2013 - 14 / Süper Lig 4. hafta / Gençlerbirliği - Kayserispor

[serkan_gungordu]

15 Eylül 2013 Pazar Saat: 18.00
19 Mayıs Stadı

Ligin 4. haftasında Kayserispor'u konuk ediyoruz.

iki takımın da 3 maçta 3 puanı bulunuyor. kırmızı kart cezalısı kulusic bu maçta oynayamayacak. metin diyadin de 1 maç cezalı olduğundan, bu maçta yedek kulübesindeki yerini alamayacak.

[umityasar]

Metin Hoca'yı bu maçta maratonda görmek istediğimiz de buradan tekrar edelim o zaman :)

[MehmetGUNER]

zengin oyuncu kadrosunu inkar edercesine kayserispor bu aralar çok bozuk.. bundan yararlanmayı bilmeliyiz..
hocamızın trübüne çıkmadan önce vereceği direktifle tosiçi stopere çekeceğini tahmin ediyorum.

bizim sol tarafımız aksıyor. bence tosiçin sol bekteki üstün perfonmansını gözardı edecek durumda değiliz. solbekte tosiçle çıktığımız geri dörtlünün ortasında sedat ve ahmet zaten çok zayıf olan kayserispor forvetlerine karşı zorlanmazlar.. bu maçta olmayabilir ama ileride karşımıza gelecek gibi duran bir sağbek sorunumuz görünüyor.. ama bu maçta değil..

bu kadro yapısıyla beceremeyeceğimiz üçlü forvetten vazgeçmeliyiz.. stancu ve zec çift santrofor oynayabilir bu durumda..
hiç açık oyuncusu olmayan, orta sahası halk otobüsü gibi kalabalık olan ve ileride oynayabileceği sadece ve sadece iki santroforu bulunan takımlar ne yapacaksa bizde onu yapmalıyız..
orta sahada ileriye doğru dikine gidebilen yegane oyuncumuz bir tek oktay var.. başkada yok.. şimdi arkadaşlarım bir orta saha oyuncusunun neler yapması veya neler yapmaması gerektiğini uzun uzun yazacaklardır ama gerek yok. biz zaten biliyoruz..
biz ileriye doğru oynayabilen sadece bir oyuncusu olan kadrolar nasıl düzenlenir onu bilmiyoruz.. tarifindende belli. bunu yapabilen bir kişi varsa ve başkada yoksa oda direkt oynayacak.. transfer döneminde bu kadar fütursuzca satışı bir duayen yaptı.. ha bunları söylemek lazımmış.. transfer sezonu kapandı, şimdiye kadar söylendi zaten.. maçlar başladı bundan sonra elimizde ne varsa onlardan birşeyler çıkarmalıyız derim ben..

orta dörtlümüz -sağdan sola- cimmy, oktay, gosso, tomiç şeklinde olabilir..
kayserisporu bir daha bu şekilde yakalayamayız..

[Ahmet_Ay]

Mehmet Abi' nin ifade ettiği gibi Kayserispor pek iyi günler yaşamıyor. Geçen sezonda sezon başı alt sıralardaydılar, daha sonra şuan görev yapan hocaları gelince ligde çıkışa geçip üst sıralara tırmandılar.Ayrıca Bobo krizleri var, çözemediler.
Bu maçta hocamız kulübede olamayacak, Kulusiç cezalı, lig arasından takım nasıl dönecek onu da pek kestiremiyorum. İnşallah antremanlar verimli geçmiştir. Az önce milli takımımızın Romanya maçında Stancu' yu da izledik. Önemli bir milli takımda oynayan oyuncunun bizde ve milli takımında bana göre tutuk kalması ilginç. Akhisar maçındaki gibi istekli oynarsak, taraftarımızında desteğiyle üç puan çıkarabiliriz, hatta çıkarmalıyız.

[volkan_celik]

ilk gölü atanın 3-4 ü atıp gol yemeden kazanacağı bir maç olacak. Dilerim ilk golü biz buluruz. Dolayısıyla doğru kadro tercihi ile sahaya çıkmamız gerek. 4-5-1 oynayacaksak 1Zec ya da Stancu olmalı kanatlarda Tomiç/Jimmy/Mervan'dan ikisini doğru yerde tercih edip göbeği Gosso - Özgür - Nizamettin den oluşturursak tadından yenmeyecek bir galibiyet alabiliriz. ancak Stancu ya da Zec'i sol kanatta başlatıp koşan ama güçsüz bir Oktay'la oyuna başlarsak yenilgi kaçınılmaz olur.

[Ahmet_Ay]

Maçın hakemi Cüneyt Çakır ....

[Burak_Sezgin]

İki maçtır oynadığımız futbolu oynarsak kazanacağımız kesin. Kayseri kadro olarak iyi bir takım fakat savruk, ne oynadığını daha bilmeyen, öğrenemeyen bir yapıları var şu 3 haftada. Stancu'nun bu maçta oynamasını pek istemiyorum milli maçta oynadığı futbolu gördük, Mervan'ı da kazanmak gerek artık. Kulusic yine cezalı, Ahmet oynar iyi de olur.

[mehmet galip]

akhisar ve karabük maçlarındaki gibi oynarsak kaybetmeyiz.
kayseri ilk 3 maçtaki gibi oynarsa kazanırız.

[Serdal Eşgin]

Bencede bu maçı alırız ama daha önce dediğim gibi takım dengesiz,cavcav ve cem onuk un marifetleriyle.konya maçı banko mağlubiyet bekliyorum.

