. Rize: %63
Akhisar: %51
Karabük: %50
Kayseri:%56
Konya:%53
Fenerbahçe:%47
Sivas: %50
Kasımpaşa:%45


Burada açıkça fark yarattığımız maç Rize maçı olmuş.
O maçta da 31. dakikada golu yemiş ve maç sonuna kadar debelenmemize rağmen sonuca etki edecek fırsatı bulamamıştık.

cengizirken
31-Dec-2013, 11:07
Topa hangi bölgede sahip olmuşuz acaba. Metin Diyadin döneminde geride top çeviriyordu ancak hücum bölgesinde başı kesilmiş tavuk gibi ne yapacağını bilmeyen takım vardı.

özhan_yüksel
31-Dec-2013, 11:41
Lig TV'nin istatistikleriyle, benim kaynak olarak kullandığım transfermarkt istatikleri arasında hemen hemen her maçta %2'lik, %3'lük farklar var. Ancak ilginç bir şekilde Lig TV'nin de, transfermarkt'ın da verdiği istatistiklerin ortalamasını aldığımızda 51.87 çıkıyor.

umityasar
01-Jan-2014, 18:48
istatistik biliminin yerlere vurulduğu bir başlık olmuş burası :)