[İlker_Karabulut]

Kaseri'nin en büyük eksiği forvette. Bobo ve Nobre olmadığı için en uçta Biseswar'ı oynatmak zorunda kaldılar. Top tutamadıkları için sahalarından pek çıkamadılar ve Elazığspor kaptığı toplarla Kayserispor'u çok defa dengesiz yakaladı. Eğer bizim maçta santrafor pozisyonu için daha iyi bir çözüm üretemezlerse bu maçı kazanmamız yüksek ihtimal çünkü orta sahamız topa iyi basıyor. Kayserispor'u dengesiz yakalarsak iyi kontralarla işi bitiririz eğer işi bitirecek golcüler formda olursa. İnşallah Jimmy ve Stancu milli takımlarından iyi dönerler. Ya da Mervan ve Deniz Naki lige verilen arayı iyi değerlendirip güzel bir başlangıç yaparlar artık.

[Erdem Ceydilek]

Jaja da sakatlanmış Kayseri'de.

Ama unutmamak lazım, yıllar önce küme düşmesi kesinleşmiş, as takımını Ankara'ya getirmemiş Çaykur Rize'ye son maçta yenilip, UEFA şansını kaybeden bir takımız biz. Çıkıp oynamadan olmuyor bu işler :)

[Serdal Eşgin]

Jaja da sakatlanmış Kayseri'de.

Ama unutmamak lazım, yıllar önce küme düşmesi kesinleşmiş, as takımını Ankara'ya getirmemiş Çaykur Rize'ye son maçta yenilip, UEFA şansını kaybeden bir takımız biz. Çıkıp oynamadan olmuyor bu işler :)

doğru söylüyorsun,kardeş.Benim de dediğim gibi dengesiz bir gençlerbirliği cavcav ve cem onuk ikilisinin marifetiyle oluşmuş durumda.Bakarsın yeniliriz.Hiçde belli olmaz.Yenersek haftaya konyada mağlubiyet bekliyorum.

[serkan_gungordu]

bu arada bu maç için mehmet (galip) abi'nin bir "ortak tepki" önerisi vardı ama yazmakta geciktiğim için bu öneriyi bir sonraki maçta gündeme getirebileceğim. kendisinden özür diliyorum.

[Ahmet Kocaoğlu]

***Maçtan Notlar***
1-) İlk yarı Akhisar maçındaki gibi çok etkiliydik. Topu ayağımızda tutup önde basarak, kayserispor'u oynatmadık.
2-) Gosso orta sahada oldu mu takım ne yaptığını biliyor.
3-) ikinci yarı; erken gelen golden sonra, Gosso'nun da çıkarılmasıyla ne yaptığını bilmeyen bir takıma büründük.
4-) Oktay'ı sahada gördükçe maç izleme katsayım sıfıra yaklaşıyor.
5-) Oktay berbattı. Takımın pas trafiğini bozuyor.
6-) Stancu milli maçtan yorgun dönmüş, bugün etkisizdi.
7-) Jimmy süperdi, 90 dakika boyunca oyundan düşmedi ve önemli atakların baş mimarı idi.
8-) Nizamettin oyuna girdikten sonra Akhisar maçındaki gibi hareketli değildi, sorumluluk almadığı gibi rakip sahada kaptırılan toplarda takım defansına yardım etmedi.
9-) Oktay'ın yerine Nizamettin ilk 11 de başlamış olmalıydı.
10-) Oyundan Zec değil yorgun görünen ve 90 dakika boyunca 3-4 kere ismini duyduğum Stancu çıkmalıydı.
11-) Tomiç ruhsuz oynuyor.
12-) Mervan girdikten sonra sol kanatta az da olsa bir hareketlenme oldu ama Mervan'ın bu takımda oynaması için kondisyonunu daha üst seviyeye çekmesi gerekir.
13-) Bek oyuncuları sürekli olarak ataklara destek vermesi güzel.
14-) Ahmet ve Tosic için zor bir maç olmadı, top genelde rakip sahadaydı.
15-) Ramazan'ın kendisine fazla güven duyması başımıza dert açabilir.

[celiltoruner]

Ahmet güzel özet..

Ek olarak Özgür bugün gününde değildi.. Bir kaç kritik yerde topla çok oynaması sonucu kaptırdığı toplar rakip adına tehlikeli pozisyonlara döndü..neyse ki son vuruşlarda becerikli değildiler..

Stancu ve Oktay'ın bu kadar süre almasına şaşırdım..

Gosso ve Nizamettin birlikte sahada olmalıydı..

Gosso taktik gereği çıktıysa yanlış bir tercih oldu.. Onun yerine Özgür oyundan alınabilirdi veya Tosic'i sol beke Özgür'ü stopere çekerek hem kanattan hemde Gosso'lu orta sahadan daha etkili ve hareketli olabilirdik..

Mervan 'gerçek' bir kanat oyuncusu..forvetleri kanatta kullanmayı bırakıp Mervan'ı Tomic'i kullanmaya başladığımızda hücum da daha etkili olup ceza sahasına daha çok top indireceğiz..

Son olarak 5' dan itibaren zaman geçirmeye başlayan Ertuğrul'un maçı kart görmeden tamamlaması ve sadece Zurab'ın sakatlığı sonucu yaklaşık 2-3 dk kaybedilmesine rağmen ilk yarıya +1 verilmesi saçmalıktı..

[Erdem Ceydilek]

İlginç takımız vesselam. Mesut Bakkal'ın deyişiyle :) coşkulu bir futbol oynuyor takım, böyle delifişek gibi. Ama o gol bir türlü gelmeyince ve rakip de az buçuk diş göstermeye başlayınca olay paniğe dönüşüyor. Kalecimiz ve defansımız yetenekli ama soğukkanlılığı sıfıra yakın olan oyunculardan kurulu. Alternatifleri de olmadığına göre, önlerinde oynayan 2 oyuncumuzun bu ustalığı ve soğukkanlılığı gösterip onları rahatlatması gerekiyor. gosso-nizamettin en ideali. oktay dengesizliğinden, özgür de oyununu geliştirmesinin verdiği aşırı özgüvenle topla gereksiz oynayışlarından dolayı eksik kalıyor orada. Golcü konusuna ise hiç girmeyelim bence.

iyi yaptığımız şeyleri yapmaya çalışırsak bu iş olur. örneğin birebirde güçlü, hızlı oyuncularımızla sıfıra inmek gibi. maç boyu uzaktan şutu değil de kanatlardan bindirmelerle, sıfıra inmeleri tercih etseydik, aynen geçen sezonki tsyd'deki sivas maçı gibi olurdu bu maç. sarı pipiye geçen sezon yapmadığımız kadar ortayı bugün bu maçta yaptık havadan. Olmuyorsa olmuyordur, siz iyi bildiğiniz işi yapın yeter.

[Burak_Sezgin]

İlk yarı gayet iyiydik, rakibe önde baskı yaparak kazandığımız toplarla pozisyonlara girdik ama gol bir türlü gelmedi. Kayseri'nin ilk yarı pozisyonu yoktu nerdeyse. İkinci yarı yediğimiz şok golden sonra hafiften "kafamız iyi" bir futbol girişimimiz oldu. Kornerlerden, serbest vuruşlardan hiçbir pozisyon üretemedik. Kulusic ve Aykut ile geçen sene çok gol bulmuştuk duran toplarda. Bir de şu yan top çılgınlığını artık aşalım. Stancu'ya veyahut Zec'e orta yapmak saçmalık geliyor bana. Kafa topu adamı değil bunlar. Önüne top atarsan, çizgiye inersen iş yaparlar ama kenarlardan gelen havadan ortalara vurmaları çok zor. Ramazan, Hitchcock filmlerindeki gibi geriyor bizi hiç gereği yok. Gosso'nun çıkmasına ve de Stancu'nun maç boyu sahada kalmasına şaşırmadım değil. Oktay da çok etkisizdi. Jimmy bizi ayağa kaldıran oyunculardandı ama onda da bazen oyun içinde bir ciddiyetsizlik seziyorum. (bkz: geçen seneki Fenerbahçe iç saha maçı)

Kazanmamız gerekirken son dakikada alınan 1 puana sevinmek de insanı üzüyor. Taraftar harikulade idi. Küfür eden Kayseri taraftarlarına ise pek bir şey demiyorum.

[Arda_Kucukahmetler]

Hoca, seviyesi belli bir kadroyu iyi işlemiş ve elde etmek istediği sisteme adım adım ilerliyor fakat yine de bazı taşlar tam oturmayınca sonuca gidemiyoruz.
Bugün (dün) ilk yarıda sezon başından beri izlediğimiz canlı, alan daraltan, yardımlaşan bir takım izledik ve Kayserispor'a top oynatmadık. Fakat bir çok şey takımda çalışıldığı halde takımın bugün gösterdiği duruma bakarsak hücum hattında daha çok yol katetmemiz gerek.
Çıkana kadar Ermin Zec çok etkindi fakat Stancu gerek çok iyi beslenemediği için gerekse de yeterli etkinliği gösteremediği için ilerideki yetersizliğimizin başrollerinden birisi oldu.
Oktay ise ileriye iyi top taşıyabilir ve dikine oynar diye düşündüğümüz bir oyuncu ve sahada gerçekten çabalıyor ama ilk 11'de çıktığı maçlarda çok etkili olamadı. Acaba yedek soyunup sonradan mı girse?
Nizamettin ise nispeten inceci yapısıyla topu ileriye etkin taşıyabilmemiz için daha etkili oldu.
Sanırım bu kadar orta saha rotasyonundan sonra Gosso-Özgür-Nizamettin 3'lüsü ile çıkmamız daha doğru olacak gibi.

Gosso ve Özgür defansif orta saha gibi gözükseler de çok da gömük oynamıyorlar fakat yine de organizatör tiplemesinde bir oyuncuya ihtiyacımız var. Nizamettin veya Petroviç bu konuda ilaç olabilir eldeki kadrodan.
Özgür'ü ise geçtiğimiz maçlara göre daha çok beğendim. Hem bugün geçen seneki temposuna yaklaştı hem de bir kaç hatalı pasına rağmen daha sonra cesaret edince epey inceci paslar vererek Gosso çıktıktan sonra takımı yönlendirdi.Top kullanmak konusunda kendisini geliştiriyor. Gol öncesinde Kayserisporlu oyuncuya koyduğu vücut çalımı da atağın akmasını sağlayarak pozisyon oluşturdu. Oynayarak daha da iyi olacak.
Ahmet Çalık ise hakettiği gibi 11'deydi ve yine defansa enerji kattı. Kesinlikle her hafta 11'de oynaması gerek.
Serkan Yanık ise geçen haftalara göre ileriyi biraz daha besledi.
Jimmy ise geçen seneki performansının üstüne koyuyor. Bu formuyla kendisine eşlik edecek 1-2 oyuncu daha olsa ileride daha etkili olabiliriz.
Sonradan giren Mervan Çelik son paslarda biraz daha etkili ve yaratıcı olsa takıma daha direkt katkı yapacak gibi.

Stancu'yu besleyebilirsek ve ceza sahasına girildiğinde daha etkili olabilirsek bu enerjik takımla daha rahat sonuç alabiliriz. Hocanın şimdiki hedefi ileri ucu daha da organize etmek olmalı.
Biraz da Fleminks'in profesyonelliğini ve ceza sahası içindeki etkinliğini aramıyor değiliz rakip ceza sahasında.
Ayrıca geçen sene Azofeifa gerek duran toplardan gerekse de kanatlardan iyi ortalar yapıyordu, bu sene içeriye iyi ortalar yapılmıyor. Gerçi yapılsa da Stancu ve Zec bunları kafayla değerlendirebilecek oyuncular gibi durmuyorlar. Daha dikine oynanan, verkaçlarla ceza sahasına girilen bir oyun tarzının oyuncuları ikisi de. Aynı tarza sahipler...
Dolayısıyla, dikine verkaçlarla ceza sahasına yaptığımız akınlarda sonuç alabilmek için daha inceci ve etkili paslar atabilmeliyiz ve bu paslar için takım daha iyi organize olmalı.
Ayrıca Zec yerine Stancu çıkmalıydı...
Bir de devre arası Fleminks tiplemesinde bir golcü alsak ve ileri uca çeşitlilik kazandırsak daha iyi olur. Mervan ve Deniz Naki daha kanat oyuncusu nitelikli forvetler.
Zec ve Stancu golcü olarak gözüküyor, onlar da birbirine çok yakın tiplemeler.
Yediğimiz golü ise şimdi LigTv'de izledim...
Ramazan bira kötü yer tutmuş... yediğimiz gol sonrasında da 5-6 dk saçmalama yaşamışız. Daha sonra daha da dağıtmadan toparlamak fena olmamış. :-)

Saha dışı olaylara gelecek olursak da, çok iyi bir tribün vardı ve tarih tekerrür etti. Klişe söylemimizi yine tekrar ettik, "ne zaman çok seyirci gelse takım galip gelemiyor".
Bir de her maç rakip takımın bir oyuncusuna "sahtekar" denmesi çok hoşnutsuz bir durum. Hadi Emre Belözoğlu'na falan denince çok anlamsız durmuyor ama rastgele bir Anadolu takımı oyuncusuna denilince çok itici bir durum haline geliyor. Buna çözüm bulunmalı, protestolar daha düzeylice yapılmalı.

Sonuçta, haftaya daha iyi hücum organizasyonu yapan bir takım olursak Konsaspor maçını almamamız için bir neden yok!
:-)

[onur_aydogan]

Ben takımın oyununu beğendim. Golü yedikten sonraki 15 dakikalık bocalama dışında iyiydik. Jimmy her topla buluştuğunda rakiplerini geçerek pozisyon üretti. Sahanın yıldızıydı. Maçı kazanmaya yetecek kadar pozisyon ürettik ama forvet hattında özellikle Stancu'nun çok etkisiz olması, boş şutların kaleyi bulmaması bu iyi oyunun galibiyetle sonlanmasına engel oldu.

Son 30 dakikada rakibe müthiş bir baskı uyguladık. Her iki kanat da iyi çalıştı. Takımda Jimmy gibi bir iki yıldız oyuncu daha olsa ligin altını üstüne getirir bu takım. Petroviç kenarda unutulacak bir oyuncu değil. Dün Ahmet, Nizamettin, Özgür, Serkan iyi oynadı. Oktay çok güçsüz, Mervan dağınıktı. Mervan'ın çok iyi oyuncu olduğu belli. Uyum sürecini atlatınca takımın yıldızı olacak.

Bu sezon yensek de, yenilsek de coşkulu, keyif veren bir oyun izleyeceğiz.

[Ahmet_Ay]

Maçtan yarım saat önce maratonun diğer tarafının önünde sanırım su borusu patladı. Havaya su fışkıldı,bir süre, önce gösteri zannettim sonradan ayıldım...
Giden elektrikte cabası...Stadın iyi bir bakımdan geçmesi veya yeni stat şart..

Oyunla ilgili arkadaşlar durumu genel olarak özetlemiş. 4 haftadır iki ileri bir geri gidip duruyoruz.
Rakip oyuncu veya taraftarla uğraşma kaba tabirle sataşma işi yakında deplasmanlara gittiğimizde bize de aynı muamela yapılmasına ve de deplasmandaki saygınlığımızı, huzurumuzu kaybettirebilir, demedi demeyin...

[Mehmet_Doruk]

Ahmet, Uğur, Serkan'ın takıma montesi iyi olmuş. Özgür ve Gosso ayağında topu çok tutuyor, Gosso şöyle topla halleşmeden kimseye pas atmıyor. Özgür'ün şut atmayı öğrenmesi gerekiyor. Nizamettin'in performansını beğenmedim. Tomic oyuna zamanında girseydi daha faydalı olurdu. Mervan Çelik oynadığı dakikalarda iyiydi, ama takımda gol organizasyonu zayıf, gole yönelik etkili bir oyuncumuz yok. Ramazan golde yanlış yer tutmuş ama ismi birsesvar'mı neydi rakip oyuncu iyi vurmuş hakkını yememek lazım. Gekas'lı Konya karşısında beraberlik başarı bence. Bu takım ve format'tan bu sene başarı beklemiyorum, düşmesinler yeter. Böyle üzerimize gelmeyen takımlara karşı çift forvet oynanabilirdi.
Staddan çıkarken rüzgarlıya doğru karanlık bir yoldan gittik üstelik orada birde düğün salonu var. Başkentin stadının etrafına iki kuruş aydınlatma koymayı kimse akıl edemiyor mu. Merdivenlere koltuk konmuş. bu stat bu şehre kesinlikle yakışmıyor.

[İlker_Karabulut]

http://www.futbolburada.com/p/taktik-analiz-genclerbirligi-kayserispor-11

Kayserispor genç bir takım olmasına rağmen geçen seneden oturmuş kadrosu ve teknik direktörüyle maç öncesinde kağıt üzerinde ağır basan takımdı ama maç tam tersi bir görüntüyle başladı. Gençlerbirliği maçın başında orta saha üstünlüğünü Özgür Gosso ikilisi ile ele geçirdi ve topa çokca sahip oldu. İlk yarı sonunda topa sahip olma oranı yüzde 65'e 35 Gençlerbirliği lehineydi. Tabi bu durumun oluşmasında Kayserispor'un en uçta oynayan oyuncusu Sinan Bakış'ın ilk yarı boyunca neredeyse hiç topla buluşamaması ve takımını ileri çıkaraması da etkili oldu. Ne var ki Gençlerbirliği bu üstünlüğüne rağmen fazla gol pozisyonu üretemedi. Oktay forvet arkasında çok etkisizdi. Sol kenarda Zec hiç aksiyon üretemedi. Mouche ve Sefa tehdidi yüzünden bekler hücuma destek veremedi. Sadece Jimmy Durmaz birkaç etkili atak girişimi yaptı. Kayserispor ise neredeyse bütün yarı boyunca soyunma odasına bir an önce gitmenin yolunu gözledi ve istediğini de aldı.

Prosinecki'nin hamlesi hemen sonuç verdi

İkinci yarıya Kayserispor Sinan – Biseswar değişikliği ile başladı. Bu bir nevi 4-5-1'den 4-6-0'a dönmek demekti. Prosinecki'nin hesabı biraz daha top tutabilmek, takımı baskıdan biraz kurtarmaktı. Düşündüğü gibi de oldu. Biseswar orta sahada ekstra adam olarak Kayseri'nin topa daha fazla sahip olmasını sağladı. Sefa ve Mouche ileride daha hareketli görünmeye başladılar ve oyun dengeye oturacak gibi bir görüntü vermeye başlamıştı ki Biseswar 30 metreye yakın bir mesafeden mükemmel bir şutla Ramazan'ı avlamayı başardı.

Üstün oyuna rağmen geriye düşmek Gençler'in moralini bir hayli düşürdü. O noktada teknik ekip oyuna iki değişiklikle müdahale etti. Gosso'yu çıkarıp hücum yönü daha kuvetli bir oyuncu olan Nizamettin'i almak akıllıcaydı ama baskı kurulacağı belliyken Zec'in çıkıp Mervan'ın oyuna girmesine bir anlam veremedim. Çıkan oyuncu Oktay olmalıydı. Zaten bunun doğruluğu 82'deki Oktay–Tomic değişikliğiyle ispatlandı. 82'den sonra (uzatmaları da dahil edersek) son 15 dakikada Gençlerbirliği etkili bir baskı kurdu. Soldan Uğur'un sağdan Serkan'ın bindirmeleriyle önemli pozisyonlar doğdu ve bunların birinde Tomic Gençlerbirliği adına beraberliği kurtaran isim oldu.

İki takımın genel bir değerlendirmesini yapacak olursak Gençlerbirliği'nin Akhisar maçının tamamı, Karabük maçının 70 dakikalık bölümü ve bu maçtaki oyun üstünlüğü dikkate değer. Oyunun büyük bölümünü rakip sahaya yığmayı başarıyorlar ama Akhisar maçı hariç bunu skora yansıtamadılar. Kısacası Vlemincx'i mumla arıyorlar. Kayserispor ise geçen sezonun ikinci yarısındaki coşkusundan uzak. Nobre ve Bobo'nun sakatlıkları hesapları alt üst etmiş görünüyor. Onlar dönünceye kadar Prosinecki durumu idare etmeye çalışacak gibi.

Pazar akşamını keyifli bir maçla şenlendiren iki takıma da teşekkürler.

[Atila_Cinar]

Yediğimiz golü ve golden sonraki 10-15 dakikalık bölümde normal bir oyunda olmaması gereken Kayseri pozisyonlarını hariç tutarsak, maçın genelinde üstündük. Gol ile sonuçlanabilecek 6-7 pozisyonumuz vardı ancak yalnızca biri gol oldu. Çoğu arkadaşın da değindiği gibi sağdan soldan yapılan havadan ortalar hiç işimize yaramadı. Oysa yerden yapılan neredeyse tek ortadan gol çıktı.
Oktay etkisizdi, Tosic iki ya da üç kez, Ahmet de bir kez kritik hata yaptı. Ramazan golden sonra bir süre kendine gelemedi, çünkü çıkarabileceği bir toptu o ve kafası orada kaldı. Olabilir, kaleciye çok görmemek lazım.
Kaleci Ertuğrul protestoyu hak etmişti. Ancak 6 dakika uzatmanın biraz da onun yüzünden olduğunu ve golün de 90 +5'de geldiğini düşünürsek, ne diyelim çok da kritik kurtarışlar yaptığı bir maçta ettiğini buldu. Belki bu genç kaleciye ders olur.
İmkanı ve zamanı uygun olanlar Konya'ya gidebilmeliyiz. Biz üç veya dört kişi gideceğiz. Hafta içinde tren biletimizi alıyoruz.

[Mustafa Ates]

Bu maçı kaybetseydik çok yazık olacaktı. Şimdi az yazık oldu...
Bu senenin geçen seneden en bariz farkı oyuna hükmeden takım olma isteğimizdir.
Kadromuz özellikle forvet ve oyun kurucular anlamında geçen yıla göre daha zayıf ve bu eksiği dirençli futbol oynayarak gidermek istiyoruz.
Geçen sene Kayseri deplasmanına gitmiş ve genelde benzer bir oyun şablonunu ortaya koyan kayseriye 1-0 mağlup olmuştuk.
O maçta da kaleci Ertuğrul çok usta bir şekilde özellikle golü yediğimiz 54. dakikadan sonra oyunu rezil etmişti. Bu maçta da elinden geleni yaptı doğrusu. Dolayısı ile kusura bakmasın, tepkiyi hak ediyordu. Aynısını Ramazan yapsa ona da tepkimizi gösteriyoruz, göstermeliyiz.
Oyuna gelince;
Her ne kadar ilk yarı oyunun hakimi biz olsak da defansa dönük çift orta saha oyuncusu (Özgür ve Gosso) ile oynamamız yaratıcı atak sayımızın az olmasının en önemli sebebidir. Buna bir de Oktay'ın savruk oyunu eklenince etkili atak sayımız 1-2 yi geçmedi.
İkinci yarı gol yememiz değişikliği zorunlu kıldı ve daha da baskılı oynadık. Ancak havadan şişirme ortalara bizim Oğlan, Deniz bile şaşırdı ve tespiti koydu:
''Kafa vuracak kim var ki sürekli orta yapıyorlar, takımın hepsi kısa''

Mervan solda daha etkili oldu, e formasından belli 11 numara, sol açık...
Jimmy dün en iyi oyunlarından birini oynadı. Fener'liler onu mu izlemeye mi gelmişti acaba?
Zec'in yerine Biraz da Atabey' denesek ne olur ki?

Ahmet artık defansta oturdu. Bir sonraki kırmızı karta kadar Kulusiç-Ahmet ikilisi oynamalı ve Tosiç asıl görev yeri olan Sol Beke dönmeli..

En iyi yaptığımız iş, kale çizgisine kadar paslaşarak inmek ve son dokunuşu yapacak bir gönüllü bulmak. Mevcut oyun kadrosu ile galiba bundan başka şansımız da yok.
Zaten golü de böyle bir atakla bulduk..

[mehmet galip]

bu arada bu maç için mehmet (galip) abi'nin bir "ortak tepki" önerisi vardı ama yazmakta geciktiğim için bu öneriyi bir sonraki maçta gündeme getirebileceğim. kendisinden özür diliyorum.

rica ederim serkan.
çok da gündemde değil zaten artık o konu.
dün tribünlerimiz gayet güzeldi:cool:


maç hakkında;
mervan oyundayken iyiydi.
jimmy ile aynı dili konuşuyorlar futbolda.
oktay konusunda sabit fikirliyim.
her zaman ilk 11de olmalı çünkü gole odaklı.
takımı kesinlikle beğendim.
geçen seneden 4 gömlek iyi oynuyoruz.
zaman lazım. bir de forvet...

[Necdet Özkazancı]

Gençlerbirliği-Kayserispor maçına babası ile gelen 13 yaşındaki ortaokul öğrencisi genç taraftar Umut Yılmaz'dan maça ilişkin izlenimlerini, duygularını ve görüşlerini yazmasını rica etmiştim. Umut'un yazıp gönderdiği yazı, bugün kulüp web sitesinde ve Facebook sayfasında yayınlandı. Ben de biraz önce Alkaralar Blog'da yayınladım. Minik ve genç taraftar kardeşlerimizin gittikleri maçlara ilişkin anı, gözlem, izlenim, duygu, görüş ve düşüncelerini yazıya döküp çeşitli mecralarda arkadaşları ve taraftar camiası ile paylaşmalarını futbola ve futbol yazılarına olan sevgi ve ilginin artması, konuşarak ifade edilen görüş ve düşüncelerin yazıya dökülerek kayıt altına alınması bakımından çok hoş buluyor ve önemsiyorum. Umarım böylesi yazılar artarak ve gelişerek sürer; bizler de keyifle okuruz.

http://www.genclerbirligi.org.tr/olu...sampiyon-olsa/


Ölürüz Gençler uğruna… Ah bir de şampiyon olsa!

Her zamanki gibi gözümü açıp kapayıncaya kadar çabuk biten bir yaz tatilinin son günü… Ders ve sınav stresleri yetmiyormuş gibi bu yıl başımda bir de SBS derdi var. Şu sıkıntılar içinde bile Gençlerbirliği’nden kopmamam bir mucizeyken, ben Gençlerbirliği’nin maçına gitmek istiyor ve önceki maçlarda olduğu gibi hem takımıma hem de Necdet Amcam’a uğur getirmeyi hayal ediyordum. Şanssızlık ya, ne zaman maça gitmek için hazır olsak hep bir son dakika aksiliği çıkıyor ve eve kapanıyordum adeta. Neyse, Allah’tan bugün bir aksilik çıkmadı da Cuma günü Necdet Amcam ile Kayserispor maçına gitmek için sözleştik. Akşam yattığımda aklıma türlü türlü sonuçlar gelmeye başladı ve Kayserispor’u 2—1 yeneceğimiz doğdu içime…

Bilmiyorum ben mi çok şanslıyım, yoksa başka bir şey mi ama maç öncesi hangi skoru tahmin edersem maç o skorla ya da tahminime çok yakın bir skorla bitiyor. Hatta bir Antalyaspor maçında Orhan Şam’ın son dakikada gol atacağından tutun, Billy Mehmet’in penaltıdan gol atacağına kadar bilmiştim. Ayrıca şimdiye kadar gittiğim hiçbir maçta Gençlerbirliği yenilmedi. Neyse, babamla birlikte maça tahmin ettiğim 2—1’lik skorun keyfiyle rahat gittik. Sağ olsun Necdet Amca ve kardeşi bizi statta karşıladılar. Çok samimi olarak söyleyebilirim ki Necdet Amca’yı tanımasam şimdi nadir de olsa gidebildiğim Gençlerbirliği maçlarına bir kez bile gidemezdim.

Stada girince o özlediğim davul sesleri gümbürdedi Maraton Tribününün ortasından. Futbolcular ısınıyor, ben de onları yakından görebildiğim için seviniyordum. Babamla beraber (C) Bloktaki her zamanki yerimize geçip oturduk. Maç öncesi takım hakkında konuştuk biraz. Malum, giden çok futbolcu var takımımızda. Yeni transferler yeterli mi değil mi görecektik. Benim en büyük endişem Vlemincx’in yokluğunun nasıl kapatılacağıydı. Çünkü Vlemincx oynadığı yarım sezonda attığı 9 golle Gençlerbirliği’nin en golcü oyuncusuydu. Eğer lig başında transfer edilmiş olsaydı, gol krallığında Burak Yılmaz’ı bile geçebilirdi.

Ben bu düşüncelere kapılmış giderken, futbolcular sahaya çıkmıştı bile. Kayserispor sarı, biz ise —klasik çubuklu formamızı giyebileceğimiz halde— beyaz forma ve beyaz konçla maça çıktık. Maçı özel kılan nedenlerden birisi de hakemin Cüneyt Çakır olmasıydı. Malum, ülkemizin en iyi hakemlerinden biri… Aslında bir itirafta bulunmak gerekirse, takımımız maça çok kötü başladı. İleride hızlı çoğalamıyor ve saçma top kayıpları yapıyorduk. Ama top yine de bizde kalıyordu. İlk yarıda adeta tek kale oynadık diyebilirim. Öyle ki Ramazan’a top bile gelmedi. Genelde topun bizde olduğu ama orta sahayı zor geçebildiğimiz bir ilk yarı izledik.

İkinci yarı her iki takım da maça hızlı başladı. Çok değil, sadece üç dakika sonra Biseswar, çok şık bir golle Kayserispor’u 1—0 öne geçirdi.

Golü yedikten sonra bizde de değişiklikler oldu. Mervan oyuna girdi. Gosso çıktı. Neyse, ikinci yarıda da golü arayan takım yine bizdik. Genelde hep sol kanattan atak geliştirmeye çalıştık. Ama Kayserispor defansı, sanki özellikle sola çalışmış gibi hiçbir topumuza müdahale etmeden bırakmadı. Golü arıyorduk, gol pozisyonlarına giriyorduk ama yetersizdik. Stancu topu kontrol edemiyor, atılan ara pasları bile —o da ayrı bir yetenek— topuğuna çarptırıp Kayserisporlu futbolculara adeta kibarca pas olarak (!) veriyordu. Biz, o sabırlı Gençlerbirliği taraftarları bile gerek Kayserispor kalecisi Ertuğrul’un zaman geçirerek kullandığı autlar, gerek hakemin aleyhimize verdiği kararlar nedeniyle çileden çıkmış durumdaydık. Biz bu değildik. İlginçtir, takım tam maç biterken 90. dakikada kendine geldi. Maça eklenen beş dakikalık duraklama bölümünün her saniyesinde bizi kâh hoplattılar, kâh zıplattılar. Allah’tan 90+4’te Tomiç beklediğimiz golü attı. Statta herkes takımımız şampiyon olmuş gibi seviniyordu. Örneğin ben, yanımdaki hiç tanımadığım bir taraftara sarıldım. Zıplayarak birbirimizi sarstık. Tahmin ettiğim skor 2—1’di ve bir gole daha ihtiyacımız vardı. Uzatmanın son dakikasında Stancu ceza sahasında topu havalandırdı ve plase bir vuruşla kaleye göndererek durumu 2—1 yapabileceği pozisyonda röveşata çekerek fantezi yapmaya kalktı ve topu auta gönderdi. O pozisyondan sonra da maç bitti zaten. Yıllardır bu takıma destek veren, hiç küfür etmeyen bu saygın taraftar, evine biraz 3 puan alamamanın üzüntüsüyle, biraz da hiç olmazsa son dakikada beraberliği kurtarmanın sevinciyle döndü.

Maç bitince gerçeklerle yüzleşme vakti geldi kanaatimce ve şöyle bir kanıya vardım: Türkiye hariç diğer ülkelerin hepsinde başkent takımlarının süper lig şampiyonlukları var. Peki, bizim niye yok? Yüz yılı aşkın tarihi olan Ankaragücü’nün hali ortada… Peki biz, takımına ve rakibine saygılı taraftarlar bunu hak ediyor muyuz? Elbette hayır… Dünyaya örnek olabilecek bir taraftara sahip olan Gençlerbirliği’nin yöneticileri bunun değerini en kısa zamanda anlarlar umarım.

Bir tezahüratımız var tribünde hep söylediğimiz, tek dileğimizi anlatırcasına: “Tapmadık asla paraya pula… Ne de kahpe Bizans’a… Ölürüz Gençler uğruna… Ah bir de şampiyon olsa!”

Umut Yılmaz

199200

[MehmetGUNER]

maçın 75 - 80 dakikasını rakip yarı alanda oynadık, fark yemekten kurtulduk..
nasıl oluyorda oluyor derseniz.. tam bir metin diyadin akıldışılığı..

yürümeye mecali olmayan stancu çare olarak santrofora çekilmiş, onun yerine tosiç'in boşalttığı sol çizgiye zec kanat organizasyonları aktörü diye sürülmüş..
tam bir hoca rezaleti. kötü yönetimin nelere malolacağının tek hamlelik ispatı.. ermin zec bir santrofor.. ondan solaçık olmaaaaazzzzzzz...

ermin zec'ten solaçık yaratacağım diye çapsız ve kariyersiz fuat çapa yıllarımızı yedi.. bakalım metin diyadin nereden dönecek.. yada dönmezse kaç yılımız gidecek?..
izlemediğim için uzak durduğum ama arkadaşlarımın ısrarla yazdığı, mervan çelik oyuna girdiğinde ise açıkça gördük ki; bizim solaçığımız olabilirmiş.. üstelik..

ilk 45 dakikada kalemize sadece 45. dak.da gelebilen kayserispora karşı tosiç'i stopere çekip, sol kulvarı çalışamaz hale getiren kimdir?. kim bunun hesabını verecek?.
ilk yarının neredeyse tamamını rakip ceza alanı civarında oynadık; sayabileceğimiz sadece ve sadece jimmy durmazın şahsi çabaları var.. bu kadar baskılı oyunda pozisyon azlığı sadece ve sadece santrofor beceriksizliğidir.. beceriksiz ve dünyaya küsmüş stancunun ısrarla santroforda oynatılması onun yerine daha agresif, daha hareketli ve az daha yetenekli ermin zecin solaçığa sürülmesi ikinci yarıda kayserisporu umutlandıran, yılmış ve bıkmış kayserisporu yeniden oyuna döndüren bizim hatalarımızdır.. ve bu hatalı dizilişin tek müsebbibi hiç tartışmasız metin diyadindir..

metin hoca ne yaptığını biliyor. nasıl yapacağını bilmiyor..
tosiç gibi bir dinamoyu sol bekten stopere çekmekle bizim sol tarafımızı kayserispora teslim ettiğini biliyor. -çok şükür-
ama o kulvarı ermin zec ile kazanmayı düşünmesi çok yanlış.. sol kulvarı kazanamadığı gibi santrofor mevkiinde de yokları oynuyor..
takıma diyecek fazla birşey yok. yıldızı olmayan, lider oyuncusu olmayan takımlar ne yaparsa onlarda onu yapıyor.. başsız, desteksiz ancak dayanışmayla ayakta durabiliyorlar..
stancunun derhal kulübeye çekip, santrofora ermin zeci kaydırarak sol kanadı mevan çelike teslim etmeliyiz.
tomiç'in topa yatkın ayakları nasıl oluyorda görülmüyor bunu anlamak mümkün değil.. tomiç bu özelliğiyle oktayla değişmeli olarak takımı ileri taşıyan oyuncumuz olabilir..
çünkü bizim 40m. den gol atamayacağımıza göre topu ileri taşımak zorunda olduğumuzu herkes kabul ediyordur umarım..

bişeyler yapmalı..
aksi takdirde iyice kurulmuş kadroların bulunduğu bu sezonda işimiz zor..
takımı kümede tutma duayeninin bu taraklarda bezi olmadığına göre geriye kalan gençlerbirliklilere çok iş düşüyor bu sezon..

[MehmetGUNER]

konuyla alaksı yok ama son bişey daha;
5. haftaya geldiğimiz lig yarışında cimmy durmaz gösterdiği aşırı performansı ile takımın yükünü çeken oyuncu olarak çıkıyor karşımıza. hepimiz biliyoruz ki; cimmy durmaz bir tosiç değil, daha fazla bu yükü kaldıramayacağı kesin.. performans düşüklüğü göstermesi kuvvetle muhtemel..
hocamızın elleme koşuyor demeyip, yerine tomiçi ve sol kulvarada mervan çeliki hazırlaması elzem görünüyor. sonuçta bu çocukların form düşüklüğünün cezasını çekecek olan kendisi. formda bir takımın getirilerinide sahiplenecek olanında kendisi olması gibi..
bu durumda çok sevdiği ve flemincixden daha iyi bir golcü zannettiği -bana görede yeni bir cem onuk fiyaskosu- stancu ve zeci de 4-4-2'nin ileri ikilisinde, çift santrofor olarak kullanabilir.. bu kadro yapısı ve bu orta saha bolluğu ile başka birşey oynayamayız..

[Ozan_Güler]

Genç taraftarımız uğurlu Umut Yılmaz'a maç yazısı nedeniyle teşekkür ederim. Henüz 13 yaşında ama güzel toparlamış.
Galiba Tanıl Bora'nın yakıştırmasıydı hani Gençlerbirliği demek okumuş yazmış çocuklar demektir diye.Uğur da genç yaşında bu saflara katılmış oldu.
Bu arada Satılmış'ı da unutmayalım. O da ayrı bir fenomen. Aslen Ankaragüçlü ama geçen sezondan itibaren maratonda bizim maçları da izliyor. Henüz mağlubiyet yüzü görmedi. Bir nevi ikinci uğurumuz.
Babadostu, bence Fener maçı yazısını da Satılmış yazsın.

Takıma gelince; ilk yarıda rakip kaleye 8 şut çektik, Jimy'nin şutu hariç hiç biri kaleyi bulmadı. Bence ilk yarıda bu işi bitirmeliydik. Bu maçta olmadı ama hiç olmayacağı anlamına gelmez. İğneyle oynayan Oktay çok etkisizdi. Oynamak istemeyen futbolcu 10 bilemedin 15 dakikada kendini belli ediyor ama teknik adamlarında bazı takıntıları yok değil.
Konyaspor'da teknik direktör değişikliğinden söz ediliyor. Zor bir deplasman daha....

[Serdal Eşgin]

bu takım ister 4-4-2 ister 5-5-6 ne oynarsa oynasın yada kim oynarsa oynasın kesinlikle başarılı olamaz.boşu boşuna taktik mesajları kimse yazmasın.topcunun bir kere kapasitesi yok. gerisi hikayedir.gerçekleri herkes görmeli.filemix gibi adamı yaşlı cavcav ve şişman menejer cem onuk 3 kuruş için gönderirlerse bu takım çoğu zaman maglup olmaya layıktır.zaten cavcav da sene başında küme düşmekten söz etti.işte önemli bir rakip,konyaspor ve bana göre banko mağlubiyet.ihtiyar cavcav ondan sonra metin diyadine fırça çekecek.metin diyadinin ne suçu var.kendisine ve şişman menejer e fırça çekmeli.

ben eskiden Ankaragüçlü idim oradada çok yanlış işler yapılıyordu doğru işler yapılan gb ye geçtim.ama gb de ankaragüçleşti.böyle giderse hiçbir takımı tutmayacağım.ruh hastası olacaz valla.herhafta mağlubiyet ala ala.

eldeki kadro bu deyipte buna sığınmak nasıl yanlışsa ,kaliteli topçuları sayısı zaten çok az satıp kalitesiz,ikinci liğden 2.sınıf,3.liğden 3.sınıf topçuları takıma doldurup ondan sonra bunlardan başarı beklemekte o kadar saçmadır.

hiç kimse enayi değildir,kaliteli topçuyu ucuza verecek.ihtiyar cavcav kar ettiğini sanıyor ama çok büyük zararda.bonservisi elinde,yaşı 30 u aşmış,özellikle bizanstan gelen problemli topçular asla gençlerbirliği takımına zerre kadar fayda vermez aksine dünyanın zararını verir.

burada önemli olan kesinlikle iyi oyun falan değildir.maçı kazanmış mı takım.işte önemli olan budur.dünyanın en kötü oyununu oynasınlar ama yeter ki maçı kazansınlar.işde önemli olan budur.